LİSANSLI ÜRÜNE TALEP ARTTI

Son yıllarda dünyada lisanlı ürünlere yönelik ciddi talep var. Oyuncaktan ayakkabıya, çantadan tekstile onlarca alt kategorisi bulunan lisanlı ürün pazarı her geçen gün büyüyor. Birçok çocuk karakterinin lisansıyla üretim yapan firmalardan biri de Hakan Çanta. Üretimini Uzakdoğu ülkelerinde gerçekleştiren şirket, bu ürünleri ihraç ettiği pazarlara doğrudan Uzakdoğu’dan gönderiyor. Hakan Çanta Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Hacısoyu, Avrupa’daki durgunluktan sonra Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Körfez ülkeleri-ne yöneldiklerini belirtiyor. Lisanlı ürün pazarında faaliyet göstermenin birçok avantajı olduğunu belirten Hacısoyu, “Marka sürekli gündemde olduğu için oluşmuş bir pazara mal satıyoruz. Bu yüzden bu ürünlerin ihracatı çok daha kolay; çünkü markanın sahibi olan firma devreye giriyor. Lisans almak isteyen firmaların öncelikle geniş bir dağıtım ağı kurmaları gerekiyor. Ayrıca iyi bir tasarım ve pazarlama ekibine sahip olmalılar. Lisanslı ürün pazarı hiçbir zaman bitmeyecek. Hatta son yıllarda çocukların yanı sıra yetişkinlere yönelik ürünler de çıkmaya başladı.”

Nasıl ihracatçı olunur?

■    Vergi numarası olan herkes ihracatçı olabiliyor. İhracatçılar, ihracatçı birliğine üye olmak zorunda. Üyelik için herhangi bir birliğin genel sekreterlik ya da irtibat bürosuna web sitesinde belirtilen belgeler ve giriş aidatı ödenerek başvurmak gerekiyor. Birliğe ilk üyelik bedeli 200 TL. Giriş aidatının ödendiği yılı takip eden yıllarda yıllık aidat ödeniyor. Bunun dışında ihraç edilecek ürüne göre aranacak özel belgenin dışında herhangi bir yasal zorunluluk bulunmuyor.

■    İhracat yapmayı planlayan firma ilk olarak ihraç edeceği ürüne göre hedef pazar seçip bu pazarda araştırma yapmalı. Firma araştırma sonucuna göre ürün gamını ve stratejik rekabetçiliğini de değerlendirerek belli hedefler ışığında pazarlara odaklanmalı.

■    İhracat operasyonunu yönetmek için yetkin bir ihracat ekibinin kurulmasında fayda var. Gümrük müşavirleri ve mali müşavirlerden de destek alınmalı.

■    Beyanname onayı sırasında, ihracatçı birlikleri genel sekreterlikleri tarafından, beyanname toplam bedeli üzerinden eşyanın cinsine göre tarım ve tekstil konfeksiyon ürünlerinde binde 1, sanayi ürünlerinde binde 0.5 arasındi nispi aidat tahsil ediliyor. Ayrıca belli ürünlerde, yüzde 0.02-yüzde 0.1 arasında değişen oranlarda Tanıtım Fonu kesintisi yapılıyor.

MOBİLYACI YENİ PAZAR ARIYOR

İhracat atağına kalkan mobilyacılar da yeni pazar arayışlarına yönelmiş durumda. Mobilya Sanayicileri Derneği Başkanı Ahmet Güleç, sektörün Irak, Almanya, Azerbaycan, Fransa, Libya, Türkmenistan gibi pazarlara yoğun olarak ihracat yaptığını belirtiyor. Son dönemlerde Avrupa ve Afrika pazarlarına da yöneldiklerini belirten Güleç, özellikle Afrika kıtasında ciddi bir ivme yakaladıklarını vurguluyor. Bunun yanında Güney Amerika ülkeleriyle de bağlantıya geçilmiş durumda. Güleç, “Daha çok siparişe göre üretim yapıyoruz. 2013 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 18 artışla 2 milyar 180 milyon dolarlık mobilya ihraç ettik. Bu yılki hedefimiz ise 2 milyar 600 milyon dolar. Küçük ölçekli firmalar markalaşmaya ve tasarıma önem vermeliler” diyor, ihracatının önemli bir kısmını Amerika’ya gerçekleştiren Laz-zoni, geçen yıl Almanya ve Malezya’da bayilik oluşturdu. Lazzoni Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Kababulut, Almanya’yı Avrupa, Malezya’yı da Asya pazarına açılacakları kapılar olarak gördüklerini belirtiyor. Hatta bu sıralar Singapur’a girmek için hazırlık yaptıklarını ifade eden Kababulut, Amerika’daki bayi sayısını da 15’e çıkaracaklarını belirtiyor:

“Birkaç yıldır tüm dünyada sadece Türk mobilyası için değil, Türk Malı standartları için Çin fiyatına Avrupa kalitesi algısını oluşturmaya çalışıyoruz. Özellikle Iran, Ortadoğu, Libya, Suudi Arabistan’dan yoğun talep var. Bunlar daha çok fason üretim şeklinde ve her tip mobilyayı içeriyor. Küçük boyutlu firmalar butik ve tasarıma dayalı, el işçiliği ön planda olan üretime yönelebilirler. Uluslararası pazarda işçilik çok değerli, özellikle el işçiliğine talep büyük.”

“REKABET GÜCÜ KAZANDIK”

Ham derideki fiyat artışmdan dolayı ayakkabı üreticileri bir süredir sıkıntı yaşıyor. Bu açıdan bakıldığında TL’nin değer kaybetmesi özellikle ayakkabı ihracatçıları için önemli bir fırsat yarattı. Scooter Ayakkabı Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Şerafettinoğ-lu, dünya piyasalarında ham deri fiyatlarının artmasıyla birlikte maliyetlerin yükseldiğini söylüyor. Buna bir de kış mevsiminin ılık seyretmesinin eklenmesiyle cirolarda istenen rakamların elde edilemediğini belirtiyor. Şerafettinoğlu, “TL’nin değer kaybı olmasaydı birçok ayakkabı üreticisi zor durumda kalabilirdi. Şimdi ise sektörün rekabet gücü arttı. Kur artışı ihracata mutlaka olumlu yansıyacak. Firma olarak yaklaşık 25 ülkeye ihracat yapıyoruz” diyor.

107 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYOR

Türkiye’nin en büyük yerli meyve suyu üreticisi olan bu alandaki ihracatın yüzde 60’ını tek başına gerçekleştiren Dimes, tam 107 ülkeye ihracat yapıyor. 2013 yılında 15 milyon dolarlık meyve suyu ihracatı gerçekleştiren firmanın bu yılki ihracat hedefi ise 25 milyon dolar. ABD’den Karayip ülkelerine, Avrupa’dan Ortadoğu’ya, Afrika’dan Uzakdoğu’ya kadar ulaşan şirket portakal suyu konusunda dünya lideri olan Brezilya’ya bile nar suyu ihraç etme başarısı gösterdi. Meyve suyu ihracatının, üretiminde ithal girdi olmadığının altını çizen Dimes Genel Müdürü Ozan Diren, “2014’te hedef bölgelerimiz Doğu Avrupa, Ortadoğu, Uzakdoğu ve Afrika olacak. Doğu Avrupa ülkelerinde marka yatırımı ile doğrudan ihracatımızı artırmayı amaçlarken, Ortadoğu, Uzakdoğu ve Afrika’da üretim dahil yeni işbirliği olanaklarını değerlendireceğiz” diyor.

PAZAR SORUNLARI YOK

Adana’daki fabrikasında başta şalgam suyu olmak üzere şirke, nar ekşisi, limonata gibi içecekler üreten Do-ğanay Gıda, şu anda daha çok iç piyasaya üretim yapıyor.

Birçok zincir markette ürünleri satılan firma, kapasitesini artırmak için yeni bir yatırıma başlamış durumda. Asitli ve gazlı içeceklere alternatif olacak yeni ürünlerin de üretileceği bu tesisin nisan ayında tamamlanacağım belirten Doğanay Gıda Yönetim Kurulu Başkam Rafet Doğanay, bu yıl ciddi miktarlarda ihracat yapmayı planladıklarını söylüyor. Avrupa, Ortadoğu ve Uzakdoğu’da pazar araştırmaları yaptıklarım ifade eden Doğanay, ürün gamlarının geniş olması sayesinde bu bölgelerde rahatlıkla pazar bulabileceklerini ifade ediyor. Alt ve üst yapı sulama sistemlerinden tarımsal sulama sistemlerine onlarca çeşit ürünü bulunan Dizayn Grup, üretiminin yarısını ihraç ediyor. Alt ve üstyapı yatırımlarının artmasıyla birlikte dünyada kanalizasyon, tarımsal sulama ve diğer alanlarda kullanılan boru ve sulama araçlarına talebin yoğun olduğunu belirten Dizayn Grup’un bağlı olduğu Mir Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mirmahmu-toğulları da sektördeki firmaların katma değeri yüksek ürünlere yönelmeleri halinde ciddi pazarlar bulabileceklerini ifade ediyor. Mirmahmutoğulları, ‘TL’nin değer kaybetmesinden dolayı ihracat cazip hale gelmiş durumda. Katma değerli ürünlere yoğun bir talep var. Bunu başarabilen firmalar yurtdışında pazar sorunu yaşamaz. Sadece kur artışı nedeniyle değil, 2023 yılı ihracat hedeflerimize ulaşmak amacıyla da var olduğumuz pazarlarda etkinliğimizi artırmalıyız” diyor.

Porselen, cam ve çelik mutfak araç gereçleri üreticisi Porland ise, üretiminin yaklaşık yüzde 65’ini aralarında ABD, Almanya, Brezilya, Kanada, Çin, Tayvan, Etiyopya ve Uganda’nın da bulunduğu 40 ülkeye ihraç ediyor. Porland İngiltere gastronomi sektöründe yüzde 7 pazar payına ulaşmış durumda. Porland Yönetim Kurulu Üyesi İmge Pamukçu, Avrupa’da maliyetlerin yüksek olması nedeniyle birçok firmanın Çin, Tayvan, Hindistan ve Bangladeş’te fason üretim yaptırdığım belirtiyor. Pamukçu, Avrupa’da rahatlıkla pazar bulunabileceğini ifade ediyor.