Turizm Sektöründen Haberler

Doğa Gezisi İçin En Güzel 14 Kanyon

Doğa gezisini sevenler için Türkiye’nin en güzel kanyonlarını inceledik. Türkiyede gezilecek yerler listemizde kanyon turları ilginizi çekecektir. Listemizde Saklıkent kanyonu, Serindere kanyonu, Horma kanyonu, Çatak kanyonu, Valla kanyonu, Ballı kayalar kanyonu, Kınıkçı kanyonu, Yazılı kanyonu, Vezirköprü Şahinkaya kanyonu, Ulubey kanyonu, Arapıştı kanyonu, Şahindere kanyonu, Karanlık kanyonu, Cehennemdere kanyonu, Narman kanyonu, Köprülü kanyonu bulunmaktadır.

Doğa Gezisi Yapılacak Yerler

ŞEHRİN gürültüsünden ve yazın sıcağından kaçıp doğayla baş başa kalmayı özleyenler için tatil seçeneği çok; dağlar, yaylalar, vadiler, kanyonlar, dereler sizi bekliyor. Doğayı gezerken durup sadece manzarayı seyredeyim demeyen, atlayan, zıplayan, tırmanmaktan zevk alanlardan, bol yürüyüş isteyen, macera ara-yanlardansamz birer doğa harikası olan kanyonlar tam size göre. Türkiye tam bir kanyon cenneti. Ülkemizin dört bir yanındaki derin vadiler ve dar boğazlardan ibaret olan kanyonlarda başınızı döndürecek güzellikte gezi rotaları bulmak mümkün.

Ama dikkat!.. Kanyonlarda gezi ve tırmanışlar zorluk derecelerine göre sınıflanıyor. Birçok kanyon geçişi dağcılık yeteneklerinin yanı sıra iyi bir teknik donanım ve ciddi tecrübe istiyor.

Kanyon ve Doğa Sporları Araştırma Derneği’nden Haşan Gedikli, ülkemizde kanyon sporlarına olan ilginin her geçen gün arttığını anlatıyor.

Türkiye’deki kanyon sayısının irili ufaklı iki bin civarında olduğunu ifade eden Gedikli, derneklerinin 100-150 civarında kanyon için yürüyüş ve tırmanış rotası çizdiğini söylüyor. Gedik, turistik gezilerde kanyonların sadece görsel teraslarına çıkılabileceğini vurguluyor ve Kastamonu’daki seyir terası olan üç kanyonu örnek veriyor: Valla, Çatak ve Horma Kanyonları. Gedikli’ye göre kanyon içi yürüyüşler ise herkese uygun değil, hatta tehlikeli.

Kanyonlar, doğa gezileri yapan seyahat acentelerinin turları arasında da ilk sıralarda. Parkur zorluk dereceleri her yaşa ve seviyeye uygun şekilde planlanan kanyon rotalarından öne çıkanları sizin için derledik. İsterseniz günü birlik, isterseniz de çevre gezilerinin de dahil olduğu programlarla bu turlara katılıp doğaya ve maceraya doyabilirsiniz. Şu sıcak yaz günlerinde derin vadilerin serinliği paha biçilemez.

Aşağıda listelediğimiz kanyonlar doğa gezileri alanında yılların birikimine sahip seyahat acentelerinin tur yaptığı kanyonlar. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi bazı kanyonlardaki etaplar oldukça zorlu, işte bu yüzden önerimiz ciddi deneyim ve birikime sahip seyahat acentelerinin organize ettiği turları tercih etmeniz…

Saklıkent Kanyonu

Türkiye’nin En Uzunu

Saklıkent Kanyonu

Saklıkent, 18 kilometrelik derinliğiyle, Türkiye’nin en uzun kanyonu. Muğla ve Antalya arasında adeta bir doğal sınır gibi. Fethiye’nin Foça Mahallesi’nde merkeze 40 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Kanyon derinliklerine kadar geziye açık değil. Belli bir yerden sonrasında sadece profesyonel olanlar devam edebiliyor. Kanyon içerisinde tehlikeli yollar var. Ortasından buz gibi akan bir akarsu geçiyor. Ayrıca içeride keşfedilen 16 adet mağara var. Üç bin yıl öncesine kadar bu mağaralarda insanların yaşadığına dair bulgular mevcut, ama bunlara ulaşmak pek kolay değil. Düzayak yürüme mesafesinde değiller, ancak dağların tepesinden aşağı doğru inildiğinde gidilebiliyor.

Kanyona girdiğinizde ilk olarak Eşen Çayı sizleri karşılıyor. Kaynağa doğru kurulu olan iskeleler üzerinde yürüyorsunuz. Sonrasında iskeleden aşağı iniyorsunuz ve ayaklarınızı buz gibi suyun içine sokuyorsunuz. Buraya gelirken içinize mayonuzu giymelisiniz; çünkü ısla- narak yürüyeceksiniz. Yapılabilecek aktivitelerin başında rafting geliyor. Rafting için her yaşa uygun üç parkur bulunuyor.

Serindere Kanyonu

İstanbul’a Çok Yakın

Serindere Kanyonu

İstanbul’dan çıkıp kısa sürede kendinizi doğanın kucağına atabileceğiniz kadar yakın Serindere Kanyonu. Kocaeli’nin Yu-vacık ilçesi sınırlarında olan bölgeye Kullar ilçesinden ulaşılıyor. Kaynağını Kartepe ve Samanlı dağlarından alan Serindere, dik vadiler arasında kalmasından dolayı yaz aylarının çok sıcak günlerinde de ısınmadan akışına devam edebiliyor.

Serindere köyü yakınlarında Kız Kulesi denilen mevkide vadi kanyon özelliği kazanıyor. İki metre genişliğe kadar inen dik kaya duvarlar, göletler, sarp yamaçlar dikkat çekici özellikleri.

Buraya günü birlik geziler düzenleyen Tamzara Tur’dan rehber Cevdet Oğuz, iki saatten sekiz saate kadar süren yürüyüşler yapmanın mümkün olduğunu anlatıyor. Grupların yapışma, doğa koşullarına ve taleplere göre program yaptıklarını belirten Oğuz, ilk kez gideceklere seyahat acenteleriyle tura çıkmalarını, rotanın tecrübeli kişiler tarafından daha kolay ve zevkli olacağını aktarıyor. Buraya tur yapan bir başka acente olan Bukla Tur’dan Okan Yenigün, kanyon içindeki suyun yüksekliğinin önemli olmakla birlikte, mayıs ve eylül ayları arasının yürüyüşe en uygun zamanlar olduğunu vurguluyor.

Horma, Çatak ve Valla Kanyonları

Batı Karadeniz’deki Üçlü

Horma Kanyonu

Batı Karadeniz Bölgesi’nin en bakir ve en güzel bölgelerinden olan Kastamonu Küre Dağları, ülkemizin mağara ve kanyonlar açısından en zengin yerlerinden biri. Seyahat acenteleri buraya yaptıkları doğa turlarında bir gece konaklamah seçeneklerle bir turda üç kanyon görme olanağı sunuyor: Valla, Horma ve Çatak Kanyonu. Bu gezide Küre Dağları’nın vadilerini, şelalelerini, mağaralarını, kanyonlarım ve kuytularını arşınlarken, bozulmamış bir köy yaşamı ve mimarisi de size eşlik ediyor.

Çatak Kanyonu

İstanbul çıkışlı turda Bolu yolu üzerinden Karabük’e, oradan da Pmarbaşı’na geçiliyor. Ilıca şelalesindeki yürüyüş ve şelale gezisi sonrasında Horma Kanyonu’nda kısa bir gezinti yapılıyor. İçinden Zara Çayı geçen kanyon, yaklaşık dört km. uzunluğunda olmasına rağmen yerel rehber kullanılmadan geçilmemesi gereken bir kanyon. Suyun geçtiği alanlarda oluşan derin kazanlar ve kuyular Horma Kanyonu’nu oldukça tehlikeli kılıyor.

Valla Kanyonu

Daha sonra Azdavay’a doğru yolculuğa devam edip, Azdavay İlçesi’nde Çatak Kanyonu geziliyor. Çatak Kanyonu merkeze yedi km. uzaklıkta olup altı km.’si araç ile bir km.’si dağ içindeki yürüyüş parkurundan, 900 m. yüksekliğe sahip gözetleme noktasına ulaşılıyor. Dünyanın dördüncü büyük kanyonu olma özelliğine sahip Çatak Kanyonu, cazibesi, vahşiliği, gizemli görünüşüyle büyülüyor.

Son gün istikamet Valla Kanyonu. Dünyanın en derin ikinci kanyonu olan Valla Kanyonu’na rehbersiz girmek yasak. Uzunluğu 12, derinliği ise yer yer bir kilometreyi buluyor. Profesyonel olmayanlar için tavsiye kanyonu sadece tepeden izleyecekleri kartal yuvası şeklindeki kaya kütlesi üzerine çıkmaları yönünde.

Kanyonda akla gelmeyecek çok sayıda doğal tuzaklar mevcut. Küçüklü büyüklü 40’ı aşkın şelale var. Kayalar arasında girdaplar bulunuyor. Geriye dönüşü olmayan bu kanyonun yüzde 60’ını göletlerden yüzerek geçiyorsunuz.

Ballı Kayalar Kanyonu

Tırmanışcıların Vazgeçilmezi

Ballı Kayalar Kanyonu

Ballıkayalar, İzmit-Gebze’yc bağlı Tavşanlı köyünde. Kaya tırmanışı yapan dağcılar tarafından çok kullanılan bölgedeki kanyon içerisinde ve kanyon etrafındaki coğrafik oluşumlar gören herkesi hayran bırakacak nitelikte. Burayı seçmemizin önde gelen nedeni de İstanbul’a yakınlığı. Ballıkayalar’a İstanbul’dan bir saatlik bir yolculukla varılıyor. Köyün içinden kanyona geçerek içerisinde bir saatlik yürüyüş yapmak mümkün. Kanyonda küçük bir şelale var. Bu rota yerine kanyonun etrafından yürümeyi tercih ederseniz soldan yükselerek kanyonu tepeden göreceğiniz bir noktaya ulaşabilirsiniz.

Kınıkçı Kanyonu

Fotoğrafçılar İçin İdeal

Kınıkçı Kanyonu

Bolu’nun işaretlenmiş ve tabelalaııdırılmış ilk parkuru olan Köroğlu Dağları’nın güney eteklerinde bulunan Kımkçı Kanyonu, 22 kilometre uzunluğunda. El değmemiş ve vahşi doğası ile ilgi çekiyor. Bölgede Frigyalılara ait taş oyma mezarlar ile eski kilise kalıntılarının yanı sıra birçok peri bacası da bulunuyor. Vadideki 25ü metre yükseklikte patika yolda yürüyen ziyaretçiler milyon yıl önceden kalan akarsu kalıntılarına, 800-900 metre yükseklikteki peri bacalarına, kanyondaki şelaleye, mağaralardaki kırlangıç yuvalarına kadar pek çok doğa harikasına tanık oluyor.

Tamzara Tur’un, bir gece konaklamak Kıbrıscık’ı da kapsayan programında Kinikçi Kanyonu’nun başlangıç noktası sayılan Yayla Çayırı’ndan yürüyüşe başlıyorsunuz. Parkur görsel açıdan harika manzaralar sunan bir kanyon etabı. Su ile temas yok. Sadece bir noktada dere geçişi var ve burada köprüyü kullanılıyor. Zemin biraz kaygan olabilmekle birlikte herkesin yürüyebileceği renkli bir parkuru bulunuyor. Burası aynı zamanda fotoğrafçılar için harika manzaralar sunuyor. Molalarla yaklaşık 14 km sürecek olan kanyon parkuru Çeltikderc vadisinde son buluyor.

Yazılı Kanyon

Şiir Okumak İsterseniz…

Yazılı Kanyon

İsparta’nın Sütçüler ilçesinde. Zengin bitki örtüsü, yaban hayatı ve seyrine doyum olmayan doğal güzellikleri var. Tarihi “Kral Yolu”nun da geçtiği kanyon, tapınak ve kaya yazıtlarına ev sahipliği yapıyor. Aziz Paul, Perge’den Pisidia Antiokheia’ya giderken bu kanyondan geçmiş. ‘Yazılı’ ismini kanyon içindeki kayaların üzerinde bulunan, Yunan filozof Epiktetos’a ait “Hür İnsan” şiirinden alıyor. Kanyonun içinde ikinci köprünün sağında tahrip edilmiş olan yazıtın karşısına Türkçe ve İngilizce tercümesi asılı. Ayrıca yazıtın ilerisine, yörenin doğal kaya dokusuna ve yazıtın bulunduğu yerdeki kaya rengine uygun kireç taşından yapılmış, Türkçe ve İngilizce tercümesinin bulunduğu tanıtıcı malzemeleri de görmek mümkün. Yemyeşil çam ağaçların gölgesinde fazla zorlu olmayan bir patikadan gürül gürül akan muhteşem su sesi eşliğinde Yazılı Kanyon’da yürüyüş yapabilirsiniz. Antalya-Isparta Dereboğazı Karayolu ile Antalya yöresinde yer alan turistik tesislerden buraya yaklaşık bir buçuk saatte gelebilirsiniz.

Vezirköprü Şahinkaya Kanyonu

Barajla Birlikte Görülmeli

Vezirköprü Şahinkaya Kanyonu

Samsun’un Vezirköprü İlçesinde bulunan Altınkaya Barajı üzerindeki Şahinkaya Kanyonu, görülmeye değer doğal güzelliklerden birisi. Kanyon, bir buçuk km. uzunluğunda, Kızılırmak üzerinde ve barajrn en dar yerinde. Devasa uçurumların ve çarşaf gibi bir suyun birbiriyle bütünleştiği manzarasıyla maceraperestleri bekliyor. Kızılırmak’m binlerce yılda aşındırarak var ettiği bir doğa harikası olan bu kanyon, baraj gölünün suyu yükseltmesi ile bugünkü görünümüne bürünmüş. Bir keçinin dahi güçlükle çıkacağı zorlu yamaçlar, gür ve bir o kadar da yeşil bitki örtüsü ile inanılmaz fotoğraf kareleri sizleri bekliyor. Manzaranın tadına yaklaşık 40 dakika süren Şahinkaya Kanyonu tekne turu ile varabilirsiniz. Bu muhteşem doğa güzelliklerine tarihi de eklemek isterseniz kanyon turunun yanında zengin mimari mirası ve doğal güzellikleriyle, “Tarihi Kentler Birliği” üyesi Vezirköprü’yü de gezmenizi öneririz. Taşhan, Bedesten, Tacet-tin Paşa (Kurşunlu) Camisi, Kale Camisi, Namazgah Camisi, Orta Camisi, Taş Medrese mutlaka görülmesi gereken yerler arasında.

Ulubey Kanyonu

İkinci En Uzun

Ulubey Kanyonu

ABD’deki Arizona Eyaleti sınırları içerisinde bulunan Büyük Kanyon’dan sonra dünyanın en büyük ikinci uzun kanyonu olan Ulubey Kanyonu, Uşak’ta. Ulubey Çayı ve Banaz Çayı boyunca devam eden bir ana kanyon ile buna bağlanan onlarca büyük yan kanyondan ibaret. Ulubey Çayı, bütün kanyonu adeta saklı bir cennete çevirmiş. Kanyonu 150 metre yükseklikteki cam terastan fotoğraflamak mümkün. Banaz çayında sal sporları, kayalıklarda tırmanış, kanyon boyunca balonla gezinti yapılabilir. Ulubey İlçesi, Uşak merkeze 29 km mesafede ve gün boyu toplu taşıma imkânı var. Uşak merkezinde konaklayabilir ya da kanyona hakim tepelerde çadır kurabilirsiniz.

Arapıştı Kanyonu

Tarihle İç İçe

Arapıştı Kanyonu

Aydm’ın Bozdoğan ilçesinde Kemer Barajı’ndaki Arapapıştı Kanyonu, doğal oluşumunun yanı sıra antik dönemden kalma şehir kalıntıları ile tarih ve doğanın birleştiği muhteşem bir yer. MS. yedinci yüzyılda Bizans Hükümdarı Heraklius döneminde Afrodisyas’ı doğu yönünden istila etmeye çalışan Arap ordularının karşısına muhteşem bir kale hendeği gibi dikilerek şaşkına çevirdiği için yerel halk tarafından bu isim yakıştırılmış. Burada M.Ö. beşinci yüzyılda Persler tarafından inşa edildiği belirlenen kaya mezarları var. Ayrıca Üç Kuleli Kör Teke Kalesi ve Roma Bizans döneminin tarihi kalıntıları, gizli manastırlar bulunuyor. Bin bir çeşit çiçeği ve canlı türleri ile de adeta saklı bir cennet.

Şahindere Kanyonu

Rehberle geçilebiliyor

Şahindere Kanyonu

Kazdağları’ndaki Şahindere Kanyonu, içinde bulunduğu 258 bin hektarlık bir alana yayılan 26 km. uzunluğunda Edremit Körfezi’nin bacası olarak niteleniyor. Oksijen yoğunluğunun yanı sıra pınarları, suları, farklı bitki çeşitleri ile tam bir doğa harikası.

Bu bölgede kayın, çınar, meşe, ıhlamur ve kestane ağaçlarının büyüleyici manzarası eşliğinde fotoğraf çekmeye doyamayacak-sınız. Kanyonun denizden gelen iyot kokulu havasının, dağa çıktıkça oksijen seviyesi artıyor. Bu eşsiz kanyonun dik ve engebeli yolu heyecan verici bir safari turu rotası oluşturuyor. îyi bir koruma statüsüne sahip olan Kazdağları ve Şahindere Kanyonu, milli park içinde olduğu için izinsiz giriş yapılmıyor. Orman İşletme Müdürlüğü’nün izniyle, rehberle gezilebilir.

Kazdağı Tur seyahat acentesi, jip safari eşliğinde buraya günü birlik turlar yapıyor.

Karanlık Kanyon

Çok Dik ve Yüksek

Karanlık Kanyon

Karanlık Kanyon, Fırat Nehri’nin en uzun kolu Karasu Irmağı üzerinde ve Erzincan’ın Kemaliye ilçesinin 2 km kadar kuzeyinden başlıyor. Kanyon daha önceleri daha derinken ve Karasu milyonlarca yılda deldiği Sandık Dağı ve Erek Dağı’nın arasından akarken, 1970’lerde Keban Barajı’nın yapılmasıyla sular 80 metreden fazla yükselmiş ve Kanyon’un muhteşem bir görsellik kazanmasına neden olmuş. Kanyon duvarları yer yer çok dik ve yüksek, bu yükseklik bazı yerlerde 600 metreyi aşıyor. Burası son yıllarda doğa sporlarının en gözde merkezlerinden birisi.

Karanlık Kanyon, seyahat acentelerinin Eğin (Kemaliye) adıyla düzenlediği üç gece dört gün konaklamalı turlarında unutulmayacak bir durak olarak yerini alıyor.

Burada base jump denilen en ekstrem sporlardan birini de yapmak mümkün. Base jumping gökdelen, köprü, kule, vadi gibi yüksek yerlerden serbest atlayış yapmaya ve belirli yükseklikten sonra paraşüt ile iniş yapmaya dayanan bir spor. Geçtiğimiz günlerde Karanlık Kanyon’daki “Sırat on Fırat” bölgesinde gerçekleştirilen base jumping atlayışlarına 12 ülkeden 19 sporcu katıldı. Kanyondaki yamaçlara gerilen yaklaşık 550 metre yüksekliğinde ve 700 metre uzunluğundaki özel çelik halat üzerinde kanyonun ortasına kadar gelen sporcular, özel hazırlanan kafeslerden çıkarak atlayışlarını gerçekleştirdi.

Cehennemdere Kanyonu

En Büyük İkinci

Cehennemdere Kanyonu

Artvin’in Ardanuç ilçesine yedi kilometre uzaklıktaki doğal sit alanı olan Cehennem Deresi Kanyonu, Amerika’daki Grand Canyon’dan (Büyük Kanyon) sonra dünyanın en büyük ikinci kanyonu. Oldukça zorlu bir kanyon. Kanyonun en derin yeri deniz seviyesinden çok yüksekte. Kanyona gitmek istediğiniz zaman bazı taşlı ve dik patikaları takip etmeniz, tek kişinin bile zor sığacağı yollardan geçmeniz gerekiyor. Hatta bazı aralıklardan tek tek geçerken, elde bir sopa veya zil. gürültü çıkarmanız gerekiyor ki bu güzelliğin bekçiliğini yapan hayvanlar, özellikle yılanlar sizin dost olduğunuzu anlasın, zarar vermesin. Bu çetin koşullardan geçtikten sonra eşini belki de göremeyeceğiniz, Karadeniz dağlarının size sunduğu mükemmel bir doğaya şahit oluyorsunuz.

Narman Kanyonu

Kırmızı Periler Diyarı

Narman Kanyonu

Erzurum’da doğal oluşumlu bir vadi olan Narman Kanyonu, jeolojik yapısı itibariyle görsel bir şölen sunuyor. Burası Kapadokya’daki peri bacalarına benzemesi nedeniyle ‘Kırmızı Periler Diyarı’ olarak da biliniyor. Bu vadide çeşitli hayvanlar yaşamakta olup bunların başında; Kaya kartalı, şahin, kerkenez, atmaca, kınalı keklik, bıldırcın, kaya bülbülü, çinte, toygar, kırlangıç, arı kuşu, serçe, saksağan ve karga geliyor. Doğa sporcuları keşfettiği ama henüz turizme tam açılmadığı için ilgi ve yatırım bekleyen bir bölge.

Köprülü Kanyon

Antalya’da macera arıyorsanız

Köprülü Kanyon

Ülkemizde kanyon denilince ilk akla gelenlerden. Tatil tercihinizi Antalya’da bir otelde yapıp, macera ve yeşillik de arıyorsanız Köprülü Kanyon için mutlaka bir gününüzü ayırmanızı tavsiye ederiz. İsparta’nın Sütçüler ilçesinden başlayıp Antalya’da denize kadar uzanan vadi, Türkiye’nin en önemli rafting ve trekking merkezlerinden biri konumunda. Kanyonun ilk etabı Antalya’ya doğru 25 km boyunca dar vadilerden oluşuyor; daha sonra nehir tamamen açık alandan akarak tekrar dar ve dik kayalıklardan oluşan bir boğaza giriyor.

Antalyarafting.net internet sitesinin ve ÎKIA Turizm’in sahibi Adnan Ayvacı, Köprülü Kanyon’a günübirlik rafting turları düzenleyen en eski firmalardan biri olduklarını söylüyor. Hem yerli hem de yabancı turistlere bu kanyonun ve rafting aktivitesinin tanıtılmasında önemli rol oynadıklarını belirten Ayvacı, “Buraya ilgi yerlilerden önce yabancı turistlerle başladı. Yabancılar bu kanyonu ve rafting aktivi-tesini uzun yıllar önce keşfetmişti. Ancak son on yıldır, fiyatlarda yaptığımız indirimler sayesinde rafting, yerli turistlerin de gözde aktivitesi haline geldi” diyor.

Ayvacı, Köprülü Kanyon’a gelmek isteyenler arasında adrenalin arayanların kasım, aralık, ocak, şubat ve mart aylarını; heyecan peşinde koşanların nisan ve mayıs aylarını; sadece eğlence ve doğa isteyenlerin de haziran, temmuz, ağustos, eylül ve ekim aylarını seçmelerini öneriyor. Güvenli aylarda, 5 yaşından itibaren herkesin bu tura katılabileceğini kaydeden Ayvacı, “Denize gider gibi gelmek yeterli; mayo, yedek kıyafet, havludan başka bir şeye gerek yok” diyor.

Türkiye’nin ilk kanyon haritası

Anadolu Kanyon İhtisas Spor Kulübü Derneği, Türkiye’deki özellikleri ve büyüklükleri ile öne çıkan 25 kanyonun tüm yönleriyle haritasını oluşturdu. Kulübün Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Kılınç, sporculara ve doğa tutkunlarına kolaylık olması amacıyla kanyonların haritada zorluk derecelerine göre birden yediye kadar sınıflandırıldığını belirterek, yedi derecesindeki kanyonun spor amaçlı zor özelliklere sahip olduğunu kaydediyor. Zorluk derecesi üçün üzerinde olan kanyonları profesyonel olmayan sporcuların geçmemesi gerektiğini vurgulayan Kılınç, ip ve teknik malzeme kullanarak kanyon sporcularının geçebileceği kanyonları hastalandırdıklarını anlatıyor.

Dağcılık tecrübesi olan insanların kanyon geçişinde daha başarılı olduklarını ama ilk kez yapanların da çok zevk aldığını ifade eden Kılınç, “Kanyonlar zorluk derecesine göre ikiye ayrılıyor: Kuru ve sulu kanyonlar. Kanyonlar kışın ve ilkbaharda su alıyor, bu yüzden dalgıç kıyafeti kullanıyoruz. Teknik malzeme olarak ip, dağcılıkta olduğu gibi tüm teknikleri ve malzemeleri kullanıyoruz. Bir kanyonda ip inişi yaptıktan sonra bir daha çıkamıyorsunuz. Tırmanmak inmeye göre daha zor. Ama her şekilde keyifli ve macera dolu bir spor” diye konuşuyor.

Kanyon Haritası’nın yakın zamanda akıllı telefonlar için aplikasyonlarının da hazırlanacağı bilgisini veren Kılınç, sporcuların kulübün internet sitesi üzerinden haritaya ulaşabileceklerini kaydediyor.

Uzmanı uyarıyor!..

Doğa turizmi yapan önde gelen acentelerden Bukla Tur’un sahibi Okan Yenigün, kanyon turlarında biriktirdiği tecrübelerinden yola çıkarak şu konulara dikkat çekiyor: 1 Mutlaka parkuru ve olası tehlikeleri bilen bir rehberle veya seyahat acentesi ile gidilmeli. Hiçbir şekilde tek başına gezilmemeli.

Gittiğiniz kanyonda telefonunuz çekmeyebilir. Yürüyüşe başlamadan önce yakınlarınıza nereye gittiğinizi bildirin ve iletişim durumunuzu anlatın.

Kanyon yürüyüşü için olası tehlikelere karşılık önceden hazırlıklı olmanız veya çabuk karar verebilmeniz, yani bilgili olmanız gerekir.

Kanyon yürüyüşleri gidilen kanyona göre malzeme açısından farklılıklar gösterir. Sandaletle yürüyebileceğiniz kanyonlar olduğu gibi kask, emniyet kemeri, ip, karabina vs. teknik malzemeler gerektiren kanyonlar da vardır. Mesela Saklıkent kanyonunun bir kısmı turistiktir ama devamı teknik bilgi gerektirir.

Kanyonlarda bastığınız yer dışında özellikle iki şeye dikkat etmeniz gerekiyor. Genelde kanyonlarda dik duvarlar söz konusu olduğundan; yukarıdan taş düşebilir. Bir de ani bastıran şiddetli bir yağmur sonucunda su yükselebilir. Ne güzel yağmurda yürürüz derken sele kapılmayın. Geri dönün!..

Bunları unutmayın!..

  • Mevsim koşullarını düşünerek giyinin [yağmurluk, şapka, güneş gözlüğü, vb.)
  • İnceden kalına doğru bir giyimi tercih edin.
  • Ayakkabınız yürüyüşe uygun olsun. Bilekli bot ve altı lastik tabanlıları tercih edin. Yeni aldığınız ayakkabıyı ilk yürüyüşte kullanmayın, önce deneyip ayağınızı alıştırın.
  • Dere içinde ve kaygan zeminlerde yürüyeceğinizi dikkate alarak altı girintili, kaymayan ayakkabıları tercih edin.
  • Küçük bir sırt çantanız bulunsun
  • Yanınıza mutlaka yedek giyim, çorap ve ayakkabı alın.
  • Yanınıza bol su ve enerji verici yiyecekler alın. Varsa ilaçlarınızı unutmayın.
  • Arı ve böceklerin saldırısına uğramak istemiyorsanız parfüm kullanmayın. Çevreyi korumaya azami özen gösterin, çöpünüzü doğada bırakmayın.
  • Rehberinizin talimatlarına uyun ve gruptan ayrılmayın. Ayrılmanız gerekiyorsa da mutlaka birine haber verin, yanınızda bir düdük bulundurun.
  • Fotoğraf/video çekiyorsanız yeterince ekipman ve yedek pil alın.

Özlem Kapar Bayburt

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu