Tarım Destekleri 2017 – Hayvancılık Destekleri 2017
8.9 milyar TL tarımsal destek ödendi
Tarım Bakanlığı’nın 2 Eylül’e kadar gerçekleştirdiği toplam 297.8 milyon TL’lik destek ödemesi ile birlikte 2016 yılın ilk sekiz aylık döneminde çiftçilere verilen destek ödemesi 8.9 milyar TL’ye ulaştı. Böylece 2016 için üreticilere verilmesi planlanan toplam 11 milyar 644 milyon TL’lik desteğin yüzde 76’sı ödendi.
24 milyon hektar tarıma elverişli arazi var
Türkiye’nin 24 milyon hektar tarıma elverişle arazisi bulunuyor. Bunun 20 milyonu tarımda kullanılıyor. 78.5 milyon hektarlık toplam iz düşüm alanının, 23.8 milyon hektarını tarım alanları, 14.6 milyon hektarını mera arazisi, 21.6 milyon hektarını ise orman arazisi oluşturuyor.
2001 tarım sayımında 28 milyon hektar olan tarım arazisinin 15 yıl içerisinde hızlı kentleşmeyle beraber gelen imar çalışmaları, sanayileşme ve yeni kamu yatırımları nedeniyle 4 milyon hektar azalırken, Türkiye’de ekonomik sulanabilir arazi varlığı 8.5 milyon hektar olarak belirlendi.
DSİ, mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve Özel İdareler tarafından bugüne kadar sulamaya açılan alan 6.1 milyon hektara ulaştı. Başta miras nedeniyle aşırı parçalanma sonucu atomize olmuş ve üretim dışı kalmış yaklaşık 2 milyon hektar arazi bulunuyor. Arazi parçacılığından yıllık gelir kaybının 17 milyar TL olduğu tahmin ediliyor.
Küçük Aile İşletme Desteği başvurulan sürüyor
Küçük Aile İşletme Desteği’nden yararlanmak isteyen üreticiler, 31 Ekim 2016 tarihi mesai bitimine kadar çiftçi kayıt sistemine kayıtlı oldukları il/ilçe gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüklerine müracaat edebilecek. Ödemeler 2016 yılının Aralık ayında gerçekleştirilecek. Bilindiği üzere destek kapsamında 2016 üretim yılında Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS] kayıtlı ve işletme büyüklüğü toplam 5 dekar veya altında olan, açıkta veya örtüaltı ünitelerinde meyve, sebze, süs bitkisi ve ıtri-tıbbi-aromatik bitki yetiştiriciliği yapan (fındık ve çay üretimi hariç] küçük aile işletmelerine dekara 100 TL olmak üzere küçük aile işletmesi desteği ödemesi yapılacak. Destekleme ile bitkisel üretim yapan küçük aile işletmelerinin üretimde kalması ve sürdürülebilirliği sağlanmış olacak. Ayrıca işletmeler kayıt altına alınacak, ekonomiye kazandırılacak ve köyden kente göç hızının azalması sağlanmış olacak. Uygulama ile yaklaşık 250 ürün, 125 bin üretici ve 450 bin dekar tarım arazisi destekleme kapsamına alınacak.
Nur ÖZKAN / Adana Tahıl Üreticileri Birliği Başkanı
Gerçek çiftçi, garantili üretime yöneliyor
30 yıllık bir çiftçi olarak havza bazlı destek modelini destekliyorum. Ancak 19 üründe 941 havza ilçede alan bazlı destekleme modeline geçilmesinin bitkisel üretim alanında çok fazla köklü değişiklikler getireceğini sanmıyorum. Çünkü gerçek çiftçi artık garantili üretime yöneliyor. Bu yıl bir ürün para etti diye ertesi yıl o ürünü üretmiyor. Ankara ise hala mevcut durum böyleymiş gibi ifade ediyor. Gerçek çiftçi mısır, soya gibi garantili ürünlere yöneliyor. Soyaya ihtiyacımız var. Soyaya verilen destek yeni sistemde artırılırsa, o zaman reform niteliğinde olabilir. Örneğin Konya’da artan mısır üretimi nedeniyle yeraltı suları kullanılıyor. Çekilen yeraltı suları nedeniyle büyük obruklar oluşuyor. Yeni dönemde desteklemelere ekim biçimi ve sulama gibi kriterler getiriliyor. Bu çerçevede belki Konya ovasında mısır üretimine kısıtlama getirilebilir.
Harun ÇALLI / Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği Başkanı
Yem bitkisi desteği maliyetleri düşürür
Süt sektörü olarak havza bazlı destekleme modeline geçilmesini genel olarak yararlı buluyoruz. Bugün hayvancılıkta söz sahibi ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de hayvancılık havzaları bulunuyor. Almanya’da nasıl Bavyera bölgesi hayvancılık bölgesi ise ülkemizde de Bursa, Balıkesir, Çanakkale illerini kapsayan Güney Marmara; İzmir, Manisa, Aydın, Denizli illerini kapsayan Batı Anadolu;
Ankara, Konya, Afyon, Aksaray, Karaman illerini kapsayan Orta Anadolu; Antalya, Burdur, İsparta illerini kapsayan Güney Batı Anadolu; Kars, Erzurum, Ardahan, İğdır illerini kapsayan Kuzey Doğu Anadolu hayvancılık havzaları sayılabilir. Mevcut sığır varlığımızın yandan fazlası bu bölgelerde bulunuyor. Bu bölgelerde damızlık merkezlerinin kurulması, ithalata dayalı hayvancılık anlayışının ortadan kaldırılmasına yardımcı olacaktır. Hayvancılıkta önemli maliyet kalemlerinden birisi de yemdir. Hayvan yetiştiriciliği bölgesi olarak ilan edilecek illerde yem bitkileri üretimine verilecek destekler de, maliyetlerin aşağıya çekilmesini sağlayacaktır.
