Güncel Ekonomi Haberleri

Hisse Senedine Yatırım Yapmayı Düşünenler İçin Borsa Rehberi

Borsa Rehberi

Doç. Dr. Aysel GÜNDOGDU / Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi
“Hisse senedi piyasasının özünde risk var”

Endeksin sürekli artış gösterdiği borsanın ılımlı olduğu ortamlarda yeni yatırımcıların işlem yapmaya başladığı görülür. Bu deneyimsiz ve genellikle bilgisiz yeni yatırımcı adayları hisse fiyatlarının genel anlamda artması sonucu, sadece kazanmak üzerine tecrübe edinirler. Oysa en az bir kez kaybetmediyseniz henüz yatırımcı değilsiniz, demektir. Hisse senetleri piyasasının özünde risk vardır. Bilgi ve psikolojik etkenler fiyatlara o kadar hızlı yansır ki, bazen planların tam aksi yönünde senaryolar oluşabilir. Bu kadar riskli bir yatırım aracı için borçlanarak, kredi çekerek, evini, arabasını satarak plan yapan yatırımcılar, ne kadar yüksek bir risk aldıklarının farkında değiller. Çünkü yaşadıkları adrenalin bu gerçeği görmelerini engelliyor.

Borsada uzun ya da kısa vadeli olarak bir şirketin hissesine yatırım yapmadan önce şirketin karnesi diye nitelendirebileceğimiz bazı özelliklerini mutlaka bilmeliyiz. Hissenin sadece adını, hangi işi yaptığını bilerek o hisseye yatırım yapmak, paranızı çöpe atmaktan farksızdır. Üstelik bu hisse ile ilgili bilgileri mahalledeki manavdan, berberinizden ya da altın günündeki arkadaşınızdan duyarak edinmeniz de risklidir. Çünkü bilgi kulaktan kulağa dolaştıkça ya eksilir ya da yanlış bilgi haline dönüşür. Zamanı ve bilgisi kısıtlı olan bireysel yatırımcılar için hisse senetleri ve benzeri yatırımlardan al-sat yaparak kısa sürede yüksek getiri elde etmek mucizedir. Yatırımcılara söylenebilecek son söz: Rengi güzel diye aldanıp, bilmediğiniz sularda yüzmeyin…

Tufan CÖMERT / Garanti BBVA Yatırım Araştırma ve Danışmanlığı Koordinatörü
“Model portföylerin takip edilmesi önemli”

Borsaya ne kadar yatırım yapılacağı, kuşkusuz yatırımcıların portföy büyüklüğü ve risk algılamasıyla belirlenmesi gereken bir oran. Benzer şekilde, yatırımcıların vade tercihi de portföy dağılımında önemli olmalı. Örneğin, uzun vadeli bir yatırım yapmak isteyen, günlük ya da dönemsel dalgalanmalardan etkilenmeyecek bir yatırımcı, portföyünün en az yarısını hisse piyasasında değerlendirebilir. Daha kısa vadeli düşünen yatırımcılar ise getiri tercihlerine göre bu kararı vermeliler. İzlenmesi gereken yol, önce mevcut beklentiler ışığında hangi sektörlerin öne çıkacağını belirlemek, sonrasında ise bu sektörlerde fark yaratacak şirket hisselerine yatırım yapmaktır. Örneğin, mevcut durumda düşük faiz ortamı, ekonomideki toparlanma ve sağlanan teşviklerle Türkiye’de perakende, beyaz eşya, otomotiv, enerji ve gayrimenkul sektörleri öne çıkıyor.

Ancak bu şirketlere yatırım yapmakla iş bitmeyecek, çünkü piyasalarda ekonomik gelişmelerin yanı sıra, küresel konjonktür ve kanuni düzenlemeler de zaman zaman ani yön değişikliklerine yol açıyor. Bu gelişmeler göz önünde bulundurularak portföy dağılımı ve sektör-şirket seçimleri zaman zaman güncellenmelidir. Bu bağlamda araştırma ekiplerinin sık sık yayınladıkları “hisse model portföylerin” bu mantıkla oluşturulup yönetildiğini, yatırımcıların bu model portföyleri takip etmesinin faydalj olacağını belirtmek isterim.

Hisse senediyle ilk kez tanışan yatırımcıların piyasa dinamiklerini, hesaplamaları öğrenmeleri, şirket haberlerini takip etmeleri ve bunları yorumlamaları zaman alacaktır. Bu öğrenme süreci bazı yatırımcılarda “piyasa gidiyor ve ben kaçırıyorum” hissiyatı yaratıp, sosyal medyada duydukları manipülatif hisselere yönelmelerine yol açabiliyor. Yatırımcılar, uzman görüşü olmadan, araştırma kapsamı dışı hisselere yatırım yaparken çok dikkatli olmalılar. Buradaki oynaklık ve sert hareketler tüm birikimlerin kaybına yol açabilir. Bu yüzden arkasında kurumsal tavsiye sürecinin yer aldığı, şeffaf yönetilen, likit ve en önemlisi uzmanların yakından takip ettiği, net öneri verilebilen hisselerde yatırım yapılmasını öneriyoruz.

Berrin ÖNDER / Logos Portföy Yönetim Kurulu Üyesi
“Hisse almalı ama spekülasyondan kaçınılmalı”

Hisse senetlerinin fiyatları, ekonomik dengeler ve daha bir çok faktör ile birlikte yatırımcının risk alma eğilimi, yatırım tutarı, geliri ve serveti gibi etkenlere göre portföydeki hisse senedi yatırımının payı belirlenmeli. Sektördeki uzmanlar, yatırımcılar hakkındaki genellemelere göre portföylerin dağılımını belirliyor. Bazıları ise yatırımcıları az, orta ve çok riskli olarak gruplandırıyor. Covid-19 ile dünya fınans piyasaları büyük bir değişim yaşıyor. Hükümetler, negatif faiz ortamı yaratarak şirketlere ve piyasaya destek olmaya çalışıyor. Düşük ve negatif faiz ortamı altın, gayrimenkul ve hisse senedine olan ilgiyi artırıyor. Türkiye hisse senedi piyasası da negatif faiz ortamından pozitif olarak etkileniyor. Borsadan yabancı yatırımcılar çıkarken, yerli kurumsal yatırımcılar ve bireysel yatırımcılarla birlikte ciddi bir ilgi ortaya çıkıyor. Özellikle de sabit getirili enstrümanlardaki negatif seyir ve yatırımcıların getiri arayışı ilgiyi körüklüyor. Ancak bu yükselişte spekülasyonların da çok fazla olduğunu gözlemliyoruz. Orta ve uzun vadeli olarak baktığımızda da Borsa İstanbul’un, cazibesini koruduğunu düşünüyoruz. Ancak trendin devam etmesi için yabancı yatırımcıları tekrar kazanmalıyız. Covid-19 nedeni ile değişen ekonomik konjonktür şirketlerin karlılıklarında önemli değişikliklere yol açıyor.

Sağlık, e-ticaret pozitif etkilenirken turizm, otomotiv gibi sektörlerin bilançoları negatif etkilenebilir. Yatırımcılar fiyat seviyesinin yanı sıra bilançolara da dikkat ederek yatırım yapmalı ve sektör bazında seçici olmalı. Mevcut koşullarda yeni bir yatırımcının birikimlerinin ilk aşamada yüzde 10 kadarını hisse senedine yatırmasını, nihayetinde de yüzde 30-35 seviyesine ulaşılmasını tavsiye ederiz. Borsanın genel seviyesinin düşük olduğu durumlarda borsa endeksinde ağırlığı yüksek olan 3-4 hisse senedine yer verilmeli, bunlar içinde banka, holding, sanayi sektörü, teknoloji hisse senedi olmalı. Portföyün bu kısmı yüzde 50-70’i oluşturabilir. Kalanı ise yatırım kuruluşlarının analistlerinin yaptığı çalışmalarda tespit edilen ucuz hisse senetlerinden seçilerek porfföy oluşturulmalı.

Nihan ÖZENÇ / İş Portföy Genel Müdür Yardımcısı
“Portföy çeşitlendirmesi şart”

Birikimlerini hisse senedi piyasasında değerlendirmek isteyen bireysel yatırımcılar için portföy yönetim şirketlerinin uzmanlığıyla yönetilen ve kolayca alınıp satılabilen hisse senedi yatırım fonlarının birçok avantajı bulunuyor. Bunların başında küçük tutarlarla fon katılma payı alabilme imkanı, hisse senedi seçiminin ve fon portföy dağılımının işin uzmanları tarafından ve belirli bir strateji doğrultusunda gerçekleştirilmesi, bu fonların bir çok banka ve aracı kurum üzerinden kolayca alınıp satılabilmesi ve fon portföy bilgilerine erişim imkanı sayılabilir. Bununla birlikte yatırımcıların öncelikle risk getiri tercihlerini belirlemelerini ve bu tercihlere uygun fon seçimini orta uzun vadeli bir perspektifte gerçekleştirmelerini öneriyoruz.

Doğrudan hisse senedinin kendisine yatırım yapmak isteyen yatırımcılar öncelikle finansal piyasaları, öne çıkan makro ve mikro değişimleri, gündemdeki ekonomik ve politik gelişmeleri yakından takip etmeli, daha sonra yatırım yapmak istediği şirketlere ve sektörlere ilişkin verileri detaylıca analiz edebilmeli.

Tüm bu süreçlerin yönetilmesi ve doğru veriye zamanında erişilmesi ise uzmanlık gerektirir. Dolayısıyla, yatırım stratejisi belirli karar alma süreçlerine dayalı olarak yönetilen, portföy çeşitlendirmesi yaparak birden çok şirketin hisse senedine yatırım yapan ve bu süreci dinamik olarak takip edip güncelleyen yatırım fonları önemli avantajlar barındırıyor.

Tuncay TURŞUCU / İntegral Yatırım Araştırma Direktörü
“Temettü yatırımı iyi bir yaşama kavuşma planıdır”

Temettü yatırımı, bana göre bir emeklilik planıdır. Gelecekte bir tarihte sadece temettü gelirleri ile rahat bir yaşama kavuşma planıdır. Temettü yatırımı yapmak isteyenler iki türlü olabilir. İlki, zaten elinde birikmiş hatırı sayılır bir birikimi olanlar. Mevcut birikimi olanlar için tasarrufun hepsi temettü yatırımı için kullanılabilir. Çünkü amaç tasarrufu değerlendirmektir. İkincisi, birikimi olmayan ve yaşı müsait olan yatırımcılar. Bu gruptakiler her ay belirlediği bir temettü hissesini küçük miktarda alımla biriktirebilir. Her yıl aldıkları temettüleri yine hisse alımında kullanır. Bunu 15-18 yıl boyunca yapabilir. Temettü yatırımı yapmak isteyenler, temettü verimi yüksek, temettü büyüme hızı güçlü, her yıl düzenli temettü ödeyen, sektöründe lider veya önemli bir oyuncu olan, büyüyen, satışlarını artıran şirketleri takip etmeliler. Ancak birikime başladıktan sonra da takip etmeye devam etmeliler. Sonuçta bu şirketler yılda dört kez bilanço açıklıyor. Şirket nereye gidiyor, durumu nasıl, faaliyetlerinde önemli bir kırılma var mı, temettü politikalarında değişiklik var mı, görmeleri ve izlemeleri gerekiyor. Gerekirse ana ekseninden kayan bir şirket olduğunda hisse değişikliği yapabilirler. Her ay ufak alımlarla temettü hissesi biriktirenler aylık gelirlerinin yüzde 10’unu bu işe ayırabilirler. Bu tip yatırımcılar 18 yıl boyunca tam 216 kez alım yapacaklar.

18 kez de aldıkları temettü ile hisse senedi alacaklar. Bu nedenle nereden aldıkları önemli değil. Çünkü zaten her fiyat seviyesinden alım yapmış olacaklar.

Ahmet MERGEN / Stratejisi
“Galeyana gelmeyin”

Son zamanlarda 3-4 aylık süre içinde yaşanan sert yükselişler birçok yatırımcının bilinçli veya bilinçsiz de olsa çok kısa sürede hayal edemeyeceği büyüklükte para kazanmasına ön ayak olmuş olabilir. Bu durumda birçok kişi borsanın çok kolayca para kazanılabilen bir yer olduğu kanısına da varabilir. Uygun şartlarda bir de konjonktür tam oturursa haklı da olabilirler ama galeyana gelip çılgınca oradan oraya, buradan şuraya zıplarken çekirge misali bir yerde de takılıp kalabilir ve o zarar yazan pozisyon içinde aşağıya sürüklenir gider ve kazandıklarını kaybederler.

Yeni gelen yatırımcılara tavsiyem kısa sürede başkalarının kısa sürede kazandıklarına bakarak, ‘Biz de şimdi girersek aynı şekilde kazanırız’ düşüncesine kapılmamalarıdır. Kazanabilirler ama diğer yandan da şunu düşünmek lazım. Fiyatlar artık ucuz değil. Şu 3 ayda 8-10 misli artan senette sizde 10 misli kazanç beklemekte iseniz sizden önce alanlar doğal olarak 100 misli para kazanmış olacak ve satış kısmına gelindiğinde size de pazarı bırakmazlar. Borsaya gelmek isteyenler, yatırım için gelmeleri gerektiğini kabullenip kısa sürede para kaybedebileceklerini de bilmeliler. Uzun vadede borsanın 3-4 sene içinde yeniden 40 bin veya 50 bin dolardaki ana zirvelere erişeceğine inanmaktaysanız o zaman servetinizin tamamını değil ama tamamını kaybettiğinizde bile sizi üzmeyecek miktarda bir parayı borsaya yatırabilirsiniz.

Böylesi bir yatırımda Türkiye’yi üst lige taşıyacak ana firmalar ve yaşamakta olan ve gelecekte yaşamaya devam edecek 5G sanayi devriminde diğer uluslararası şirketlerin karşısında başarıyla rekabet edebilecek şirketler tercih edilmeli.

Attila KOKSAL / CFA/FODER Başkanı
“Ustalar, acemi yatırımcıyı pusuda bekliyor”

Yatırım yapmaktaki amacımız, öncelikli olarak birikimlerimizi enflasyona karşı korumak ve uzun vadede alım gücünü istikrarlı bir şekilde yükseltmektir. Bu nedenle ilk yapmamız gereken şey, yatırımlarımızı belirli yatırım araçlarında yoğunlaştırmamak, birikimlerimizi mevduat, döviz, yatırım fonları, hisse senetleri, sabit getirili menkul kıymetler ve altın, gümüş gibi emtiaların getirisine endeksli yatırım fonları arasında paylaştırmaktır. Borsa yükseliyor diye bilinçsiz bir şekilde hisse senetlerine yatırım yapmak genelde hüsranla sonuçlanır. Ayrıca bu tür dönemlerde borsalarda acemi yatırımcılar için tuzaklar kurulur. Hali hazırda geçtiğimiz yıl içinde finansal performanslarında önemli gelişme olmamasına rağmen üç, dört, beş hatta on katına yükseltilmiş birçok hisse senedi acemi yatırımcılara devredilmek üzere pusuda bekletilmektedir.

• Kısa vadeli tahminlere, söylentilere asla kulak asmayın: Uzman olsun veya olmasın kimsenin kısa vadeli piyasa tahminlerine göre asla yatırım yapmayın.

• Yatırımlarınızı basit bir plan çerçevesinde yapın: Piyasalarda ne olursa olsun belirlediğiniz miktarı her ayın belirli bir günü yatırıma dönüştürün.

• Hisse senedi seçmeye kalkmayın: Hisse senedi yatırımlarınızı profesyonel portföy yöneticilerinin yönettiği fonlara, düşük maliyetli endeks yatırım fonlarına veya hisse senedi ağırlıklı yatırım fonlarına yapın.

• Asla aşırı derecede risk almayın: Kredi kullanarak hisse senedi almak, kaldıraçlı döviz işlemi yapmak türünden karmaşık ve aşırı riskli işlemlere itibar etmeyin.

• Bir yatırım aracının nasıl işlediğini anlamıyorsanız, yatırım yapmayın: Kazanç beklentisi ne kadar yüksek olursa olsun, asla anlamadığınız ve size karmaşık gelen bir ürüne yatırım yapmayın.

• Yatırımlarınızı sürekli takip edin.

ZEYNEP CANDAN AKTAŞ

Önceki sayfa 1 2 3 4

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu