GAZİANTEP’TE İNOVASYON MERKEZİ
Endüstri 4.0 çağında doğru kariyer planı yapmanın önemine işaret eden Haşan Kalyoncu Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Hanifi Aslan, “Gaziantep’te bölgenin ilk vakıf üniversitesi olarak bilim, sanat, kültür, spor, teknoloji ve inovasyon ışığında girişimcilik odaklı çalışmalar yürütüyoruz. Akıllı kampüs projeleri, yapay zeka çalışmaları ve girişimcilik faaliyetleri ile teknolojik gelişmelere ve küreselleşen dünyaya yabancı kalmayacak mezunlar vermeyi hedefliyoruz. Son gelişmelerden sonra, yazılım mühendisliği bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de en çok ihtiyaç duyulan alanlardan biri haline geldi. Hem bilgisayar mühendisliği hem de yazılım mühendisliği alanlarındaki nitelikli iş gücüne olan bu ihtiyacı karşılayabilmek adına çok ciddi çalışmalar yürütmekteyiz. Müfredatımızı sürekli güncel tutuyoruz” diyor. İktisat Bölümü müfredatına bilişim teknolojileri, bilgisayar programlama, istatistik! veri analizi, dijital ekonomi, Ar-Ge ve proje yönetimi gibi dersler konulduğuna da değinen Aslan şu gelişmeleri aktarıyor:
“Yapay zeka, artırılmış gerçeklik, bulut teknolojileri ve siber güvenlik gibi konulara yer verdik. Öğrencilerimiz bu alanlarda yer alan dersleri başarılı bir şekilde geçtikleri takdirde diplomalarına ek,o!arak başarı sertifikası da alacaklardır. Bu sertifikaların hem öğrencilerimiz açısından daha ilgi çekici hale gelmesi hem de endüstrilerin ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için alanlarının öncü firmalarıyla iş birliği sözleşmeleri imzaladık. Üniversite-iş dünyası işbirliği konusunda yapmış olduğumuz bir diğer çalışma da bitirme projeleri ile ilgili. Bu kapsamda, öğrencilerimiz endüstrilerdeki tecrübelerini artırabilmek, derslerde aldıkları teorik bilgiyi pratiğe dönüştürebilmek adına, bitirme projesi konularını endüstrinin sorunlarından seçiyorlar. TÜBİTAK 1512 – Teknogirişim Sermayesi Desteği Programı (BiGG) uygulayıcı kuruluşu olarak, teknolojik iş fikri olan öğrencilerimize ücretsiz eğitim, mentorluk ve yer tahsisi desteği kapsamında 200 bin TL hibe ile kendi işlerini kurmalarını sağlıyoruz. Girişimcilerimizi, HKÜ Kuluçka Merkezi ile kurucu ortağı olduğumuz Gaziantep OSB Teknopark’ta girişimlerini büyüttükten sonra dünyadaki en üst düzey girişimcilik ekosistemi olan ABD Silikon Vadisi’nde bulunan Uluslararası Kuluçka Merkezimize taşıyoruz. Kampüs içerisinde kurulu Kalyon Garaj Prototipleme ve Girişimcilik Merkezi, Akıllı Referans Bina İnovasyon Merkezi (ARBİM) ve Kalyoncu İnovasyon Teknoloji Transfer Ofisi (KALİTTO) ile üniversite-iş dünyası işbirliğini sağlıyoruz. Öğrencilerimize yenilenebilir enerji, bilişim, makine, inşaat, gıda, ambalaj, tekstil endüstrileri firmaları ve ayrıca birçok medikal kuruluş ile halen gerçekleştirmekte olduğumuz Ar-Ge projelerinde görev alma imkanı sunuyoruz. Bununla birlikte tüm dünyada binlerce kişi tarafından eş zamanlı başlanan, dünyanın en büyük ve kapsamlı oyun geliştirme maratonu olan ‘Global Game Jam’e’ üç yıldır ev sahipliği yapıyoruz. Farklı temalar ile düzenlediğimiz hackathonlar ile mühendisleri ve girişimcileri bir araya getirerek fikirlerini ürüne dönüştürmesine imkan sağlıyoruz.”
UZAKTAN EĞİTİM İMKANI ÖNEMLİ
Covid-19 salgının da etkisi ile sağlık ve bilişim alanındaki programların ön plana çıkacağı hakkında bir görüş birliğinin mevcut olduğunu ifade eden Beykoz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman, “Bilişim, doğa ve insan odaklı meslek gruplarına da ilginin artacağını düşünüyorum. Salgın sürecinde de gördüğümüz gibi uzaktan eğitim, uzaktan çalışma modelleri uygulanırken bunu en iyi uygulayan kurumların ön plana çıktıkları fark ediliyor. Bu noktada öğrencilerimize tercihte bulunurken listelerinde yer alan üniversitelerin yetkinliklerine ve sunduğu uzaktan eğitim imkanlarına da bakmalarını tavsiye edebilirim; artık esnek öğrenme yöntemlerini uygulayabilen kurumlardan mezun olan öğrencilerin ön plana çıkacağını söyleyebilirim” diyor.
23 Mart 2020’den itibaren üniversitedeki 741 dersi, 202 akademik personel ile 4 bin öğrenciye OnlineBeykoz sistemi üzerinden sunmaya başladıklarını da aktaran Durman, ara sınav ve final sınavlarını da bu sistem ile yaptıklarını ifade ediyor. İçinde bulunduğumuz yüzyılda iş dünyasının öğrencilerden iki temel beklentisi olduğunu vurgulayan Durman şunları aktarıyor: “Bu iki temel beklenti deneyim ve yetkinlik. Dolayısıyla tercihlerimizi bu iki beklentiyi karşılayabilecek yükseköğretim kuramlarından yana yapmakta fayda görüyorum. Bizler Beykoz Üniversitesi’nde uygulamalı eğitime ve iş yerinde uygulamalı eğitime büyük önem veriyoruz. Öğrencilerimiz laboratuvar ve atölyelerde uygulamalı eğitim görüyor ve sonrasında lisans eğitiminde yedi dönem okulda, bir dönem işyerinde, önlisansta ise üç dönem okulda bir dönem işyerinde olmayı ifade eden 7+1, 3+1 modeli ile öğrenim görüyor. Bu model ile öğrencilerimize mezuniyetleri öncesi iş deneyimi kazandırıyoruz.
Üniversitemizde ders içeriklerinde sektörün ihtiyaçlarına göre fark yarattığımız bir diğer nokta da Yetkinlik Geliştirme Programımız. Bugün Beykoz Üniversitesine kayıt yaptıran her öğrencinin 14 yetkinlikteki düzeyi ölçümleniyor. Öğrenciler böylelikle geliştirmeleri gereken yetkinliklere yönelik dersleri belirliyor ve mezuniyetlerine dek bu dersler ile yetkinliklerde önemli ölçüde gelişme kaydediyor. Üniversitemizde öne çıkan bölümler lisans alanında Bilgisayar ve Yazılım Mühendisliği, Dijital Oyun Tasarımı, Çizgi Film ve Animasyon, Gastronomi, Psikoloji, Havacılık Yönetimi gibi bilişim ve insan odaklı bölümler olurken, önlisans alanında da yine sağlık ve bilişim alanları olarak görülüyor.”
GELENEKSEL İLE TEKNOLOJİ
Z kuşağını temsil eden üniversite gençliğinin, gelecekte robotların iş dünyasına entegrasyonu, büyük veri, nesnelerin interneti, artırılmış gerçeklik ve tüm bu bileşenlerin oluşturacağı iş platformlarına adaptasyonunun hızlı ve kolay olacağını belirten Esenyurt Üniversitesi Rektör Yardımcısı Özlem Arzu Azcr’e göre, yapay zeka odaklı işler hızla gelişirken, dijital platformlar iş yapma biçimlerini değiştirmeye devam edecek. Siber güvenlik, bilgisayar mühendisliği, iş geliştirme odaklı Ar-Ge, dijital pazarların en önemli tamamlayıcısı olan lojistik ve tedarik zinciri daha fazla ön plana çıkacak. Finans piyasasında özellikle pandemi ile hızlanan nakdi paradan uzaklaşarak alternatif ödeme yöntemlerinin geliştiği, kripto paraların kullanım alanlarının çoğalacağı bir dünya bizi beklemekte. Bu sebeple dijital bankacılık ve paranın yeni tanımlamalarının yapılacağı bir dünyada bu kapsamda eğitim veren Finans Bölümleri de cazip olacak.
“Üniversitemizde ÎYBF bünyesindeki Uluslararası Lojistik ve Taşımacılık, yeni iş yapma modellerinin ve ticaretin özümseneceği Uluslararası Ticaret ve Finans ile İşletme, Mühendislik Mimarlık Fakültesi bünyesindeki Bilgisayar Mühendisliğinin yükselen bölümler olacağını öngörüyoruz. Doktorluk, diş hekimliği hemşirelik gibi geleneksel meslekler tercihlerde ön sıralarda olmaya devam edecek. Geleneksel meslekler teknolojiyle entegrasyonunu sürdürecek ve bu meslekler de gözde olacak” diyen Azer, üniversitelerin sadece öğretim değil eğitim de yaptıklarının unutulmaması gerektiğine değiniyor ve şunları aktarıyor:
“Gençlerimizin sadece öğretim görmeleri değil aynı zamanda hayatı ve yaşamlarını anlamlandırmalarına katkı sağlayacak edebiyat, tiyatro, spor, resim, müzik gibi alanlarda da faaliyet göstermeleri çok önemli. Üniversiteler bu anlamda da toplumsal bir sorumluluk taşıyor. Üniversitelerin esasta toplumsal sorunları üzerinde çalışmalar yapması, çözüm üretmesi gibi önemli fonksiyonları da var. Gençlerin bilfiil bu tür araştırmalara dahil olması, yöntem öğrenmesi, toplumsal sorunun farkına varması ve çözüm sürecinin bir parçası olması toplumla iç içe, farkında bireyler yetiştirmemizi sağlıyor.”
TRENDLERE KAPILMAYIN
Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal İbiş’e göre, yazılım teknolojileri birçok mesleği ortadan kaldırırken, yepyeni iş alanlarının doğmasına da olanak tanıyor. Dolayısıyla geleceğin meslekleri açısından Bilgisayar Mühendisliği belirleyici özelliğini korurken, özellikle Yazılım Mühendisliği öne çıkıyor. Bunun yanında yine dijital-leşmenin önemli bir ayağını oluşturan Elektronik Mühendisliği, sektör olarak ülkemizde dönemsel dalgalanmalar yaşasa da, akıllı binalar, akıllı altyapılarla tüm dünyada önemini koruyan inşaat mühendisliği, üretim süreçlerinin robotikleşmesi ve dijitalleşmesiyle birlikte mekatronik mühendisliği, endüstri mühendisliği, sağlık alanındaki yeni ihtiyaçlar doğrultusunda biyomedikal mühendisliği öne çıkan alanlar.
öğrencilere geçici trendlere kapılmadan, her zaman geçerliliğini koruyacak, gelecekte de bitmeyecek, tasarım ağırlıklı, farklı ve yan alanlarda da yeni olanaklar sağlayan meslekleri düşünmelerini tavsiye eden İbiş, “Üniversite seçiminde ise eğitim kalitesi, sunulan olanaklar, burslar, akademik kadrolarının niteliği, uluslararası network, sosyal/kişisel gelişim olanakları, kariyer desteği, katılımcı bir yönetim anlayışı, ilk etapta bakılabilecekleri temel kriterler arasında bulunuyor. Mümkünse tercihten önce mezunlarla görüşmelerinde, tercih edecekleri mesleğin network’ünü incelemelerinde büyük fayda var. Bunların yanında kampüs yaşamı da çok önemli. Çünkü kampüsler, eğitimin yanı sıra öğrencileri geleceğe, yaşama hazırlayan sosyo-kültürel etkileşim alanlarıdır. Canlı ve dinamik bir kampüs yaşamının olduğu üniversiteleri tercih etmeliler” diyor. Seçilen bölümümün çift ana dalla, yan dalla desteklenebilecek bir bölüm olup olmadığının da önemine vurgu yapan İbiş, şu bilgileri paylaşıyor:
“Bugün iş dünyası yalnızca mesleki eğitime ya da formasyona bakmıyor, kişisel yetkinlikleriniz, liderlik özellikleriniz, takım oyunculuğunuz, gelişime açıklığınız, o dalın network’ünde aktif olup olmadığınız, üretkenliğiniz, yaratıcılığınız, hatta hobilerinizi bile bir tercih kriteri olarak görüyor. Mühendislik Fakültemizdeki programlarımızın tümü, İktisadi ve İdari Bilimler’dcki programlarımız, Güzel Sanatlar Fakültemizin tüm bölüm ve programları, Mimarlık ve Tasarım Fakültemiz, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulumuzda İlk ve Acil Yardım, Anestezi, Ameliyathane Hizmetleri programlarımız, en çok tercih edilen bölüm ve programlarımız arasında.”
YAZILIM VE GENETİK YÜKSELİŞTE
Önümüzdeki dönemde eğitim tercihlerinde sağlık ve mühendislik bilimlerine olan ilginin artacağım ifade eden Üsküdar Üniversitesi Eğitim Kurumlan ve Rehberlik Hizmetleri Yöneticisi Ece Tözeniş, “Bunların başında Tıp, Moleküler Biyoloji ve Genetik, Biyomühendislilc, Kimya Mühendisliği, Bilgisayar Mühendisliği, Yazılım Mühendisliği geliyor. Dijitalleşmeyle birlikte İletişim Fakültelerinin önemi daha çok artacaktır. Toplumun yaşlanmasıyla beraber gelecekte sağlık alanında yetişmiş uzman ve personele ihtiyacın artacağından hareketle bu alandaki bölümler, gençlerin önünün açık olduğu bölümlerin başında geliyor. Yazılım ve genetik alanındaki meslekler, bu alandaki bölümlerin daha popüler olmasını beraberinde getirecek” diyor.
Davranış Bilimleri ve Sağlık alanında özgün eğitim modeli sunan Üsküdar Üniversitesi olarak, Tıp, Sağlık Bilimleri, Mühendislik ve Doğa Bilimleri, İnsan ve Toplum Bilimleri ve İletişim Fakülteleri ile Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulunun yanı sıra, Sosyal Bilimler, Fen Bilimleri, Sağlık Bilimleri, Bağımlılık ve Adli Bilimler, Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü ile 21 bini aşkın öğrenciye eğitim sunduklarını ifade eden Tözeniş şu yenilikleri aktarıyor:
“Bu yıl hayata geçirdiğimiz Nörobilim Onur Programı ile onur derecesinde öğrenciler yetiştirmeyi hedefliyoruz. Not ortalaması 3.50’nin üzerinde bulunan, nörobilimleri ve beyni merak eden, beyin araştırmalarında yer almak isteyen, araştırmaya yatkın olan, bilimsel çalışma yapmak isteyen, akademik hedefleri olan öğrencilerin katılabileceği Türkiye’de ilk kez uygulanacak programda eğitimini başarı ile tamamlayanlar ‘Onur Belgesi’ alacak. MIT, Stanford ve Harvard gibi dünya çapındaki üniversitelerin derslerinin yer aldığı platformları öğrencilerimize açtık. Öğrencilerimiz Coursera ve edX gibi dünyanın önde gelen iki büyük online platformda 7 bine yakın online eğitim içeriğine erişip istedikleri dersleri dinleyebiliyor. Sanal sınıf uygulaması olan ALMS ara yüzü ile gerçekleştirilen online uzaktan eğitim modelinden ön lisans, lisans ve yüksek lisansta öğrenim gören öğrencilerimiz yararlanabiliyor.”
DİSİPLİNLERARASI ÇALIŞAN ÖNE ÇIKACAK
Son yıllarda özellikle Veri Analitiği, Yapay Zeka, Psikoloji ve Ekonomi gibi alanlara duyulan ilginin arttığını söyleyen Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici, aynı zamanda farklı bilim dalları arasındaki etkileşimin de giderek arttığına dikkat çekiyor. “Disiplinlerarası düşünüp çalışabilecek yeteneklere ihtiyacımız var.
Bugün birçok üretim tesisinde Elektronik Mühendisliği, Mekatronik Mühendisliği, Bilgisayar Mühendisliği ve Endüstri Mühendisliği gibi farklı disiplinler bir arada uyum içinde çalışmak zorunda. Yönetim Bilimleri, Uluslararası İlişkiler ve Ekonomi gibi farklı alanlardaki donanımlar da üretim ve dağıtım operasyonları gibi iş süreçlerine hız ve verimlilik katmak açısından önemli” diyen Leblebici, dolayısıyla önümüzdeki dönemde belli bölümlerin ya da disiplinlerin ön plana çıkmasından ziyade disiplinlerarası kazanılan çoklu yetkinliklerin öne çıkacağım düşünüyor. Leblebici sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Bu bakış açısma paralel olarak, üniversitemizde eğitim bölümler üzerine değü, öğrencilerin üniversiteye giriş yaptıktan sonra ilk iki sene içinde kendi yönelimlerine göre seçebilecekleri diploma programları üzerine kurgulanmış durumda. Her üç fakültemizin de yapılanması, öğrencilerin diledikleri programı seçmeleri ve farklı programlardan da dersler alarak çift ana dal ya da yan dal diploması sahibi olmalarının önünü açıyor. Türkiye’de tam anlamıyla program seçme özgürlüğü sunan ve uygulayan, disiplinlerarası geçişin mümkün olduğu ilk ve tek üniversiteyiz. Üniversite olarak Times Higher Education (THE), Alanlara Göre Dünya Üniversiteler Sıralaması’nda Bilgisayar Bilimi, Mühendislik ve Teknoloji alanlarında Türkiye’deki üniversiteler arasında birinci sırada yer alırken dünyadaki diğer üniversiteler arasında ise ilk 300’ün içindeyiz. Endüstri Mühendisliği ile Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği programlarımız, su anda en fazla öğrencinin tercih ettiği programlar arasında. Yönetim Bilimleri Fakültemiz, son üç yılda Financial Times tarafından Avrupa’nın En İyi İşletme Okulları sıralamasında Türkiye’den birinci olarak gösteriliyor.”
BEŞ ANA ALAN ÖNE ÇIKIYOR
Önümüzdeki 10 ila 30 yıl içinde en yüksek sosyal etkiye sahip gelişmelerin çoğunun tıp, mühendislik, hukuk, sosyal bilimler, fen bilimleri ve idari bilimlerin entegrasyonuyla gerçekleşeceğini belirten Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ümran İnan, “Dünya Ekonomik Forumu’nun 2020’de açıkladığı Geleceğin Meslekleri raporunda, beş ana alan öne çıkıyor. Bunlar veri bilimi ve yapay zeka, mühendislik ve bulut bilişim, insan ve kültür, ürün liştirme ve son olarak satış, pazarlama ve içerik yönetimi. Dünyanın önemli ve güncel problemlerini düşündüğümüzde iklim krizi, çevre ve sürdürülebilirlik, sağlık, sosyal adalet gibi konular başı çekiyor. Bu da bizi mühendislikten fen bilimlerine, sosyal ve beşeri bilimlerden yönetim bilimlerine, tıptan hukuka, her fakülte ve bölümün kendi içinde kıymetli olduğunu ve gelecekte de olmaya devam edeceği anlayışına götürüyor” diyor. Değişim programlarıyla 60 ülkede 290’dan fazla üniversite ile anlaşmalı olduklarını ifade eden İnan, Koç Üniversitesinin araştırma alanındaki başarısını yurtdışından aldığı fonlarla ortaya koyduğuna işaret ediyor.
