ADNAN BALİ
Sekiz yıi sonra bir bankacı zirvede
Yılın Profesyoneli olarak sekiz yıl aradan sonra yeniden bir banka yöneticisi seçildi. Bu ödülü en son 2008 yılında dönemin İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince almıştı. Bu yılki oylamada oyların yüzde 14,6’sım alarak ilk sıraya çıkan isim ise 2011 yılında İş Bankası Genel Müdürlüğü bayrağını Ersin Özin-ce’den devralan Adnan Bali oldu.
Türkiye’nin geleceği ve yeni yatırımlar için iyimserliğini koruyan Adnan Bali, bu iyimserliğini başlıklar halinde şöyle açıklıyor:
■ Türkiye, geçmişte de çok zor sorunların üstesinden gelmiş, tür-bülanslara çok çabuk adapte olabilmiş bir ülke. Yakın zamanda 1994, 2001 krizlerinin yanı sıra 2008’de neredeyse tüm dünyayı kasıp kavuran global krizi hatırlamak yeterli. Çok güçlü bir kriz tecrübesi ve yönetim becerisi olan bir ülkeyiz. Bu yüzden yaşanabilecek zorluklar nedeniyle iyimserliğimizi yitirecek, umutsuzluğa kapılacak değiliz.
■ 2-3 saat zaman farklarıyla çevremizdeki ülkelere baktığımızda 1,5 milyar nüfus, 25 trilyon doların üzerinde milli gelir, 8 trilyon doların üzerinde ticaret hacmi var. Bu kadar insan aynı coğrafyada aynı saatlerde kalkıp aynı saatlerde iş yapıyor. Ülkemizin bu özel konumu, gerek yurtdışı gerek yurti-çindeki yatınmcılar için her zaman büyük bir potansiyel. Türkiye ekonomisi, bu açıdan yeni yatınmcılar için hala büyük fırsatlar sunuyor.
■ Türkiye genç nüfusuyla, dinamik iş alemiyle ve yeni teknolojilere hızlı adapte olan yapısıyla da olumlu ayrışıyor. Sadece bu yönleriyle baktığımızda bile ülkemizin geleceği için iyimser olmamız gereken pek çok neden var.
■ Aynca yaşanan bu kadar sıra-dışı iç ve dış olaylara rağmen, başlıca makroekonomik temel göstergelerdeki görece sağlamlığı ve güçlü bankacılık sistemini de çok kıymetli buluyorum. Sonuçta, olumsuz gündemlerin üzerinde gereğinin fevkinde düşünüp işlerimizin, moralimizin bozulmasına izin vermemeliyiz. Üstelik sadece olumlu, iyimser düşünmek yetmez. Olumlu olması için her kesimin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekiyor.
2017 AJANDASI
Hem İş Bankası’nın ajandasında, hem profesyonel bir yönetici olarak kendi ajandasında 2017 yılında Türkiye’nin ve ekonominin gündeminde ne varsa o olacağını söyleyen Adnan Bali, sözlerine şöyle devam ediyor:
■ İstihdam, yatırım, ihracat gibi kalemlerde yarattıkları katma değerle ülkemiz ekonomisine katkıda bulunan esnaf, tüccar ve sanayicilerimizin sektör, bölge ve segment ayrımı yapılmaksızın desteklenmesine, sıkıntılarına çözüm geliştirilmesine önem vereceğiz. Banka olarak hem flnansal anlamda, hem de danışmanlık, yol göstericilik anlamında KOBİ’lere, reel sektöre destek olmaya devam edeceğiz.
■ Şube bankacılığını tamamlayan bir alan olan dijitalleşmeyle, farklı kanalları dengeli bir şekilde güçlü bir kompozisyonla yönetebileceğimizi düşünüyoruz. Bu yıl da dijitalleşen dünyada müşterilerin değişen hayat evrelerine eşlik ederek, değişik hayat tarzlarına ve ihtiyaçlarına uygun kişiselleşmiş flnansal çözümler sunmayı planlıyoruz.
CANSEN BAŞARAN SYMES
Uyarı yaparken yapıcı olmaya çalıştık
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’ne (TÜSİAD) iki dönem başkanlık yapan Cansen Başaran Symes, Yılın İş İnsanlan anketinde Yılın Sivil Toplum Önderi kategorisinde birinciliğe layık görüldü. İkinci defa bu ödüle layık görülen Cansen Başaran Symes’in TÜSİAD başkanlığını yaptığı son iki yıllık süreçte Türkiye çok yoğun bir siyasi gündemin içinden geçti. Bu süreçte Ankara’da dört ayn hükümet görev aldı. Siyasetçilerin sert çıkışla-nyla karşı karşıya kalan TÜSİAD bu dönemde açıklamalarında siyasi gündemden uzak durmayı tercih etti.
“GELECEĞE ODAKLANDIK”
Cansen Başaran Symes, başkanlığı süresince Endüstri 4.0, dijital ekonomi, girişimcilik, STEM eğitimi ve toplumsal cinsiyet eşitliği gibi Türkiye’nin büyüme ve kalkınmasında önemli görülen konuları TÜSİAD ajandasının gündemi yaptı. Symes, ödüle ikinci kez layık görülmesini ve gelen başarıyı şu sözlerle açıklıyor: “Muhtemelen seçilmemde öne çıkan faktörlerden biri, görev süresince siyasi gündemin Türkiye’nin geleceğini ilgilendiren asli gündemimizin önüne geçmesine izin vermememiz oldu. Görüşlerimizi açıklar ve uyanlanmızı yaparken, yapıcı olmaya özen gösterdik. Güncel olanın ötesinde ülkemiz için daha iyi bir geleceğin nasıl inşa edileceğine odaklandık. Gerekli gördüğümüz çalışmaları eksiksiz ve zamanlı olarak yaptık.”
Türkiye’nin en köklü sivil toplum kuruluşlanndan biri olarak TÜSİAD’ın çalışmalarını uzun soluklu birer yolculuk olarak nitelendiren Cansen Başaran Symes, her başkanın kendi döneminde devraldığı iş süreçlerini bir adım öteye taşımaya çalıştığını söylüyor. Son 1,5 yılda Türkiye’nin farklı şehirlerinde 11 bölgesel çalıştay düzenleyerek yüzlerce genç ile bir araya geldiklerini anlatan Symes, yeni yönetim döneminde Türkiye genelinde etkinlikler düzenleyerek ekonomiye dönük katkılara devam edileceğini aktarıyor.
“POTANSİYELİMİZ YÜKSEK”
Cansen Başaran Symes, Türkiye’nin içinden geçtiği tüm koşullarda uzun vadeli potansiyelini hep koruduğunu söylüyor. Symes, Türkiye’nin uzun vadeli potansiyelini öne çıkaran demografik yapısı, jeopolitik önemi ve dinamik ekonomisinin göz ardı edilemeyeceğini de ifade ediyor. Bu faktörlerin Türkiye’yi yatırımcı için cazip kılan unsurlar olduğunu belirten Symes, sözlerine şöyle devam ediyor: “Ancak bu avantajların üzerine teknolojiyi, inovasyonu, girişimciliği koyarak Türkiye ekonomisini çok daha rekabetçi ve cazip bir konuma getirebiliriz. Hem insan sermayemizi çağa ayak uyduracak şekilde geliştirir hem de temel hak ve özgürlükleri güçlendirirsek, Türkiye’nin yatırımcılar açısından bir çekim merkezi olmaması için bir neden göremiyorum. Ancak bunları eksiksiz bir arada yaparsak asıl değeri ortaya çıkarabiliriz. Potansiyelimiz yüksek; bunu doğru kullanmak tümüyle bizim elimizde.”
HÜSEYİN AYDIN
İki görevimi dengede götürüyorum
Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, ‘Yılın Bürokratı’ kategorisinde Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’yı geride bırakarak ilk sırayı aldı. Böylece Merkez Ban-kası’nın dört yıllık liderlik serüveni son buldu. Bu kategorideki liderliğiyle ilgili görüşlerini sorduğumuz Aydın, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) başkanlığı görevinin de olduğunu ve iki görevi eş zamanlı yürüttüğünü söylüyor. Aydın, “Her iki görevimi de dengede götürmemin seçilmemde önemli etkenlerden biri olduğunu düşünüyorum” diyor.
“SÜRECİ DOĞRU YÖNETTİK”
Geçen yıl Türkiye gerçek bir stres testinden geçti. Darbe girişimi, kredi not indirimi, ardı ardına gelen terör saldırılan, bunların sonucunda gerileyen iktisadi faaliyet, yatırımcı iştahındaki gerileme önemliydi. Darbe girişiminin hemen ardından finansal piyasaların açık tutulması öncelikle başanlan konular arasında yer aldı.
Hüseyin Aydın, “Bu yönde Bankalar Birliği olarak ilgili diğer karar vericilerle kesintisiz iletişimde kalarak gerekli önlemler ve ak-siyonlann alınmasında üzerimize düşeni etkin bir şekilde yapmaya çalıştık” diyor. Aydın, sonrasında bankalar olarak sorumlu davranarak kredi mekanizmasında devamlılığı sağlamaya özen gösterdiklerini hatırlatıyor. Yapılan doğru ve etkin düzenlemelerin de desteğiyle kredi koşullannın iyileştirilmesi ve faizlerin düşürülmesi konusunda etkili davrandıklannı söyleyen Aydın, şöyle devam ediyor. “Doğru yapılandırmalarla bu sürecin doğru yönetilmesine sektör olarak dikkat ettik. Bankacılık sektörü ve kamu ile ekonomi ve fınans karar vericileri arasındaki etkin iletişim çok önemliydi. Bu nedenlerle böyle bir ortamda sorumlu davranan bir sektörün birlik başkanı ve sektörün öncü bankasının genel müdürü olarak bu ödüle layık görülmüş olabileceğimi düşünüyorum.”
GELECEKTEN İYİMSER
Hüseyin Aydın, Türkiye’nin geleceği ve yeni yatırımlar için de iyimser. Çünkü otomotiv, demir-çelik ve petrokimya gibi ana sanayi kollann-da tam kapasiteye yakın çalışıldığını söylüyor. Aydın’a göre yakın geçmişte özel sektörün yatırımlarda tereddüt etmesine karşın, nüfus ve istihdam artışı sayesinde ülkenin beşeri ve iktisadi dinamizmini koruması, arz-talep dengesini talep yönünde bozuyor. Hanehalkı talebine cevap verebilmek için özel sektör istikrar ortamında ciddi bir yatınm hamlesi başlatabilir. Aynı zamanda verimlilik artışı üzerinden kâr marjını arttırmayı düşünen özel müteşebbisler de ellerindeki mevcut üretim teknolojilerini yenilemeyi tercih edebilirler.
Hüseyin Aydın’ın iyimserliğinin ikinci nedeni, Türkiye’nin tüm yönlerde küreselleşen değer ve tedarik zincirlerinin kesiştiği kilit jeostratejik konumu. Konum avantajı, uluslararası aktörlerin bölgesel merkezleri için yatırımları cazip hale getiriyor.
Hüseyin Aydın, “Güçlü demokrasi geleneği, geçmiş çağlardan gelen kültür çeşitliliğine sahip nüfus yapısı, günümüz modem sisteminde eğitim imkanı ile ülkenin kalifiye işgücü üzerinden üretkenliğini ve verimliliğini arttırabilirle potansiyeli de iyimserliğimin bir diğer nedeni” diyor.
HAMDİ ULUKAYA
En yenilikçi girişimciler arasında
Yılın İş İnsanlan Ödülleri’nde geçen yıl ilk kez Yılın Global Girişimcisi’ kategorisini açtık. Bu kategorinin ilk yılki birincisi ise ABD’nin yoğurt devi Chobani’nin kurucusu Hamdi Ulukaya oldu. Ulukaya, bu yıl da aynı kategorinin lideri. Aldığı yüzde 44,2’lik oy oranı ile rakiplerine ciddi fark atan Ulukaya, oyların yüzde 14,9’unu alan Egetürk Kurucusu Burhan Özgören ve yüzde 10,1 oyalan Samumed’in kurucusu Osman Kibar’ı geride bıraktı.
ERZİNCAN’DAN YOLA ÇIKTI
Dünyanın önemli girişimcileri arasına giren Hamdi Ulukaya’nın öyküsü Erzincan’ın İliç ilçesinden ABD’ye uzanıyor. Yıllar önce Amerika’ya küçük bir sırt çantasıyla dil öğrenmek için giden Ulukaya, ilk fabrikasını babasının desteğiyle kurdu. Peynir üretimiyle başlayan serüven, sonrasında Chobani ile devam etti. Bugün Chobani, ABD’deki toplam yenilebilir yoğurt kategorisinde yüzde 19,2 pazar payına sahip bulunuyor.
Hamdi Ulukaya, gösterdiği performansla uluslararası arenada da adından söz ettiriyor. Geçtiğimiz günlerde ‘Dünyanın en yenilikçi şirketleri’ listesine de girmeyi başaran Chobani, Amazon, Google, Uber, Apple, Facebook gibi markaların bulunduğu sıralamada ilk 10’da yer aldı. Yine dünyaca ünlü iş dünyası dergisi Fast Company tarafından hazırlanan ‘2016’nın en iyi ve en kötü 10 liderlik hamlesi’ listesinde Hamdi Ulukaya, en iyiler sıralamasının zirvesinde yer buldu. Ulukaya, listeye şirket hisselerinin bir bölümünü işçilere dağıtma kararıyla dahil oldu. Buna göre şirket hisselerinin yüzde 10 kadar bölümünün çalışanlara dağıtılması kararlaştırıldı. Bu durumda bazı çalışanlara 1 milyon dolarlık hisse verileceği belirtildi.
YÜZDE 20 BÜYÜDÜ
Pazarlama ve ürün geliştirme alanlarındaki agresif stratejisiyle dikkat çeken Chobani, 2016 yılında geliştirdiği yeni ürünlerle pazar payını artırarak yıllık gelirini 1,5 milyar dolann üzerine çıkardı. Brüt satış rakamlannda da önceki yıla göre yüzde 20 oranında artış var. Şu anda New York ve Idaho’daki yerel çiftliklerden günlük olarak 4 milyon litreye varan taze süt alan şirketin çalışan sayısı ise 3 bine yakın.
Hamdi Ulukaya’nın yatırım hamleleri de devam ediyor. Yeni ve mevcut ürünlere yönelik talebi karşılamak üzere 2016 yılının mayıs ayında Twin Falls, Idaho’daki dünyanın en büyük yoğurt üretim tesisine 100 milyon dolarlık yatırım yaptı.