Kariyer ve İş

Kadın İK’cıların Kariyer Öyküleri

Önceliği eğitim
Feyza AYSAN / AstraZeneca Türkiye İK Direktörü

Ortadoğu Teknik Üniversitesi’ndeki İşletme lisans eğitimini tamamladıktan sonra 1981’de Boğaziçi Üniversitesi’nde MBA derecesi alan Feyza Aysan 1981-1995 yılları arasında Koç Holding’te Stratejik Planlama alanında çalıştı. Sonrasında insan kaynakları alanına geçiş yapan Aysan, 1995-2009 yılları arasında sırasıyla BMS, Boyner Holding ve Sandoz’da insan Kaynakları Direktörü olarak görev yaptı. 2009 yılından bu yana ise AstraZeneca Türkiye’de insan Kaynaklan Direktörü olarak çalışan deneyimli yönetici, işe alım yaparken önceliği eğitime veriyor.

Aysan, “AstraZeneca ailesine katılacak ekip arkadaşlarımızı seçerken eğitim durumları bizim için önem taşıyor. Bunun yanı sıra tecrübeleri, ilgi alanları ve her şeyden önemlisi işine karşı gösterdiği ilgi ve istek de eşit derecede önemli, işe alım yaparken, kendi işe alım prosedürlerimizle, kişinin ilgili pozisyona uygun olup olmadığını objektif şekilde ölçüyoruz” diyor.

“Şirket kültürüne uygunluk çok önemli”
İdil TÜRKMENOĞLU / Boyner Grup İnsan Kaynakları, Kurumsal Sorumluluk ve Sürdürülebilirlikten Sorumlu Başkan Yardımcısı

Boğaziçi Üniversitesi işletme Bölümü’nden mezun olan Idil Türkmenoğlu, daha önce Garanti Bankası, Garanti Sigorta, Hu-manitas ve NTV Yayın Grubu’nda IK Eğitim ve Pazarlama Direktörü olarak çalıştı. Boyner Grup’a 2001’de Benkar’la geçti.

2005-2011 arasında Boyner Holding I İK ve iletişim Koordinatörü olarak çeşitli gelişim projelerini yürütmek üzere esnek zamanlı çalışan Türkmenoğlu, aynı zamanda üniversitelerde ders verdi ve vermeye devam ediyor. Kendisi 2014’ten bu yana Boyner Grup’ta insan Kaynakları, Kurumsal Sorumluluk ve Sürdürülebilirlikten Sorumlu Başkan Yardımcısı. 12 bin çalışanı yöneten Türkmenoğlu, işe alım yaparken perakendenin hızlı temposuna uyum gösterebilen, sorumlu, çoklu iş becerisi olan, cesur, çok yönlü adaylar aradıklarını aktarıyor. Türkmenoğlu sözlerini şöyle sürdürüyor: “Karakteri işe al, yeteneği geliştir diye bir söz vardır. Biz işe alımda potansiyele çok önem veriyoruz. Adayların Boyner Grup değerleri ve kültürümüze uygunluğuna bakıyoruz. Müşteri mutluluğunu esas alacak, yaratıcı, cesur, tutkulu, sürekli öğrenecek, sorumlu ve büyük bir ailenin parçası olarak hareket edecek kişiler olmasına dikkat ediyoruz.” Türkmenoğlu, işe alım sürecinde çalışanların referanslarını çok önemsediklerini ve açık pozisyonlar için mevcut çalışanların akraba ve tanıdıklarını yönlendirmelerini teşvik ettiklerini söylüyor.

30 yıllık tecrübeye sahip
Ege KARAPINAR / Yıldız Holding Global İK Lideri

İzmir Amerikan Lisesi’nden mezun olduktan sonra lisans eğitimimi ODTÜ Endüstri Mühendisliği bölümümde tamamlayan Ege Karapınar, hiç aklında yokken insan kaynaklarına yönelen bir isim. Yaşar Holding ve YaşarBank’ta geçirdiği 15 sene sonrasında, 11 yıllık PepsiCo dönemi başlayan Karapınar, bugün insan kaynaklarında 30 yıllık deneyime sahip bir duayen.

Uluslararası şirket tecrübesi ile insan kaynakları yönetiminde farklı alanlarda uzmanlaşan Karapınar işe alım yaparken pozisyon için doğru kişiyi bulmanın önemine dikkat çekiyor ve şunları söylüyor: “Söz konusu pozisyon için belirlenen profil, adayın akademik ve iş deneyiminin, görevin gerekliliklerini karşılayacak seviyede olmasının yanı sıra işe karşı heyecan duyma, inisiyatif alabilme ve yüksek liderlik potansiyeline sahip olma, sonuç odaklılık, öğrenme ve gelişime açık olma gibi karakter özelliklerini de içerir.”

Değişim süreçlerine uyumu çok önemsiyor
Ayşe ÖZDEMİR/ Schneider Electric Türkiye / Türkiye ve Orta Asya İK Genel Müdür Yardımcısı

Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü nden 1997 yılında mezun olduktan sonra, kariyerine 1998 yılında Fritolay’de Ücretlendirme ve Yan Haklar IK Uzmanı olarak başlayan Ayşe Özdemir, Nortel Netaş, Cisco, HP, DuPont gibi şirketlerde insan kaynaklarının farklı alanında deneyim kazandı. 18 yıllık İK tecrübesine sahip. Empati yeteneği kuvvetli, iş odaklı ancak insan kriterine de önem veren kadın çalışanların, insan kaynakları ekiplerinde daha kolay yer bulabildiğine dikkat çeken Özdemir, işe alım yaparken pozisyonun gerekliliklerini karşılamalarının yanında, şirket kültürüne uyumu ve gelecekte şirketin değişim süreçlerinde yer alacak potansiyelde adaylara öncelik veriyor.

Gelecek tasarlayan aday
Ayça İŞBİLİR / Ziylan Grup İK Direktörü

TED Ankara Koleji sonrasında Gazi Üniversitesi İktisat ve Uluslararası iktisat çift dal lisans bölümlerinden mezun olan Ayça tşbilir, sırası ile Real, Siemens Business Services, Mitaş, Tesco ve Avea’da çalıştı. 20 yıllık IK deneyimine sahip olan Işbilir, 2014 Kasım ayından bu yana Ziylan Grup’ta görev yapıyor. CV hazırlarken iş deneyiminin yanı sıra, katkıda bulunulan projelerden bahsetmenin, etkin bir şekilde hayata geçirebilmek için alınan aksiyonları paylaşmanın önemine inanan Işbilir, “Adayların şirketin geleceğini tasarlayan bir projede çalışmış olmasını ayrıcalık olarak algılıyorum. Adayın profilini farklı alanlardan elde ettiği deneyimleri güncel bilgilerle entegre ederek hedeflediği kariyer özelinde bir potada eritebildiği sürece net bir şekilde ortaya çıkarabiliyoruz. Neden sonuç ilişkilerini daha net ortaya koyabiliyor ve adayı en doğru iş için konumlayabiliyoruz. Yaratıcılığını ve potansiyelini öne çıkartabilen adaylar, farklı formasyon gerektiren tecrübelerde biz İK yöneticilerini de farklı düşünmeye, yeni değerler yaratmaya yönlendiriyor” diyor.

Deneyim ve orijinallik arıyor
Özlem SALUR / Roche İK Direktörü

Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden 1987 yılında mezun olup ardından Keller Graduate School of Management of DeVry Üniversitesinde İnsan Kaynakları Yönetimi üzerine mastır yapan Özlem Salur, 1994 yılında Egon Zehnder ile İnsan Kaynakları dünyasına adım attı. Ardından Amerika’da Pa-rexel’de, Hilton Hotels Worldwide’da, Conrad İstanbul’da, PepsiCo’da insan kaynakları direktörlüğü yaptıktan sonra Kasım 2015 itibariyle Roche İlaç Türkiye’de İK Direktörü olarak göreve başladı. İşe alım yaparken deneyimin yanında orijinallik aradığmı aktaran Salur, şunları söylüyor: ‘Adayların kendilerini oldukları gibi sunmalarını beklerim. Sizin istediğiniz kişi olduklarını kanıtlamak yerine, güçlü ve gelişime açık yönleriyle barışık olmalarını isterim. Bu onların gelişime ve ilerlemeye açık olduklarını ve aldıkları feedback’e göre davranabileceklerini gösterir. Ayrıca çeşitlilik de ararım. Farklı geçmiş altyapıları olan farklı liderlere ve farklı düşünce stillerine ihtiyacımız var. Bu şekilde birbirimizden öğrenebilir ve birbirimizi tamamlayabiliriz. Heyecan, enerji ve olumlu tavırlar da ayrıca önemli. Kötümserlik gibi iyimserlik de bulaşıcıdır. Böylece eğer iş için doğru background’a, tavırlara, eneıjiye ve çabuk öğrenme becerisine sahipse o kişiyle çalışmayı tercih ederim.”

“Erkek İK’cıların sayısı artacak”
Ela KULUNYAR / Doğuş Otomotiv İK Direktörü

Saint Benoit Lisesi’nin ardından İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni bitiren Ela Kulunyar, okul biter bitmez Management Trainee programı kapsamında Beymen’de işe başladı ve Beymen Beyoğlu Mağazası’na Müdür Yardımcısı olarak atandı. Ardından Koç Grubu serüveni başlayan Kulunyar, 2003 yılma kadar grubun farklı şirketlerinde satış alanında görev yaptı. Koç Grubu’nda uzun yıllar insan kaynakları yöneticiliği yapan Kulunyar, 2008 Şubat ayında Doğuş Otomotiv’de İnsan Kaynakları ve Süreç Yönetimi Direktörü olarak göreve başladı. Ve firmada alanında pek çok ilke imza attı.

İnsan kaynakları ekiplerine baktığımızda kadın ağırlığının daha fazla olduğunu görüyoruz. Bunun nedenini sorduğumuz Kulunyar sorumuzu şöyle cevaplıyor: “Özellikle işe alım, eğitim gibi fonksiyonlara başvuruların neredeyse tamamı kadın adaylardan oluyor. İnsan kaynakları profesyonellerinin empati, iletişim, daha detaylı çalışma ve analiz gibi yetkinliklere sahip olması önem kazandı. Kadınların doğaları gereği bu konuda avantajlı olması, bu alana yönelmelerinde etkili olmuştur muhakkak. Ancak günümüzde, herhangi bir iş alanını ‘erkek ya da kadın işi’ olarak sınıflandırmanın doğru bir yaklaşım olmadığını düşünüyorum. Nasıl ki artık iş dünyasında kadınları eskiden görmeye alışık olmadığımız koltuklarda sıklıkla görüyorsak, önümüzdeki dönemde insan kaynaklan gibi kadın ağırlıklı alanlarda da erkek çalışan oranının artacağına inanıyorum.”

Öğrenmeye istekli olan daha makbul
Seçil KiuçoĞLU / Bel IK Müdürü

2003 yılında İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültesi’nden mezun olan Seçil Kılıçoğlu’nun insan kaynakları kariyeri 2006-2009 yıllan arasında Doğan Holding bünyesinde yer alan DOL, Doğan Telekom şirketlerinde başladı. Sonrasında yaklaşık altı yıl boyunda Yıldız Holding bünyesinde, insan kaynakları alanında farklı görev ve sorumluluklar alan Kılı-çoğlu, 2014 Kasım’dan bu yana Bel Grup’ta Türkiye İnsan Kaynakları Müdürü olarak çalışıyor. 10 yıllık İK deneyimi ile işe alım yaparken kendisini tanıyan, güçlü yönlerini ve gelişim alanlarmı bilen, yenilikçi, soran ve öğrenen bireyleri tercih ettiğini söylüyor ve ekliyor: “işe alım yaparken şirket değerlerimiz, kurum kültürü ve pozisyonun teknik ve liderlik yetkinliklerine uygunluğun yanı sıra sorumluluk bilinci yüksek, çalışkan, öğrenmeye istekli çalışanlar olmalarını bekliyoruz. Bu yönlerini ifade edebilecek, proje ve iş deneyimleriyle kendi kariyer hikayelerini yazabilecek adaylar bizim için önemli.”

Balkanlar’dan da sorumlu
Ebru ODABAŞI / Nielsen İK Direktörü

Boğaziçi Üniversitesi Mütercim Tercümanlık Bölümü mezunu Ebru Odabaşı, iş hayatına Frito-Lay’de çeviri yaparak başladı ve sonrasında ek sorumluluklar alarak bu alana adım attı. Sonrasında insan kaynakları sorumlusu olarak Nielsen Araştırma Hizmetleri’ne geçen Odabaşı, Niel-sen’da yükselerek insan Kaynakları Direktörü oldu. Bu yıl itibariyle Romanya ve Bulgaristan insan kaynakları ekipleri de kendisine bağlandı. 18 yıllık IK deneyimi ile işe alım yaparken aranan pozisyon ile ilgili deneyim ve yetkinliklerin çok önemli olduğuna dikkat çeken Odabaşı, “Nielsen kültürüne uyum sağlayabilecek, yeniliğe ve değişime açık, ‘ben’ değil ‘biz’i ön planda tutan, dijital olarak yatkın, pozitif enerji yayan ve işini sahiplenecek ve severek yapacak kişileri işe almaya çalışıyoruz. Doğru tutum ve davranışları işe almanın önemine inanıyor, teknik bilgi ve becerilerin geliştirilebileceğini düşünüyoruz” diyor.

iT’den İK’ya geçti
Nilüfer BİRDAL / Vaillant Group Türkiye İK Direktörü

ITÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü’nü bitirdikten sonra iş hayatına Almanya Siemens’te üretim mühendisi olarak başladı.

Türkiye’ye döndükten sonra sırasıyla AEG Eti, SAP, kendi kurmuş olduğu danışmanlık şirketi ICC ve Delphie’de IT direktörlüğü başta olmak üzere çeşitli yöneticilik pozisyonlarında görev aldı. 2014’ten beri Vaillant Group Türkiye bünyesinde IK Direktörü olarak çalışıyor. Birdal, 1990 yılından beri farklı ülke, sektör, şirket ve bölümlerde çalışarak şirket işleyişine dair 360 derece tecrübe edindikten sonra IK’ya geçti. Birdal, işe alım yaparken adayların pozisyona, şirkete ve ekibe uyumluluğunun esas olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Adayların pozisyonun gerekliliklerini doğru anlamış olmaları, ilgi alanları, tecrübeleri ve yeteneklerini pozisyona uygun bir şekilde bize tarif edebiliyor olmaları süreci kolaylaştırır. Sorulara verdikleri dürüst yanıtlar, kişisel farkındalıklarının boyutu, kendilerini pozisyonlarımıza yalanlaştırır” diyor.

“Etik değerler önemli”
Tülin Rita KOHEN / MSD Türkiye İK Direktörü

16 yıldır aralıksız olarak insan kaynakları alanında çalışan Tülin Rita Kohen, 1999 yılında, Marmara Üniversitesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri ilişkileri Bölümü’nden mezun olduktan sonra, kariyerine HSBC Bank insan Kaynakları Departmanında Uzman Yardımcısı olarak başladı.

Ardından bir dizi şirkette global rollerde görev aldıktan sonra 2013 yılında MSD Türkiye’ye IK Direktörü olarak girdi, “işe alımda çeşitlilik ve fırsat eşitliği olmazsa olmazlarımız” diyen Kohen, tüm adaylarda aradıkları en önemli kriterin etik değerlere önem vermek ve şirket kültürüne göstereceği uyum olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Adaylarımızdan yenilikçilik, yaratıcılık, inisiyatif kullanma yetkinliği ve başarı odaklı bir yapıda olmalarını bekliyoruz.”

Çevik triatletler arıyor
Nilsen ALTINTAŞ / TEB İnsan Kaynakları ve İnovasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı

Nilsen Altıntaş, lisans ve lisansüstü eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümünde tamamladı. TÜBİTAK Marmara Araştırma Enstitüsü’nde çalıştığı 10 yıl boyunca yenilikçilik, yaratıcılık, proje geliştirme konularında akademik çalışmalar yaptı ve doçent oldu. 1987’de özel sektöre geçerek STFA Grubu’nda Yatırımlar ve Ekonomik Araştırmalar Müdürü olarak çalışmaya başlayan Altıntaş, ardından Eczacıbaşı Grubu’nda deneyim kazandı. 2005’ten bu yana TEB’de insan Kaynakları ve inovasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyor.

Altıntaş, 27 yıllık bir duayen olarak işe alımda çevikliği önemsiyor ve şunları söylüyor: “Biz çevik triatletler arıyoruz. Triatlonda, yüzme, bisiklet ve koşu gibi üç ayrı spor artarda yapılır. Sporcunun erişebildiği gücü zorlayan, farklı spor disiplinlerini uygulayan, farklı koşullarda, farklı kaslarını ve becerilerini kullanarak başarılı olunabilen aynı zamanda değişimlere hızlı adapte olabilmeyi, yenilikçi çözümler üretebilmeyi, teknolojiyi etkin kullanmayı ve sonuç almayı gerektiren bir spor dalıdır. Iş dünyası da artık çalışanlarından bu çevikliği bekliyor. Biz de aramıza katılacak arkadaşlarımızın çevik triatletler olmasını istiyoruz.”

“Müşteri odaklılık öne çıkıyor”
Türkan ÖZCAN / Sanofi Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü

Lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü’nde, yüksek lisansını ise Teksas Tech Üniversitesi (ABD) Eğitim Psikolojisi bölümünde tamamlayan Türkan Özcan, kariyerine Bilkent Üniversitesi’nde öğrenci danışmanı olarak adım atıyor, insan kaynaklan kariyerine ise 1994’te Philip Morris’te Orga-nizasyonel Gelişim Uzmanı olarak başlıyor.

1998 yılında Boyner Grup insan Kaynakları Müdürü olan Özcan, 2003 yılında Sanofi-Synthelebo Haç AŞ.’de insan Kaynakları Müdürü olarak çalışmaya başlıyor. 2005’te ise firmanın insan Kaynakları Direktörü oluyor. 22 yıldır bu alanda çalışan Özcan, işe alım yaparken gerekli deneyim, teknik bilgi ve beceriye ek olarak şirketin LEAD yetkinlik modelinde tanımlanmış olan yetkinlikleri davranışsal olarak sergileyip sergilemediklerini anlamaya çalıştıklarını söylüyor ve ekliyor: “Bu yetkinlikler temel olarak, değişim için harekete geçme, sonuç elde etme, etkileşimsel işbirliği oluşturmak ve müşteri odaklı olma olarak sıralanabilir. Ekip yöneten roller için arayış içerisinde olduğumuz durumlarda ise stratejik düşünme, ekip yönetme ve karar verme yetkinlikleri devreye giriyor.”

Ezgi Güler

Önceki sayfa 1 2 3

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu