Dünyadan ve Türkiyeden Güncel Haberler

Sözleşmeli tarım, üreticiye de sanayiciye de kazandırıyor

Sözleşmeli üretimle, planlı tarım

VEHBİ KOÇ’UN HAYALİ

Temelleri merhum Vehbi Koç tarafından atılan Tat Konserve Sanayi A.Ş.’nin yarım asırlık sözleşmeli tarım uygulamalarına yönelik hikâyesi aslında uzun yıllar süren bir hayale dayanıyor. Bu hikayeyi Tat Konserve CEO’su Arzu Aslan Kesi-mer şöyle anlatıyor:

“Ömrü boyunca memleketine faydalı hizmet sunabilmeyi ve yenilik getirmeyi amaç edinen Vehbi Koç, dört mevsim yaşayabilen Türkiye’de tarıma gereken önemin verilmediğini görür. Vehbi Bey gezdiği ülkelerde neyin, nasıl yetiştirildiğini dikkatle izler ve Türkiye ile benzer iklimlerdeki Portekiz ve Ispanya’daki domates tarımı dikkatini çeker. Vehbi Bey, 1967’de Bursa’nm Mustafakemalpaşa ilçesinde Tat Konserve Sanayi A.Ş. fabrikasının temellerini attığında, bu işte başarılı olmanın güçlü bir tarım örgütüne bağlı olduğunu ortaya koyar. Ona göre köylüye iyi tohum verip, yüksek vasıflı ürün almasını sağlamak, sürekli teknik yardım yapmak ve çiftçiyi yazılı anlaşmalar yaparak çalışmaya yönlendirmek bu işin olmazsa olmazlarıydı. Vehbi Koç, çiftçinin eline ürününden iyi para geçmesini ve bu paranın hem düzenli hem de zamanında ödenmesini de şart koşmuştu. 1967’de işletmenin faaliyete geçmesi ile beraber sözleşmeli tarım uygulanmaya başlandı.”

“ÇİFTÇİMİZ BİNİN ÜZERİNDE”

Tat’ın kurulduğu günden bugüne kesintisiz şekilde sözleşmeli tarım yapmak için çiftçilerini eğitip geliştirdiğini söyleyen Kesimer, çiftçiye uygun fide ve gübre desteği, Tat’ın mühendis ve teknikerler-… den oluşan uzman ziraat ekibinin özverili çalışmaları ve desteği ile bilinçli domates X tarımının başladığını vurguladı. En uygun 20 domates türü tespit edilerek, yetiştirme metotlarının çiftçilere öğretildiğini ve salça üretimi için gerekli en kaliteli domatesin, fabrika çevresindeki köylerden sağlanmaya başladığını kaydeden Kesimer, “Sektördeki en büyük farkımız ve gücümüz merhum Vehbi Bey’in inşa ettiği sözleşmeli domates tarımından geliyor. Yaklaşık 600’ü sözleşmeli olmak üzere binin üzerinde çiftçimiz var” dedi.

Tat Konserve’nin domates, bezelye ve kornişon üretimleri için sözleşmeli tarım uygulamalarının devam ettiğini dile getiren Kesimer, domates için yaklaşık 20 bin dekar, bezelye için 3 bin dekar ve kornişon salatalık için 2 bin dekar civarında sözleşmeli tarım gerçekleştirdiklerini aktardı.

Üreticiyle yapılan sözleşme sonrasında tohum, fide, gübre, damla sulama sistemleri için ayni avans, işçilik ve yakıt giderleri için de nakit avans verdiklerini söyleyen Kesimer, “Avans tahsilatları sezonda hammadde tesellümleri sırasında yapılıyor. Bakiye ödemeler sözleşme şartlarına uygun olarak gerçekleştiriliyor. Sözleşmeli tarım yapan çiftçilerimizin tarlaları toprak hazırlığından hasada kadar ziraat ekibimiz tarafından kontrol ediliyor ve bedelsiz danışmanlık hizmeti veriliyor” dedi.

TARIMDA DİJİTALLEŞME

Tarımsal faaliyetlerin yüzde 100 sözleşmeli yapılmasının doğru olduğunu ve bu sayede tarımsal planlama ve rekolte stabilitesinin daha doğru gerçekleştirilebileceğini ifade eden Kesimer, piyasa koşullarının bu yönde değişmesi durumunda sözleşmeli tarım faaliyetlerini artırabileceklerini vurguladı. Türkiye’de sanayi domatesi tarımının gelişimine öncülük eden bir marka olarak şirketleri için en önemli etaplarından birisinin de tarımda dijitalleşme olduğunu söyleyen Kesimer şunları kaydetti:

“Bu doğrultuda 2016’da başlattığımız ‘Domatesin Önderleri’ projesi ile geliştirdiğimiz mobil uygulamalarla tarlaların takibi, çiftçilere eğitim verilmesi, bitki gelişiminin izlenmesi, çiftçilere online danışmanlık verilmesi gibi konularda dijital-leşiyoruz. Ayrıca iklim takip istasyonları aracılığıyla hava durumunu yerel bazda tahmin edebiliyor ve domates gelişimi-ıır etkileyecek hastalıkların risk analizini yapabiliyoruz. Tarımda dijital dönüşüm vvizyonuna sahip bir marka olan Tat’ın bu vizyonu doğrultusunda, ilk adım olarak, tarımsal süreçlerin takibi ve yorumlanması, aynı zamanda çiftçi iletişimi ve gelişimine yönelik mobil uygulama projeleri geliştirdik. Çiftçilerimizin kullanımına yönelik olarak “Tat Lider Çiftçi’, ziraat ekiplerimizin kullanımına yönelik ise Tat Ziraat önderleri’ mobil uygulamalarını hayata geçirdik. 2017 yılının başında start verdiğimiz bu projelerde tarımda dijitalleşme vizyonunun ileri adımlarını hayata geçirmeye devanı ediyoruz.”

350 MİLYON DOLAR YATIRIM

Ağustos 2014’te Sürdürülebilir Tarım İlkeleri’ni yayınlayan ve operasyonlarını bu ilkeler çerçevesinde yürüteceğini taahhüt eden Anadolu Etap, sözleşmeli üretim uygulamaları ve sektöre yaptığı yatırımlarla dikkat çekiyor. Türkiye’de tarımın ve tarıma dayalı endüstrinin gelişimine öncülük etmeyi misyon edindiklerini söyleyen Anadolu Etap Genel Müdürü Demir Şarman, bu amaçla 2010’dan bu yana sektöre yaptıkları yatırımın 350 milyon dolara ulaştığını belirtti. Şarman, Anadolu Etap’ın 30 bin dekar alan üzerine kurulu sekiz çiftliği, 5 milyon dikili meyve ağacı, üç meyve suyu fabrikası ve bir meyve suyu paketleme tesisi ile Türkiye’nin en büyük meyve yetiştiricisi ve meyve suyu üreticisi konumunda olduğunu vurguladı. İki ana iş birimi olan taze meyve ve meyve suyu faaliyetleri kapsamında yılda 300 bin ton meyve işlediklerini dile getiren Şarman, işledikleri ^meyvelerin yüzde 65’ini ise Japonya’dan Amerika’ya uzanan geniş bir coğrafyaya ihraç ettiklerini kaydetti.

TARIM 4.0 UYGULAMALARI

Kaliteli, sürdürülebilir ve güvenli bir gıda üretimi gerçekleştirirken, bölgesel kalkınmaya destek sağlayacak nitelikte sosyal yatırımları da sürdürdüklerini söyleyen Şarman, bu amaçla paydaşlarıyla birlikte, Türkiye’de ilk defa Sürdürülebilir Tarım Ilkeleri’ni oluşturarak, iş planlarına entegre ettiklerini bildirdi. Bu ilkeleri sosyal, ekonomik ve çevresel olmak üzere üç ana başlıkta kurguladıklarını dile getiren Şarman, bunların ekolojik dengenin korunması, çiftçiden üreticiye sürdürülebilir bir çalışma sistemi sağlanması, bölgesel kalkınmaya destek vermesi ve geleceğin yaşamına katkı sağlaması için sorumlu bir kurumsal vatandaş olarak taahhütlerini içerdiğini kaydetti. Şarman, halihazırda yürüttükleri birçok proje ile de bu taahhütlerini, gerçeğe dönüştürdüklerini ifade ederek, “Önümüzdeki dönemde de ‘Sürdürülebilir bir gelecek için doğal tarım’ mottomuzla, ülkemizdeki en modern tarım uygulamalarını hayata geçirmeye ve bu amaçla yatırım yapmaya devam edeceğiz. Endüstri 4.0 yanında, Tarım 4.0 uygulamalarını da ülkemize kazandırma yönünde çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi. Önceliklerinin “Duyarlı ve Kontrollü Tarım” prensiplerine uygun nitelikte; insana, doğaya, toprağa duyarlı ve her aşaması izlenebilen tarım ile meyve yetiştirmek olduğunu söyleyen Şarman şunları kaydetti:

“Bu nedenle seçimlerde öncelikli kriterimiz; meyvelerimizin uyması gereken kalite standartlarını karşılayabilecek, güvenli gıda ürettiğini belgeleyebilecek ve hasattan paketleme süreçlerine kadar izlediğimiz kontrol süreçlerinde bizimle birlikte eşgüdümle çalışacak çiftçilerle iş ortaklığı yapmak. Sözleşmeli üretim modeliyle çalıştığımız çiftliklerimizde de, tıpkı kendi çiftliklerimiz gibi sürdürülebilir tarım kriterlerine uygun yetiştiricilik yapılmasını önemsiyoruz. Bunun için de, kurduğumuz AgroAkademi ile sürdürülebilir tarım eğitimleri veriyoruz. Bu çalışmalarımızın, mevcut meyvecilik çalışmalarının gelişmesinde ve yeni ürün ekim teşviklerinde rol model olarak alınması açısından sürdürülebilir tarıma son derece önemli katkılar yaptığına inanıyorum” diye konuştu.

Tarımda kadın işgücünün istihdama katılımım desteklemek üzere kadın çiftçilere yönelik düzenli eğitimler gerçekleştirdiklerini vurgulayan Şarman, “Mevsimlik göçer tarım işçilerimizi yüksek standartlarda konaklama alanlarında ağırlıyor, işçilerimizin çocuklarının eğitimlerini de MİÇO projemiz ile kesintisiz sürdürmelerini sağlıyoruz. Tüm faaliyetlerimizi de, küresel anlamda kabul gören Global Reporting Initiative (GRİ) standartlarına göre hazırladığımız ‘Anadolu Etap Sürdürülebilirlik Raporu’ ile rapor-luyoruz” dedi.

ÜRETİM ALANINI ARTIRACAK

Tekfen Tarım, Tekfen Holding bünye-çr-‘Sİîlde tarımsal araştırma, üretim ve pazar-r. lama faaliyetlerini sürdürüyor. Holding .bünyesinde 1999’da başlanan sözleşmeli üretim modeli ile tohumluk üretimini Tekfen Tarım, 2017’den beri devam ettiriyor. Sözleşmeli ekmeklik buğday ve patates tohumu üreten firma sözleşmeli üretimlerine susam üretimini de ekleyerek portföyünü geliştiriyor. Tekfen Tarım Genel Müdürü Emrah ince, şirketin halen Mersin, Adana, Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Şanlıurfa ve Mardin illerinde 458 sözleşmeli üreticisi ile 35 bin dekar alanda tohumluk üretimlerine devam ettiğini vurguladı. înce, gelecek yıl üretici ve üretim alanının yaklaşık yüzde 50 artırılmasının planlandığını açıkladı. Sözleşmeli üretimin sürdürülebilir tarıma katkılarına değinen İnce, şunları kaydetti:

“Öncelikle sözleşmeli üretim modelinde tohum ekim, yapılacak tarlanın seçiminden başlayarak, toprak hazırlığı, ekilecek çeşit seçimi, ekimi, yetiştirilmesi ve hasadına kadar geçen tüm aşamalarında üretimlerin kontrol edilmesi, doğru ve zamanında önlemlerin alınması, sürdürülebilir tarım modelinin yapılabilmesi sağlanıyor. Böylece elde edilecek ürünü kalitesi ve miktarı garanti altına alınmakta, hem üreticilerimiz hem de tüketicilerimiz gözetiliyor.”

TOHUMLUK ÜRETİMİ SÜRÜYOR

Şimdi de üreticiyi “pazarlamacı” hüviyetinden kurtarma hedefine kilitlenen Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri’niıı sözleşmeli tarım üretimi uygulamalarına bir göz atıyoruz. Tarım Kredi Kooperatifleri’nde ürün değerlendirme faaliyetleri; ortaklarımızın tarımsal faaliyetleri sonucunda elde ettikleri ürünlerin, ortak borcuna mahsuben satın alınması düşüncesi ile 1980‘li yıllarda başladı. 1990’lı yıllarda Kurumun kendi yem fabrikalarını kurmaya başlaması, hammadde ihtiyacı olan arpanın düzenli bir şekilde kooperatiflerimizden alınması ile ürün değerlendirme faaliyetlerinin artırılması yönündeki adımları oluşturdu. Tarım Kredi’de sözleşmeli üretim faaliyetlerine ise sözleşmeli tohumluk üretimi ile başlandı. Para Dergisi’ne açıklamalarda bulunan Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Dr. Fahrettin Poyraz, iştirak şirketleri Tareks A.Ş. ile 1992’den beri bölge birlikleri işbirliğinde çiftçiler ile sözleşmeli tohumluk üretimi faaliyetlerinin sürdürüldüğünü kaydetti.

HEDEF 300 BİN TON

Sözleşmeli üretim modelinin üreticilerin kaliteli, standarda sahip ve tüketim talebine endeksli ürün üretmelerini sağlamakla birlikte üreticilerin ürünlerini pazara ulaştırma kaygısını azalttığını vurgulayan Poyraz, tüketiciler açısından ise kaliteli ürünü uygun fiyata tüketmelerinin sağlandığını kaydetti. Ürün ve üretim planlaması noktasında kopukluk olduğuna dikkat çeken Poyraz şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bir taraftan vatandaş üretici olarak ‘ürün para etmiyor’ diye, diğer taraftan da tüketici de ‘niye ürünü bu fiyattan alıyoruz’ diye şikayetçi. ‘Tüketim endeksli’ olarak üretim planlaması noktasında ciddi bir hazırlığın içindeyiz. Üretici ile tüketici arasında doğru bağı kurabilirsek eminim ki üretici de üretiminden memnun olacak, tüketici de makul fiyatta kaliteli ürünü alma imkânına sahip olacak. Biz de bu anlamda hem iç hem de uluslararası piyasada ülke ve dünya ekonomisine olumlu katkı sunma hede-findeyiz. Son dönemde özellikle market fiyatlarında çok ciddi artışlar yaşandı. Bu durum plansız tarımın tüketiciye yansımasıdır. Biz Tarım Kredi ailesi olarak çalışmalarımızın merkezine, talebe bağlı üretim planlamasını koyduk ve başarılı olabilmek için özellikle talep kısmında yer almamız lazım dedik. Ürünlerimizi hangi pazarlara hangi miktarda taşıyabiliriz diye yola çıkarak kendi pazarımızı ..-oluşturalım, pazarda tutunalım, ondan sonra ortaklarımıza bu pazarlara yönelik üretim yaptıralım ve onlardan bu ürünleri alalım dedik.”

Poyraz, bakliyattan endüstri bitkilerine, arpadan buğdaya, mısırdan susama birçok ürün grubunda, gerek Tarım Kredi şirketlerine, gerek piyasada faaliyet gösteren şirketlere ürün tedariki sağlandığını vurguladı. Poyraz, “2017’de toplam 85 bin ton sözleşmeli üretim metodu ile üretilen ürün şirketlerimiz ve piyasadaki şirketlere tedarik edilirken 2018’de bu rakam 116 bin tona yükseldi. 2019 için ise sözleşmeli üretim kapsamında üretilen ürün tedariki hedefimiz 300 bin ton” dedi.

Önceki sayfa 1 2 3 4Sonraki sayfa

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu