Güncel Ekonomi Haberleri

Piyasa Beklentileri ve Yatırım Tavsiyeleri

100 BAZ PUANLIK SIKILAŞTIRMA

Yatırım Finansman Genel Müdürü Ömer Eryılmaz, TCMB’nin yaklaşık 100 baz puanlık bir ek sıkılaştırma yapması durumunda ilk aşamada reel faiz belirsizliğinin önemli miktarda ortadan kaldırılacağını söylüyor. TCMB’nin elinin geçen ocak ayına kıyasla daha güçlü olduğunu vurgulayan Eryılmaz, “TCMB’nin ortalama fonlama faizinde yapacağı 100 baz puanlık bir ayarlama, TL’ye güvenin artmasına neden olabilir. Geçen ocak ayına göre dolar verim eğrisi üzerindeki hareketler, gelişmekte olan ülkeler üzerinde baskı oluşturmuyor. Tam tersi dolar üzerinde baskı oluşturucu etkiye neden oluyor” diyor.

Dolar/TL’nin bir haftalık zımni oynaklığının 15,29 seviyesine geldiğine, bu değerin bir ay önce bunun yarısı kadar olduğuna dikkat çeken Kapital Yatırım Genel Müdürü İbrahim Et-hem Eren, “Son bir ayda TL’de değer kaybı yüzde 7,1 seviyesinde gerçekleşti” diyor. İbrahim Ethem Eren, do-lar/TL’deki artışı tetikleyecek faktörleri ise şöyle açıklıyor: “FED’in faiz artırımının yanında 2018’de de en az üç faiz artırımı yapacağım açıklaması, ABD’de vergi reformunun yılbaşından önce yasalaşması, ABD ve Türkiye ilişkilerini geren davalara ilişkin belirsizlik, NATO ve AB ile gerginliğin sürmesi, Merkez Bankası fonlamasının yükselen enflasyon ve piyasa faizleri karşısında yetersiz kalması.”

TCMB ETKİSİ

İbrahim Ethem Eren’e göre kurun ateşinin düşmesi için bu faktörlerde tersi durumun gerçekleşmesi, buna ek olarak TCMB’nin faizleri en az yüzde 3-3,5 reel faiz sağlayacak seviyeye yükseltmesi, Merkez Bankası’na güven duyulması, siyasilerin ve bakanların Merkez Bankası ile ilgili yorum yapmaktan kaçınması gerekiyor.

Gedik Yatırım Genel Müdürü Metin Ayışık ise yakın dönemde enflasyon görünümü ve Hazine’nin borçlanma ihtiyacında gözlenen artış gibi faktörlere artan siyasi-jeopolitik belirsizliklerin eklenmesinin kur tarafındaki tansiyonun artmasına yol açtığını belirtiyor. Ayışık, “Merkez Bankası tarafından yakın dönemde alınan önlemler kurları dizginlemiş durumda ancak yüksek seviyelerdeki seyir devam ediyor. Yılın kalan bölümünde kurun seyri açısından enflasyon, tahvil faizleri, CDS ve siyasi-jeopolitik gelişmeler kadar TCMB’nin vereceği mesajlar da son derece belirleyici olacak” diyor.

PARİTE HAREKETLİ

Dolar/TL kadar olmasa da Eu-ro/dolar paritesinde de hareketlilik var. Almanya’da hükümetin kurulamaması sonucu ufukta erken seçim görünmesi, Euro üzerinde aşağı yönlü eğilimin ağırlık kazanmasına neden oldu. Almanya’daki durumun ve Avrupa’da merkez hükümetlerin zayıflamasının, Avrupa Merkez Banka-sı’nın (ECB) para politikasından İngiltere ile Brexit sonrası ilişkilere kadar her şeyi etkileyebileceği ifade ediliyor. Uzmanlara göre, burada belirleyici olacak unsur, ABD-Alman faiz sprea-di ve verim eğrilerindeki değişim olacak. Teknik olarak 1,1760 olası tepki bölgesi direnci, bu seviyenin altı ise Euro’da satış bölgesi olarak görülüyor. Paritenin 1,1680 desteğine çekilebileceği de belirtiliyor.

Alnus Yatırım Genel Müdürü Egemen Kaya, “Paritenin kısa vadedeki gündemi şüphesiz Almanya’daki siyasi boşluk ve ABD’de vergi reformunun geleceği. Bu durum kısa vadede nette Euro üzerinde daha çok baskı yaratan bir ortam yaratıyor fakat 2018 için paritenin yönünü yukarı bekliyoruz” diyor.

Piyasaların özellikle 2018 yılında Euro Bölgesi’nde gözlenen ekonomik toparlanmayı fıyatlama eğiliminde olacağını söyleyen Garanti Yatırım Genel Müdürü Zeki Şen ise paritenin er ya da geç 1,20 eşiğini aşacağını düşünüyor. Ancak Şen, iki konuya dikkat ekiyor. Bunları Almanya’daki siyasi belirsizlik ve ABD-Almanya tahvil faizleri arasındaki farkın dolar lehine açılması oluşturuyor. Bu faktörler pariteyi kısa vadede baskı altında tutabilir. Zeki Şen, paritenin kısa vadede 1,17 seviyesine yakın konsolide olduğunu belirtiyor.

FAİZDE HEDEF YÜZDE 14,30

Uzmanlar, küresel enflasyonda ve faizlerde güçlenme beklentisi eşliğinde gösterge faizlerde yukarı baskının devam edeceğini tahmin ediyor. Enflasyonun yıl sonunda baz etkisiyle düşmesi beklenirken kur ve petroldeki yükselişle birlikte çift haneli revizyon yapılmasının bunda etkili olduğu ifade ediliyor.

Jeopolitik belirsizlikler de ana faktörlerin başında geliyor. TL’deki değer kaybının devamı, enflasyon beklentilerinin daha da bozulmasına neden olabilir. Bu da faizlerdeki yukarı yönlü baskının devamı demek olacak. 14 Aralık’ta MB’den bir hamle bekleyen uzmanlar tarafından yıl sonunda gösterge faiz için yüzde 13,00-14,30 aralığı hedef olarak gösteriliyor.

Zeki Şen, bu konuda şunları söylüyor: “Kısa vadede, TL dengelenene kadar tahvil piyasasındaki satış baskısının korunduğunu görebiliriz. Yüksek seyreden enflasyon, bozulan enflasyon beklentileri ve yabancı yatırımcıların tahvil pozisyonlarından henüz çıkış yapamamış olması yüksek faiz oranlarına karşın tahvillere talebi sınırlamaya devam edecek etkenler. Gösterge tahvilin bileşik faizinin yılı yüzde 13,0-13,5 aralığında tamamlayabileceğini düşünüyoruz.”

Selim Yazıcı’mn beklentisi ise yıl sonu itibarıyla gösterge faizde yüzde 14,00-14,50 bandındaki hareketin devam edeceği yönünde. Türkiye’nin tahvil piyasalarında negatif ayrışmanın sürdüğünü belirten Yazıcı, “Gelişmekte olan ülkelerin dört yıllık ortalama faizleri ile Türkiye’nin dört yıllık tahvil faizi arasındaki fark 550 baz puana yükselirken, 10 yıllık Türkiye tahvili ve Amerikan tahvili faizleri arasındaki fark en yüksek seviyesine ulaştı” diyor.

Önceki sayfa 1 2 3 4Sonraki sayfa

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu