İş Fikirleri ve İş Kurmak

Eğitim Kurumu Açmak Kazandıran Sektör

KADIN GİRİŞİMCİYE ÖNCELİK

İngiltere’den dünyaya yayılan Helen Doron Erken Eğitim Sistemi, üç aylıktan 12 yaşa kadar İngilizce dil eğitimi hizmeti sunuyor. Efinst Dil Okul-ları’nın master franchise’i olduğu Helen Doron Türkiye okullannda hem erken İngilizce eğitimi veriliyor hem de anaokulu hizmeti sunuluyor. Türkiye genelinde 45 şubesi bulunan Helen Doron, 2017 sonuna kadar beş şube daha açmayı planlıyor. Başlangıç bedeli bölgelere göre 45 bin ile 65 bin Euro arasında değişiyor. Royalty ücreti yüzde 14 ile başlayıp öğrenci sayısının artmasıyla yüzde 10’a inebiliyor. Bir şube için ortalama yatınm maliyeti bölgelere göre 250 bin ile 400 bin TL arasında değişiyor.

Türkiye’nin değişik bölgelerinde şubeleşen Helen Doron, İstanbul, Ankara ve İzmir dışında Karadeniz’de Samsun ve Trabzon’da da yatınmcı anyor. Helen Doron Türkiye Genel Müdürü Bora Gündüzyeli, iş modelleri doğrudan küçük çocuklarla ilgili olduğu için kadın girişimcilere öncelik tanıdıklarını söylüyor. Gündüzyeli, “Yabancı dil bilmesi öncelikli tercihimiz oluyor. Bu işi sürdürebilecek mali güce sahip olmalanna dikkat ediyoruz” diyor.

TÜRKİYE’DE YAYGINLAŞACAK

IPC (International Preschool Cur-riculum), Amerika merkezli bir anaokulu. Öncelikle danışmanlık hizmeti sunmak üzere MİN Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri şirketini kuran Şule Fırat, okul öncesi eğitimde dil hizmetlerini kapsayan ve Türkiye temsilciliğini üstlendiği IPC uygulamasını yaygınlaştırmayı hedefliyor. Eğitim altı ay ile altı yaş aralığını kapsıyor. Türkiye genelinde şu anda yedi okulu bulunan IPC’nin tüm okulları franchise sistemiyle işliyor. Fırat, “Öğretmen eğitimleri, öğrencilerin kullanacağı eğitim materyalleri olan konularla bağlantılı, work-book, worksheet ve İngilizce öğrenme setleri olarak özel hazırlanmış setlerimiz paketimizin içerisinde” diyor.

ONLINE EĞİTİM FIRSATI

Eğitim teknolojilerinin gelişmesiyle online eğitim alanında da girişimciye yönelik fırsatlar ortaya çıkmaya başladı. Online eğitim konusunda uzmanlaşan şirketlerden biri olan eKolej, franchising sistemiyle büyüyor. Girişimciler, bulundukları bölgede online eğitim ta-nıtımlan yaparak para kazanabiliyor. Marka, 26 olan bayi sayısını 2017 sonuna kadar 40’a çıkarmayı hedefliyor. eKolej franchise alan bayilerinden herhangi bir royalty ücreti talep etmiyor. Sadece bayilerin tanıtım ve satışlar için gerek duydukları broşür, afiş, öğrencilere dağıtılan promosyonlar gibi ürünlerden oluşan basic, silver ve gold paketlerinden seçtikleri paketi temin etmeleri gerekiyor. Ekolej’e yatırım bedeli 10 bin TL civarında bulunuyor.

img516 img517

Sektörü büyüten 4 faktör

  1. Artan genç nüfus ve öğrenci sayısı,
  2. Son yıllarda yaşanan dershanelerin dönüşümü, bazı okul gruplarının kapanması,
  3. Okul sisteminin her aşamasında bir sonraki aşamaya geçişin ucunda bir sınav olması,
  4. Eğitimde inovatif çözümler ve T alternatifler sunan girişimlerin yani e-öğrenme sektörünün gelişmeye başlaması.

Yatırımcıda aranan özellikler

  • Eğitim sektöründe deneyimi olması veya eğitim sektöründe deneyimi olmasa da belli bir eğitim seviyesine sahip bulunması,
  • Kendi işinin başında durabilmesi,
  • Bölgesini iyi tanıması,
  • Girişimci ruha sahip olması,
  • Marka değerini daha da yukarıya taşıyabilmesi.

Franchising’in büyümeye 5 katkısı

  1. Franchise siteminin kullanılması eğitim sektörünün kurumsallaşması anlamında önemli bir katkı sağladı.
  2. Eğitim sektöründe franchise sisteminin kullanılmasıyla uygulanan sistem ve metodolojinin daha kısa sürede daha geniş alanlara ulaşması sağlandı.
  3. Bu sektöre yatırım yapanların işi sahiplenmeleriyle daha sıkı iç denetim kavramı önem kazandı.
  4. Okulların yaygınlaşması eğitimde fırsat eşitliğini sağlıyor.
  5. Bölgelerini iyi tanışan girişimciler sisteme giriyor.

SİNAVUZMANİ.NET CEO’SU CAN GÜRSES
“Yeni teknolojiler yeni girişimleri getirecek”

“Eğitim sistemimizin sınavların ekseninde döndüğü bir gerçek. Bu nedenle öncelikli inovasyon, öğrencilerin her derste ulaşabileceği konu ve soru anlatımına yönelik dijital içeriklerin geliştirilmesi yönünde olmalı, içerik üretmek oldukça pahalı ve eğitim programındaki dalgalanmalardan ciddi şekilde etkilenebilen bir alan. Bu alanda yenilikçi birtakım çalışmalara ihtiyaç olduğu kesin. Mevcut bir içerikte öğrenciyi ölçüp değerlendirecek ve onu bireysel olarak yönlendirebilecek sistemlere ihtiyaç, var. Hem öğrenme stil tercihlerine göre hem de bilgi düzeyine göre. Dünya artık buna doğru yönetiyor. Eğitimde donanımsal çözümlere de ihtiyaç var ancak donanımsal dendiğinde aklımıza sadece bilgisayar, tablet, akıllı tahta gelmemeli. Öncelikle bu araçların nasıl kullanılacağı ve içlerinin nasıl dolacağına yönelik adımlar ciddi şekilde atılmalı. Fakat bunun da ötesinde artık dünyada sanal gerçeklik gibi birçok yeni teknolojinin eğitim sektöründeki uygulamalarını gözlemliyoruz. Yani bir diğer girişim alanı, yeni teknolojilerin eğitim uygulamaları yönünde olacak.”

TÜRKİYE ÖZEL OKULLAR DERNEĞİ BAŞKANI CEM GÜLAN
‘Denetimi başarılı franchise gruplarına bakılmalı”

“Eğitim fast-food veya marketler zinciri gibi sektör değildir, Eğitim ülkenin geleceğine yön veren, son derece önemli ve kişiye özel bir olgudur. Her öğrencinin öğrenme sistemi farklıdır. Her okul bulunduğu bölgeye, mevcut öğrenci dokusuna, öğretmenlerine ve yönetimine göre kendine özeldir. Oldukça büyük bir zinciri merkezden tek tip yönetmeye çalışmak Milli Eğitim Bakanltğı’nın merkezden eğitimi yönetmesi kadar zor bir olaydır. Bu genel çerçevelerden bakıldığında işini iyi yapan, özgünlüğe fırsat veren ve denetimi başarılı franchise gruplarına olumlu bakmak mümkündür ki ülkemizde bu işi ciddi yapanları da vardır. Ancak sadece kâr veya büyüme amacı ile hareket eden kurumlar ticaridir ve zaman içinde öğrencilerine, velilerine, çalışanlarına ve özel okulculuğa zarar verecektir!’

UFRÂD BAŞKANI MUSTAFA AYDIN
“Rekabet gücünü artırıyor”

“Günümüzde dünyada ve Türkiye’de çok geniş ve başarılı bir şekilde uygulaması bulunan franchising, etkin bir pazarlama ve dağıtım sistemi. Özellikle Amerikan üniversiteleri franchising sistemini uygulayarak Avrupa başta olmak üzere başka ülkelerde kendi markaları altında eğitim kurumlan kurulmasına yardımcı oluyor. Öncelikle ilk ve orta eğitim seviyelerinde Türkiye’de franchising sistemi kullanılmaya başlandı. Bu gelişmelerden yararlanarak franchising rekabet gücünü ve dolayısıyla kaliteyi de artıran etkin bir sistem olarak karşımıza çıkıyor. Doğru eğitim ve hizmet giderek kendi marka değerini yaratıyor ve çoğaltıyor. Doğru seçim ise sayısız eğitim hizmeti çeşidine sonsuz fırsatların kapılarını aralayıp eğitimde yeni değerler yaratıyor.”

AYŞEGÜL SAKARYA PEHLİVAN / BURCU TUVAY
Ekonomist Dergisi

Önceki sayfa 1 2 3

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu