Kariyer ve İş

Üst Düzey Yöneticiler Nasıl İş Bulur

Head Hunter’lar Etik Olmak Zorundadır!

İKalifîye personel bulma konusunda şirketlere danışmanlık eden Head Hunter’larla ilgili son zamanlarda ciddi tartışmalar yaşanıyor.

İnfomag Dergisi’nde insan kaynakları yazmaya başladığım sırada bu alan da yaptığım ilk çalışma bir headhunter firmasıyla yaptığım röportajdı. O zaman yaptığım röportajdan o kadar etkilenmiştim ki benim için üst düzey yöneticilerin nasıl iş bulduğuna yönelik tüm sorular da ortadan kalkmıştı. Aslına bakılırsa iş bir o kadar ilginç ve sırlarla dolu bir o kadar da riskli bir iş head hunter’lık. İşe alım yöntemlerinden biri olan Head-hunt, adayın kendi isteğiyle ilgili pozisyona başvurmasının yerine personel arayışında olan firmanın adaya doğrudan ulaşarak iş teklifinde bulunması anlamına geliyor. Normal bir pozisyon için iş ya da personel arayanların genelde kariyer sitelerinden faydalandıkları iş dünyasında head hunter şirketleri çoğunlukla üst düzey yöneticilerin transferleriyle gündeme geliyorlar. Zaman zaman da bu tür danışmanlık firmalarının önemli bir şirketin CEO’sunun transferinin gerçekleştirdiği haberlerine de rastlıyoruz ancak çoğunlukla bu şirketler geri planda büyük işleri planlayan ve çok da fazla göz önüne çıkmayan işler yapıyorlar. Ama dediğim gibi insan kaynaklarıyla ilgili yazı yazmaya başladığım o yıllardan bu yana en çok ilgimi çeken konuların başında gelmiştir beyin avcıları… Kendisine gelen şirketin aradığı pozisyona en doğru ismi bulabilmek için kolları sıvayan bu şirketlerin ellerinde tuttuğu en kuvvetli silah gizlilik… Her iki tarafla da görüşmeleri belli bir noktaya gelene kadar gizlilik içerisinde yürüten şirketler artık yolun sonuna doğru taraflarla bilgileri paylaşmaya başlıyor. Bana göre işin cazibesi de burada. Hep merak ettiğim yöneticilerin bir şirketten diğerine nasıl, ne şartlarda, ne kadar süredir yürütülen görüşmelerle transfer olduğu sorusu bu danışmanlık şirketlerinde gizli aslında.

Ama bugüne kadar tüm head hunter’lar somut kişiler üzerinden bir hikaye anlatmaktan kaçındı biz gazetecilere…

Bu denli büyük sırları olduğu müddetçe bizler için cazibelerini korumaya devam edecek bu şirketler. Son günlerde head hunter şirketleriyle ilgili ciddi bir tartışma söz konusu. Uygulanması fazlasıyla hassasiyet gerektiren bu işe alım yöntemini etik bulmayan kişilerin sayısı giderek artıyor. Aslında bu tartışmayı gün yüzüne çıkaran ise özellikle birbirine rakip firmaların belli departmandın tümüyle transfer ederek rakibini saf dışı bırakmak istemesi. Tabi şirketler bu transferi kendileri gerçekleştiremeyeceği için danışmanlık şirketlerinden destek alıyorlar, işte etik tartışması da tam olarak bu noktada başlıyor. Peki Head Hunter böyle bir durumda nasıl bir karar alması gerekiyor. Kendisine gelen ve müşterisi olan şirkete istediğini mi verecek yoksa ona başka yollar mı önerecek? Hugent İK Satış Direktörü Çağlan Ünal Üzümcü’nün bu konudaki tavn net: “Rakibinin bir departmanının hepsini ya da büyük bir bölümünü belli bir süre içinde headhunt etmek isteyen firmanın etik davranmadığını söyleyebiliriz. Fakat diğer taraftan headhunt yapacak olan İK danışmanlık firması böyle bir hizmet vermeli midir’in cevabı da aslında çok net. Yüksek bir hizmet bedeli karşılığında cinayet işlenmeyeceği, uyuşturucu madde satılmayacağı gibi, bir İK firmasının da alacağı bir hizmet bedeli karşılığında böyle bir headhunt çalışmasına aracılık etmesi kesinlikle etik değildir“.

Bu yüzden de headhunt’ların yapması zorunlu bir takım temel unsurlar söz konusu… Çağlan Ünal Üzümcü de bunlan şu şekilde sıralıyor: “Her şeyden önemlisi Headhunt, adayı ve çalıştığı şirketi mağdur bırakmamalı. Süreç, etik bir bakış açısıyla yürütülmeli. Aday arayışı, doğru kişiye ulaşma yönünde ilerlemeli, belirli bir şirketin organizasyon yapısına zarar vermek ya da bilgi birikimini elde etmek amacı taşımamalı. Danışmanlık firması böyle bir amaç hissettiği takdirde çalışmayı derhal sonlandırmak Aynı şirketten ya da departmandan çalışan kişilere ulaşırken bir tercih yapılmalı. Aynı departmandan mümkünse 1, en fazla 2 kişiyle görüşülmeli, aynı şirket içerisinde birkaç kişiden fazla adayla aynı dönemde görüşülmemeli. Adayları görüşmeye davet ederken iş arayışındaki gizliliğe dikkat edilmeli, aynı firmada çalışan ya da birbirlerini tanıma ihtimalleri yüksek olan adaylar aynı saatlerde görüşmeye davet edilmemeli. Görüşme yapılan adaylara mevcut şirketleriyle ilgili gizli sayılabilecek, paylaşılması tercih edilmeyecek bilgiler sorulmamalı, adaylar cevaplamak zorunda bırakılmamalı. Yöneticiler kendi firmalarında karşılaşmak istemedikleri durumlara başka firmaları martız bırakmamalılar. Danışmanlık firmalan da bu konularda firmaları bilgilendirmeli ve etik dışı çalışmalara imkân sağlamamaklar.”

İş dünyasında yukarıda sayılan tüm bu maddelerin her biri ayn ayn çok önem taşıyor bana göre. Rekabetin temele oturduğu iş dünyasında istihdam konusunda bu teraziyi dengede tutacak olan head hunter’lara büyük işler düşüyor.

NESRİN KOÇASLAN / İNFOMAG

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu