Dünyadan ve Türkiyeden Güncel Haberler

Türkiye’nin önde gelen mücevher üreticileri

Pırlanta ve Mücevher İhracatı

TÜRKİYE pırlanta ihracatında her yıl bir önceki yıla kıyasla yükselen bir ivme yakaladı. Mücevher İhracatçıları Birliği 2016 Mücevher İhracat İstatistiklerine göre, Türkiye geçtiğimiz yıl 2.889.790 kilogram mücevher ile 2.5 milyar dolar ihracat rakamına ulaştı. İhracat yapılan ilk 10 ülke BAE, İran, ABD, Irak, Hong Kong, İsrail, Almanya, Lübnan, İtalya ve Kırgızistan oldu. Pırlantalı altın ihracatında ise 2016’da 1.390 kilogram mücevher ile 72 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaşıldı. Bu rakam 2015’te yaklaşık 56 milyon dolardı.

Pırlantalı altın ihraç ettiğimiz ilk 10 ülke ise BAE, Hong Kong, ABD, KKTC, Almanya, Kazakistan, İngiltere, Romanya, Lübnan ve Katar. Pırlantalı gümüşte ise ihracat rakamı 2016’da 289 kilogram ile 1 milyon dolara ulaştı. Bu rakam 2015’te 562.208 dolardı. İhracatın gerçekleştirildiği ilk 10 ülke ise sırasıyla ABD, Almanya, Hong Kong, İspanya, Polonya, İngiltere, Suudi Arabistan, BAE, Rusya ve İtalya oldu.

DÜNYA HİBRİTE KAYDI

Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner, pırlanta ihracatındaki yükselişin sebebi olarak, dünya mücevher trendinin hibrit ürünlere kaymasını gösteriyor. Güner’in açıklamasına göre, artık tek başına altın takıdan ziyade taşlı, pırlantalı tasarımlar tercih ediliyor.

“Türk firmalar da tasarımlarım bu yönde güncellediği için pırlanta ihracatında önceki yıllara kıyasla bir yükseliş söz konulu” diyen Güner’e göre, iç pazarda da pırlantalı ürünlere son 5-10 yılda diziler sayesinde bir talep artışı oldu. “Artık evlenme teklifleri hem kentlerde hem de Anadolu’da pırlanta ile yapılıyor. 10 yıl öncesine kadar böyle bir kültür yoktu, ilk olarak beyaz yakalılar tarafından kabul edilen bu alışkanlık şimdi genele de yayıldı.”

RAKİBİMİZ İTALYA VE HİNDİSTAN

Bu yıl 16-18 Mart arasında 44’üncüsü düzenlenen İstanbul Jewelry Show için dünyanın dört bir yanından 600’den fazla mücevher firmasını İstanbul’a getirmeyi başardıklarını söyleyen Güner, “Bu sektör için çok önemli bir başarı. Bu kadar firmanın İstanbul’a gelmiş olması yeni iş birlikleri anlamına geliyor. Şimdiden ihracat rakamlarına etki edeceğini söyleyebiliriz” diyor.

Güner’e göre mücevherde Türkiye’nin iki büyük rakibi var, İtalya ve Hindistan. İtalya tasarımda, Hindistan da işgücü açısından büyük rakipler.

Türk firmaları bu nedenle fiyatı aşağı çekerek rekabet etme yolunu tercih ediyor. “İtalyan firma gram başına 7-10 dolar işçilik maliyeti koyuyorsa, Türk firma 3-7 dolar diyor. Orta vadede hedefimiz, markalaşan firmalarla katma değeri yüksek tasarımlar üretip satarak daha fazla kar elde etmek” diyen Güner, Türk firmaların daha çok Ortadoğu pazarına yönelmiş olduğunu ifade ediyor. İtalyanların tasarımlarda esnek olmadığına değinen Güner, “Ancak Türk firmalar tasarımda esnek, istenen tarzda ve modelde ürünler üretebiliyor, talebe göre tasarımlarında değişikliğe gidebiliyor. Bu da Ortadoğu pazarındaki avantajlarımızdan biri” diyor.

Evet, global pazarda durum böyle. Böylesi bir ortamda pırlantanın patronları hem yurtiçinde hem de yurtdışmda hızla büyüyor. İşte, Türkiye’nin önde gelen mücevher üreticilerinin yurtiçi mağazaları, yurtdışı operasyonları, ciro, ihracat rakamları ve franchise şartları…

İHRACATIN YARISINI YAPTI

Zen Pırlanta 2000’li yıllarda kurulan genç bir marka ama köklü bir geçmişe sahip. Kurucu Emil Güzeliş, 1890’lardan bu yana sektörde bulunan ailenin üçüncü kuşak temsilcisi. Kuruluş sadece üretici-toptancı firma olarak hizmet verdiklerini ve ağırlıklı olarak yurtdışma ihracat yaptıklarını söyleyen Güzeliş, perakende sektörüne girişlerinin ilk mağazayı açtıkları 2005 yılına denk geldiğini ifade ediyor.

“Bugün toplam 58 mağaza Türkiye’nin en geniş pırlanta mağazaları zinciriyiz. Avrupa’nın ve Ortadoğu’nun en büyük mücevher üretim kapasitesine sahibiz. Bu güçle pırlantalı mücevherde Türkiye’nin en geniş model seçeneğini sunuyoruz” diyen Güzeliş, ihracat rakamlarının pır-lantalı mücevherde iddialı olduğunu belirtiyor. Geçtiğimiz sekiz yıl sektörde yapılan ihracatın yarısını tek başına Zen Pırlanta’nm gerçekleştirdiğini vurgulayan Güzeliş, uluslararası marka ve kuruluşların Türkiye’de işbirliği yaptığı, lisans ortağı seçtiği bir marka olduklarına değiniyor.

Dünyanın kar amacı gütmeyen en büyük organizasyonlarından National Geog-raphic Society ile bir lisans anlaşma-gerçekleştiren Zen, bu anlaşmayla derneğin dünyadaki ilk ve tek lisanslı mücevher üreticisi olarak, National Geographic adıyla tüm dünyada satışa sunulan özel bir koleksiyon hazırladı. Koleksiyonun Zen Pırlanta mağazalarında satışa sunulduğunu söyleyen Güzeliş, “Satıştan elde edilen gelirin bir kısmı National Geographic’in eğitim, bilim ve araştırma çalışmalarında değerlendiriliyor” diyor.

TEK FOREMARK YETKİLİSİ

Global pırlanta imparatoru De Beers grubunun pırlanta markası Forevermark, tüm dünyada yüksek standartlara uygun belirli mücevher firmalarıyla lisans ortaklığına giriyor.

Türkiye’deki tek Forevermark Yetkili Mücevhercisi ise Zen Pırlanta. Dünyadaki pırlantaların sadece yüzde l’inin Forevermark markasını alabildiğine işaret eden Güzeliş, “Fler birinin üzerinde Forevermark standartlarına uygun olduğu belirtilen bir kimlik numarası bulunuyor. Forevermark, yalnızca özenle seçilmiş ve az sayıda olan mücevhercilerde satışa sunuluyor. Biz de ülkemizde bu özel pırlantaları alarak kendi tasarımlarında kullanabilme lisansına sahip tek mücevher markasıyız” diyor.

Zen Pırlanta’nın Türkiye’de 53, Katar, Abu Dhabi ve Kıbrıs’ta birer, Kuveyt’te ise iki mağazası bulunuyor. Yakında Almanya Düsseldorfta da bir mağazası açılacak. Firmanın 2016 yurtiçi satış rakamı 115 milyon TL, ihracat rakamı ise 50 milyon TL.

FRANCHISE BEDELİ YOK

Franchising verirken markanın en iyi şekilde temsil edileceğinden emin olmak istediklerini vurgulayan Güzeliş, “Bizimle ortak ticari görüşe sahip olmasına önem veriyoruz. Mağazalaşma sürecimizde belirlediğimiz kıstaslara uygun, aynı ticari görüşe sahip olduğumuz iş ortakları bulmamız çok da kolay olmuyor. Ancak ortak noktada buluştuğumuz, güven duyabileceğimiz kişilere markamızı teslim ediyoruz. Flerhangi bir konuda en ufak bir tereddütte düştüğümüzde hiç risk almadan bölgede kendimiz mağazamızı açıp ilerliyoruz” diyor.

Franchise önceliğini satın alma noktalarına verdiklerini belirten Güzeliş sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bölgede uzun yıllar Zen satın alma noktası olarak çalıştığımız kuyumcuların kendi bölgelerinde Zen mağazası açması birinci tercihimiz. Firma olarak franchise bedeli talep etmiyoruz. Ayrıca franchise mağazalarımıza mağazacılık, perakendecilik konusunda eğitim ve reklam desteğimiz bulunuyor. Çalışma koşullarını ve prensiplerini belirlediğimiz bir franchise sözleşmemiz bulunuyor. Bayilerimizle en az beş yıl olarak imzaladığımız sözleşme, işletmenin ne şekilde yürütüleceği, markanın bölgede nasıl temsil edileceğini içeren karşılıklı esasları belirleyen içerikten oluşuyor. Bayilerimizde marka isim hakkı olarak tanımlanan royalty talebimiz olmuyor.”

36 ÜLKEYE İHRACAT

Koçak Gold’un temelleri 1958 yılında Ankara Şereflikoçhisar’da atıldı. 1987 yılında İstanbul Kapalıçarşı’da faaliyete başlayan firma, 1989 yılında Türkiye’nin ilk TSE onaylı altınını satan firma oldu.

Firma 1990’da mağaza sayısını üçe çıkardı. 1993’te açtığı ilk büyük mağazasıyla, kuyumculuk sektöründe büyük mağazacılık konseptini uygulayan ilk firmalardan biri.

1995 itibariyle dünyanın birçok ülkesine ihracat yapmaya başladıklarını belirten Yönetim Kumlu Başkan Yardımcısı Nihat Koçak, organize perakende çalışmalarına 2008’de başladıklarını belirtiyor. 2008’den sonra 14 ve 22 ayar altın ve pırlantalı ürün gruplarındaki çeşitliliği ve rekabetçi fiyatları arkalarına alarak Türkiye çapında perakende satış mağazaları açmaya başladıklarını anlatan Koçak, “Şu anda 22 ayar bilezik, 14 ayar koleksiyonu ve Koçak pırlanta ürünleri ile Türkiye’de 30 mağazamız bulunuyor. Bölge distribütörlerimiz vasıtasıyla bin 500’ü aşkın satış noktamız var” diyor.

Avrupa, ABD ve Mağrip ülkeleri başta olmak üzere 36 ülkeye ihracat yaptıklarını belirten Koçak, 2016’da 20 milyon doların üzerinde ihracat gerçekleştirdiklerini vurguluyor. Amaçlarının ihracat yaptıkları ülkelerde başlıca tercih edilen marka haline gelmek olduğunu ifade eden Koçak, bayilik verecekleri iş ortaklarından ilkeli, dürüst ve müşteri odaklı bir anlayış beklentisinde olduklarını belirtiyor ve ekliyor:

“Bayilik için diğer önemli kriterimiz sektörel tecrübedir. Ayrıca açılması düşünülen konum için gerekli olan sermayeyi talep ediyoruz.”

MİORO İLE İLK 10’DA

2006 yılında kurulan Jival, altın sektöründe 40 yılı aşkın deneyimi bulunan Gençoğlu ailesine ait bir marka. Kuyumculuk sektörüne Kapalıçarşı’da pe rakende mağazacılığı ile başlayıp, ilerleyen yıllarda toptan üretime yöneldiklerini anlatan Yönetim Kurulu Başkanı Naim Gençoğlu, “Büyüme sürecinde ilk olarak Mioro altın zincir fabrikasını kurduk. Mioro, 2016’da Türkiye’nin en büyük ihracatçıları listesinde ilk 500 firma arasında üst sıralarda, sektörel kategoride ise onuncu sırada yer alarak başarısını kanıtladı” diyor.

Kurumsal yapısı, teknolojiye yaptığı yatırımları, tasarımları ve zengin ürün çeşidi ile her geçen yıl sıralamada bir üst kademeye çıktıklarını belirten Gençoğlu, “Tecrübelerimizin getirdiği güçle iş alanlarımızı genişlettik. Gayrimenkul, alışveriş merkezi ve otel yatırımlarımızla ülkemize daha fazla katma değer sağlama adına, tüm şirketlerimizi Gençoğlu Grup çatısı altında topladık” diyor.

HEDEF YÜZDE 10 BÜYÜME

Jival toplam üç mağazası ve Türkiye çapında 800 satış noktasıyla altm ve pırlanta toptancılığında müşteriye bire bir ulaşma modelini benimsiyor. Yurtdışı yatırımlarını Mioro tarafında, büyük oranda ihracatla gerçekleştirdiklerini ifade eden Gençoğlu, ABD, Uzakdoğu, Avrupa ve Ortadoğu ülkelerine toptan satış yaptıklarını belirtiyor. Geçen yıl grup olarak yüzde 10 oranında büyüdüklerini ifade eden Gençoğlu, bu yıl da aynı oranda büyüme hedeflediklerine değiniyor. Gençoğlu bayilik şartlarıyla ilgili olarak ise şunları söylüyor:

“Bayilik verdiğimiz müşterilere başarılı olan, oturmuş, hazır bir konsepti de vermiş oluyoruz. Bu nedenle Jival’in bayileri için geliştirdiği sisteme uygun olan müşterilerle sözleşmemizi genelde üç yıllık planlıyoruz. Başvurulan değerlendirirken bölge, mağazanın konumu, metrekare, ürün kategorisi ve markaya olan sadakate kadar her yönden detaylı bir incelemeyle karar veriyoruz.”

VİZYONU GLOBAL OMAK

Türk kuyumculuk sektörünün son üç kuşaktır birinci liginde yer alan Atasay’ın temelleri, iş hayatına 2.5 TL sermayeyle çerçilik yaparak başlayan ve ardından sarraflığa adım atan büyük dede Hacı Mustafa Kamer 1 tarafından 1937 yılında atıldı. Ardından işin başına oğul Atasay Kamer, sonra da Cihan ile Çiğdem Kamer geçtiler. Bugün bayrak Cihan ve Çiğdem Kamer çiftinin oğlu, Atasay Mücevherat CEO’su Atasay Kamer’in elinde. Dünyanın dört bir yanma yılda 20 ton fason üretim ihracatından markalı mücevher perakendeciliğine geçişin ardındaki başarı hikayesini Atasay Kamer şu sözlerle anlatıyor: “Babam ve annemin sırasıyla ortaya koydukları yeni iş modelleri, yenilikçi ürün kategorileri ve markalı ürün algısına yönelik çalışmaları neticesinde Atasay markasının dünya perakendeciliğindeki önemi arttı. Değişen müşteri ihtiyaçları ve yaşam biçimleri ile birlikte segmentasyona yönelik önemli adımlar atıldı ve stok yönetimi ile ilgili sistemler geliştirildi. Mücevherat sektörünün en köklü markası olan Atasay bünyesinde mağaza açmak isteyen girişimciler için kusursuz bir franchise sistemi yaratıldı.”

2012 yılında önemli bir küresel iş birliğine imza atıldığını ve lüks sektörün önde gelen markalarından İsviçre merkezli Chopard ile Chopard for Atasay markası altında ortak bir koleksiyon hazırladıklarını hatırlatan Kamer, CEO’luk görevini devraldığı 2016’dan sonra operasyonel değişiklikler yapmaya başladığını belirtiyor. “Şirket olarak vizyonumuz dünya şirketi olmak. Her hanede bir müşterisine dokunacak kadar yerel, marka değeriyle de globalde karşılık bulmuş bir firma yaratmak için sürekli çalışıyoruz” diyen Kamer, global ölçekte kurumsallaşmış, hızlı değişen trendlere hızlı ayak uydurabilmiş, tasarımdan inovasyona, yenilikçi satış stratejilerinden markalaşma proseslerine kadar her kademede gelişen bir firma yaratmaya çalıştıklarını vurguluyor.

YÜZDE 40 CİRO PIRLANTADAN

Mart 2017 itibariyle 43 ilde, 116’sı franchise olmak üzere toplam 136 mağaza ve 209 adet satış noktalarının olduğunu söyleyen Kamer, yurtdışında ise toplam altı mağazaları bulunduğunu belirtiyor. Büyüme hedefleri doğrultusunda küresel piyasaları yakından takip ettiklerini ifade eden Kamer sözlerini şöyle sürdürüyor

“Özellikle Ortadoğu ve Asya bölgelerini öncelikli pazarlar olarak belirledik ve bu bölgelerde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Buna ek olarak Türki Cumhuriyetler ve komşular da hedeflerimiz arasında yer alıyor. Dünya şirketi olma yolunda devam eden yurtdışı mağazalaşma sürecimizi kurumsal anlamda yaptığımız çalışmalarla pekiştirmeye gayret ediyoruz. Bu konuda çok kısa süre içerisinde pek çok yeniliğe imza attık. Yeni İcra Kurulu kurduk. Yüzümüzü yurtdışma döndük. Dünya markası olmak istiyorsak öncelikle dünya şirketi olmalıyız.”

Son yıllarda pırlanta özelinde yaptıkları yatırımları çok önemsediklerini vurgulayan Kamer, özellikle son iki yılda altındaki güçlü pozisyonlarını korurken, pırlantada da ciddi gelişme kaydettiklerini belirtiyor. Bu gelişmede pırlantayı ulaşılabilir kılan kampanyaların ve HRD sertifikası ile ilgili yatırımların büyük katkısı olduğuna değinen Kamer, “Türkiye’de HRD sertifikasını kullanmaya başlayan ilk marka olarak ‘Pasaportlu Pırlanta’ bilincini oluşturduk. Pırlantada ciro bazında iki yılda yüzde 58 büyürken, adet bazında da yüzde 84 büyüme kaydettik. Şu anda ciromuzun yüzde 40’mı pırlanta ürün seg-menti oluşturuyor. Bu açıdan bakıldığında önümüzdeki yıllarda en önemli hedeflerimizden biri de altm ve pırlantanın ciroda yarı yarıya bir orana gelmesi olacak. Çünkü büyümemize etki edecek başlıklardan birinin pırlanta olacağını öngörüyoruz” diyor.

Atasay 2016 yılım 325 milyon TL ciro ile kapattı. 2016 pırlantalı mücevher ihracatında ilk 10 firma arasında yer aldı.

2017 sonunda yurtiçinde ve dışında yapılacak yatırımlarla perakende satışta altında yüzde 10, pırlantada ise yüzde 18 büyüme hedefliyor. Atasay mağazası açmak isteyenler için lokasyon ve cephelerin uygunluğu, metrekare büyüklüğü, konsepte göre yatırım bedeli gibi birkaç maddeden oluşan franhise şartları var.

NEW YORK’TA ŞUBE

Gülaylar Altın’m temeli 1926 yılında Yozgat’ta atıldı. İkinci kuşak Mehmet Gülay’ın 1951 yılında işleri devralmasıyla birlikte firma önce bölgesel, devamında Türkiye ve dünya çapında yapılanmaya başladı. Bugün itibariyle Gülaylar’m 50 mağazaya ulaşmış olduğunu belirten Genel Müdür Tolga Eriz, toptan mağazaları ile de 2 bin satış noktasına ulaştıklarım ifade ediyor.

Kuyumculukta Gülaylar, Diamond Line ve online platformda hizmet veren Tektaş.com ile faaliyet gösterdiklerini söyleyen Eriz, “New York’taki IGT Jewelery Mall’da, Diamond Line markamızın şubesi bulunuyor” diyor. Nişantaşı’nda da şubesi bulunan ve ‘high end jewelry’ grubunda seçkin bir müşteri kitlesine hitap eden Diamond Line’da sadece bir tane üretilmiş olan özel tasarım mücevher takılar yer alıyor. Ayrıca erkeklere yönelik kravat iğneleri, kol düğmeleri, bileklikler, yüzükler, el yapımı koleksiyonluk kalemler de bulunuyor. Tektas.com ise online platformda hizmet veriyor. Site şu an Türkiye’nin en büyük online mücevher mağazası.

55 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYOR

Gülaylar 55’i aşkın ülkeye ihracat yapıyor. Bu ülkeler arasında ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, Hollanda, Avustralya, Japonya, İtalya, Kanada, Suudi Arabistan, BAE gibi ülkeler yer alıyor. Gülaylar Türkiye’de uzun yıllardır gerçekleştirmekte olduğu toptan ve ihracata yönelik altın ve mücevher satışım ABD’nin ve dünyanın en önemli ticaret merkezi konumundaki New York’ta kurduğu Elite Gold Ipc. şirketi ile tüm dünyaya yaymayı başardı. Şirket New York Manhattan 47. Cadde’de uluslararası toptan altın ticareti yapan bir dünya aktörü olarak 2000 senesinden bu yana faaliyetlerini sürdürüyor.

Gülaylar markasında franchise ve satış noktası sistemi ile çalıştıklarını belirten Eriz, “Franchise olmak isteyen yatırımcılarımızın hizmet vermek istediği lokasyonu, ticari geçmişini titizlikle irdeliyoruz. Franchise olan noktamızın ürün sunumu ve müşteri memnuniyet süreçlerini Gülaylar standardında yürütmesi gerek. Bu nedenle onların tüm ekiplerine satış davranışları, satış sonrası, müşteri memnuniyeti, kuyumculuk ve değerli taşlarla ilgili ürün eğitimini geniş bir yelpazede veriyoruz. Kendi mimarlarımız tarafından oluşturulan Gülaylar mağaza konseptini uyguluyoruz. Lokasyona uygun olarak ürün çeşitlerinin belirlenmesi konusunda da çalışıyoruz” diyor.

‘FARKLI BİR İŞ YAP’TAN DOĞDU

Ariş Pırlanta’nın geçmişi 111 yıl öncesine dayanıyor. Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Güzeliş küçük yaşlarda henüz okula bile başlamamışken sektöre adım attığım ve işi mutfağında öğrendiğini, 12 yaşında kalfa olduğunu söylüyor. Bayrağı Mardin ve çevresinin önemli kuyumcularından biri olan babası Ilyas Güzeliş’ten devraldığını ifade eden Kerim Güzeliş, “1972’de kendi işimi kurdum. 1977 yılma kadar altınla uğraştım. O zamanlar sektörde ciddi oranda haksız rekabet vardı. Herkes altın işiyle uğraşır olmuştu. Ben de babamın ‘herkesin yaptığı işi yapma, farklı bir iş yap’ tavsiyesine uyarak mücevherci olmaya karar verdim. Böylece pırlanta sektörüne giriş yaptım. Ariş ise 1984 yılında doğdu. Uk mağazamızı Nişantaşı’nda açtık” sözleriyle sektöre giriş hikayesini özetliyor. Ariş’in bugün İstanbul, Bursa, Ankara, İzmir, Gaziantep, Antalya ve Almanya Berlin olmak üzere toplam 12 mağazası bulunuyor.

İLK HEDEFİ ALMANYA

2016 yılında katıldıkları Turquality marka programı ile yurtdışı mağazalaşma çalışmalarını başlattıklarını anlatan Güzeliş, ilk hedeflerinin Almanya pazarına girmek olduğunu belirtiyor. Şu an Berlin, Düsseldorf, Frankfurt, Münih, Hamburg ve Köln’de araştırmaları devam ediyor. İlk etapta iki mağazanın açılması planlanıyor. Almanya’dan sonra Hollanda, Ispanya ve Avusturya’da mağaza açmayı düşünüyor. Avrupa dışında ise ABD, Hong Kong ve Dubai’de mağaza açma planı var. Hedef dünya genelinde 10 yılda en az 10 mağaza açmak. Ariş’in şu anki cirosu içinde ihracatın payı ise yüzde 10 civarında. Başta Avrupa olmak üzere dünya genelinde açacağı mağazalarla ihracatın ciro içindeki payını yüzde 50’ye çıkarmayı hedefliyor.

Güzeliş, franchise konusundaki yaklaşımlarını ise şu sözlerle anlatıyor: “Markamızın sağlıklı ve iddialı büyüme hedefi doğrultusunda, bugüne kadar belirlediğimiz potansiyel bölgelerde sınırlı sayıda franchising verdik. Franchising çalışmalarımız için kurum politikamız, salt adetsel artışın yerine, markamıza uzun vadede katkıda bulunabilecek, imajımızı ve kalitemizi koruyarak onu birlikte üstlere taşıyacak kişi ve kurumlarla işbirliği yapmaktır, iyi bir alışveriş ortamında, tercihen alışveriş merkezinde ya da iyi bir alışveriş caddesinde 50-80 metrekare mağaza ile Ariş Pırlanta’nm franchising zincirine katılmak mümkün.”

MAĞAZA AÇMAYA DEVAM

1975 yılında baba Mehmet Altınbaş ve oğulları tarafından kurulan Altınbaş Kuyumculuk, 1985’te İstanbul’da toptan satışa başlayarak 1994’te Türkiye’nin ilk büyük toptan satış merkezini faaliyete geçirdi. Kuyumculuk sektöründe bayilik sistemini kuran ilk şirket olduklarını ifade eden Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş, “1998 yılında Sultanahmet’te ilk perakende mağazasını açan Altınbaş Kuyumculuk, 2000 yılında zengin ürün çeşidine Altınbaş Pırlanta’yı da ekleyerek değerli taşlar sektöründe iddiasını ortaya koydu” diyor.

2004 yılında 15 bin metrekare alan üzerinde Türkiye’nin ilk ve aynı zamanda en büyük altın fabrikasını kurduklarını vurgulayan Altınbaş, Türkiye’de ve dünyada toplam 87 mağazayla 7 bin 500 metrekare alanda hizmet verdiklerini belirtiyor. Mart ayında açacağı üç yeni mağaza ve yılsonuna kadar açmayı planladıkları 20 yeni mağaza ile Türkiye’de toplam 107 mağazayı hedeflediklerini söyleyen Altınbaş, “Yurtdışında Kıbrıs, Bulgaristan, Arnavutluk, Makedonya ve Katar’da toplam 16 mağazamız bulunuyor. 2017’de beş yeni franchise ile yurtdışı mağaza sayımızı artırmaya devam edeceğiz” diyor. Avrupa ülkeleri, Çin, Hindistan ve Afrika ülkelerinin yeni ihracat pazar hedefleri arasında olduğuna değinen Altınbaş, Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Sırbistan ve Suudi Arabistan’ı öncelediklerini vurguluyor.

Altınbaş kuyumculuk, franchise giriş ücreti talep etmiyor. Başlangıç için gereken minimum sermayenin ve satış garantisinin taahhüt edilmesi yeterli. Royalty ise yıllık alım kotalarına göre değişiklik gösteriyor.

PIRLANTANIN ALİBABA’SI

Roberto Bene markası, internetten pırlanta satmanın hayal olduğu 2000’li yılların başında bir e-ticaret sitesi olarak Berkay Cem Altunbay tarafından hayata geçirildi. İnternetten mücevher satan ilk sitelerden biri olan Robertopirlanta.com bugün 12 bin kayıtlı müşteriye ve 80 bin kayıtlı üyeye sahip dev bir mücevher platformu.

Yazılım işiyle uğraşan Altunbay, 2005’de altın üreticileri için bir üretim takip programı hazırlarken mücevher sektörüyle tanışmış.

Denemek amacıyla bir internet sitesine pırlanta yüzük koymuş. Satıldığını görünce önce çok şaşırmış ve ardından yeni ürünler koymaya devam etmiş. Bir ay içinde internetten 6 bin TL’lik mücevher satabildiğini görünce de diğer işlerini bırakarak sektöre girmiş.

Bugün dünya genelinde bir girişimle adını duyurmaya başlayan Altunbay, “Yurtdışı ile alakalı çok büyük bir yatırımımız var. Dünyadaki pırlanta üreticileri ile kuyumcuları bir araya getiren kapalı devre global bir pırlanta platformu kurduk. Hem akıllı telefonlardan hem de vveb’den ulaşıla-biliyor. Dialook.com’un beş sene içinde pırlantanın Alibaba.com’u olacağına inanıyoruz. Bu iş dünyadaki pırlanta satışlarına yön verecek bir proje. Ülkemize büyük katkısı olacak” diyor.

Satış haricinde mücevher üretimi de yaptıran Altunbay aynı zamanda TÜGİAD (Türkiye Genç İşadamları Derneği) desteğiyle oluşturulan melek yatırım ağı Girişim Türk’ün de yönetim kurulu başkam. Bir buçuk yıl önce kurulan Girişim Türk ile Türk girişimcisini dünyaya taşıyacaklarını söyleyen Altunbay, dördüncü yılda 25 milyon TL’lik bir fona ulaşmayı hedeflediklerini belirtiyor.

Dış satım bu yıl çok canlı

2017 Ocak ayı mücevher ihracatı bir önceki yılın Ocak ayına göre yüzde 17.02 oranında artışla 199.5 milyon dolar olarak gerçekleşti. İhracatın en fazla yapıldığı ülkeler 63.6 milyon dolarla Irak (yüzde 798 artış], 46.6 milyon dolarla Birleşik Arap Emirlikleri (yüzde 6.8 artış), 17.4 milyon dolarla ABD (yüzde 34.3 artış), 14.6 milyon dolarla Almanya (yüzde 143 artış), 5.6 milyon dolarla İsrail (yüzde 20.3 artış) oldu. 2017 Şubat ayı mücevher ihracatı, bir önceki yılın Şubat ayına göre yüzde 64 oranında artışla 255 milyon dolar oldu. İhracatın en fazla yapıldığı ülkeler; 79.3 milyon dolarla Birleşik Arap Emirlikleri (yüzde 119 artış), 66.2 milyon dolarla Irak (yüzde 2621 artış), 16.1 milyon dolarla ABD (yüzde 24.5 artış), 16 milyon dolarla Hong Kong (yüzde 58.5 artış), 7.7 milyon dolarla Lübnan (yüzde 120 artış) olarak kayda geçti.

İlk pırlanta borsasını kurdu

Çocukluğundan beri hayatı Kapalıçarşı’da geçen Jak Akdoğan, aslen Mardin Midyatlı Süryani bir ailenin oğlu. ABD’de gemoloji eğitimi alan Akdoğan, Türkiye’nin ilk gemologlarından biri.

Gemoloji, mücevherlerde kullanılan kıymetli taşların ve süs taşlarının tanımlanması ve sınıflandırılması bilimi olarak tanımlanıyor. 2016 yılında kurduğu Türkiye’nin ilk pırlanta borsası Cevaheer.com ile tecrübesini dijitale taşımış. Cevaheer. com, Türkiye’deki 25 büyük pırlanta tedarikçisi ile 3 bin kuyumcuyu ortak bir pazarda buluşturuyor. Web sitesi ve cep telefonu aplikasyonu üzerinden kullanılabilen platformda 14 milyon dolar civarında ticaret hacmi mevcut.

Platformun ne işe yaradığını Akdoğan özetle şöyle açıklıyor: “Önceden kuyumcular aradıkları pırlantayı temin etmek için 5-6 tedarikçiyi arayıp fiyat kıyaslaması Vapıyordu. Şimdi tüm işlem 10 saniye içinde tamamlanıyor. Herkes tedarikçilerin elindeki tüm pırlantaları sertifikalarıyla beraber görebiliyor.”

Platformu pırlanta sektörünün kurumsal bir yapıya kavuşması için kurduğunu belirten Akdoğan, artık stoklara hızlı ve şeffaf bir şekilde ulaşabilmenin mümkün olduğunu söylüyor. “Bu platform kuyumcuların tedarikçilere ve tedarikçilerin kuyumculara aracısız, komisyoncu veya broker olmadan ulaşmasını, böylelikle iki tarafında daha verimli çalışmasını sağlıyor” diyen Akdoğan, sektördeki en büyük sıkıntının pırlantanın değişik standartlar altında satılması olduğunu ifade ediyor. Akdoğan, pırlanta ihracatındaki yükselişi ise şu sözlerle yorumluyor:

“Türkiye’de üretilen pırlantalı mücevherlerin büyük bir çoğunluğu yurtdışında kullanılıyor. Bunun sebebi de kaliteli işçilik ve uygun fiyatlar.

Türk firmalarının devletin verdiği ihracat ve yatırım destekleriyle daha da büyüyeceğini düşünüyorum. Türkiye Avrupa’dan Ortadoğu’ya ve Afrika’ya kadar birçok ülkede rekabet edecek güçte. Pazarları daha fazla zorlamalıyız.”

2016 yılı ihracat şampiyonları

2016 pırlantalı mücevher ihracatında ilk 10’a giren beş başarılı firma.

ON MÜCEVHERAT: Kurucusu, Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Ayhan Güner. 2016 pırlantalı mücevher ihracat şampiyonu olan On, 2000 yılında kuruldu. Bugün üretiminin yüzde 75’ini 27 ülkeye ihraç eden firm, geçtiğimiz aylarda Türkiye’nin en eski mücevher markası olan Storks’u satın aldı. Türkiye genelinde 110’dan fazla satış ortağı ve ON MÜCEVHERAT 25 perakende mağazasıyla iç pazara da hizmet veren firma, kısa sürede 40 mağazaya ulaşmayı hedefliyor. Storks’u yurtdışında bir marka yapmayı amaçlayan Güner, ilk olarak Romanya, Almanya ve İsviçre’de 10 mağaza açacaklarını belirtiyor.

MONTUR İŞ: 1967 yılında Fevzi Malgaz tarafından kurulan firma, Euro Diamond markasıyla Sami Malgaz tarafından uluslararası bir mücevher markasına dönüştürüldü. Mücevherlerini A’dan Z’ye tamamen kendi bünyesinde üreten firma, pırlanta denince akla ilk gelen isimlerden.

HOŞGÖR PIRLANTA: 1960 yılında Kapalıçarşı’da kurulan firma 90’lardan sonra Regold markası ile toptan satışa başladı. Kısa sürede ihracat kanalına girmeyi başaran Regold, bugün Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde pırlantalı mücevher denince bilinen bir marka.

EMEL PIRLANTA: 1989 yılında kurulan /t firma tüm takılarını Kapalıçarşı’daki atölyesinde imal ediyor. Ürünlerinin Diamond büyük kısmını Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Umman, Kazakistan ve Azerbaycan’a ihraç eden firma, bütün ürünlerinde orijinal pırlanta sertifikasına sahip. Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen internet pazaryerlerinde de satış ayağı bulunan firma, indirim kampanyalarıyla biliniyor.

ZELA KUYUMCULUK: El işçiliğiyle fark yaratan Zela, 30 yıllık tecrübesiyle Ortadoğu, ABD ve Avrupa ülkelerine pırlantalı ürünler başta olmak üzere mücevher ihracatı yapıyor.

ÜRÜN DİRİER

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir Yorum

  1. selamlar
    Türkiyenin en çok satan mücevher markası nedir diye sorsam ??

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu