Prof. Dr. Nesrin ÖZÖREN / Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi
“21. yüzyıl biyoloji çağıdır”
Bu virüs bize moleküler biyoloji ve genetik gibi temel bilimlerin neden son derece önemli olduğunu göstermiş oldu. Şu anda ülkemizde korona aşısı yürüten sekiz grubun içinde hekimler azınlıkta, biyologlar çoğunlukta. Bu gurur verici bir durum. 21. yüzyılın biyoloji çağı olduğu ve her toplumun değişen iklim koşullarına göre zararlı olabilecek virüsleri, bakteri ve parazitleri devamlı takip etmesi şart olduğu ispatlandı. Peki, bu tür mikroorganizmaları tespit edecek, ilaç geliştirecek veya aşı üretecek biyologlar ve kimyagerler, eczacılar kimlerle işbirliği yapacak? Tabii ki matematikçi ve biyoenformatikçiler ile sıkı çalışmak gerekiyor. Toplanan veriyi analiz edecek ve geleceğe yönelik öngörü model ortaya çıkarmak için bu işbirliği gerekli. Pandemi geçince de aynı işbirlikleri çok kıymetli olacak. Yakında her bireyin genomu dizilenecek ve olası hastalık yatkınlık genleri bilinir hale gelecek. Halen ülkemizde de kanserlerin tedavisinde bazı hedef genlerin kodlama bölgeleri dizileniyor; bazen ise tüm genom dizisi çıkartılıyor. Bu genom datasından kişinin tümörüne özel bir teşhis konabiliyor ve de ona göre hedefli ilaç tedavilerine hızlıca geçilebiliyor. Burada da genetikçilere çok iş düşecek. Hekimlerimiz Covid-19’a karşı canları pahasına savaş veriyor.
Hekimlere gelecekte daha çok ihtiyaç duyacağız. Ayrıca, besin kaynaklarımızın başkahramanları tarım ve hayvancılık sektöründe çalışan çiftçilerimiz, veteriner hekimlerimiz ve ziraat mühendislerimize de gelecekte çokça ihtiyaç duyulacak. Temiz su, elektrik ve doğal gaz dağıtımlarından sorumlu mühendisler ve tüm teknik personel olmazsa olmazımız olacak. Çevre ve su mühendisleri epey önem kazanacaktır. Gençlerin hayallerinin peşinden gitmelerini önemli buluyorum, burada aile bireylerine gereğinden fazla kulak vermemelerini de tavsiye ediyorum.
Faruk İNALTEKİN / Bilkent Cyberpark Genel Müdürü
“Bir alan yetmez, multi-disipliner olunmalı”
Teknolojinin hemen her sektörün altyapısında yer almasıyla yapay zeka, artırılmış gerçeklik, nesnelerin interneti (loT), büyük veri (bigdata), blockchain, robotik, UX/UI, 3D modelleme, siber güvenlik gibi yenilikler de günlük meslek hayatımıza hızlı bir şekilde giriş yaptı. Bu çerçevede bilgisayar, elektrik-elektronik, yazılım mühendisliği, görsel ve dijital sanatlar gibi alanların da önemi arttı. Dolayısıyla bölüm tercihinizi yaparken bunları da göz önünde bulundurmanız gerekir. Bunun yanı sıra meslek seçiminizi yaparken akademik çalışmalara devam edilebilirlik oranı, eğitiminize devam ederken iş dünyası ile ne kadar etkileşim içerisinde olabileceğiniz, bilimsel ve teknolojik faaliyetlerin uygulanabilirliği gibi konulara da dikkat etmelisiniz. Gelişen dünya ile artık sadece bir alanda özelleşmiş olarak çalışmak, eğitim almak yeterli olmuyor, bilgisayar mühendisliği okumanın yanı sıra işletme veya pazarlama gibi alanlarda da yüksek lisans yapıp multi-disipliner bir yapıda çalışmanız, dikey uzmanlaşmanız başarıya ulaşmanızda önemli bir etken olacaktır. Teknolojik dönüşümün merkezi haline gelen Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nin önemi yadsınamaz düzeyde.
Yenilikçi fikirleriniz ile gerek üniversite hayatınızda gerek sonrasında gerçekleştireceğiniz girişimler, sizleri parlak bir geleceğe hazırlayacaktır.
İbrahim ELBAŞI / Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi Direktörü
“Girişimci ruhlar temel bilimlere yönelmeli”
Seçim yaparken öncelikle göz önünde bulundurmamız gereken şey seçeceğimiz bölümün kendi yetkinliklerimiz ve özelliklerimizle ne kadar örtüştüğüdür. Dolayısıyla adayın bölüm seçiminde önce kendisiyle yüzleşmesi ve bir tür muhasebe yapması gerekiyor. Burada amaç hangi bölüm veya üniversiteyi seçeceğimizi belirlemek değil, okurken, okumazken, yaparken, yapmazken, düşünürken, uyurken bile mutlu olmaktır.Bilge Filozof Konfüçyüs’ün dediği gibi, “Sevdiğiniz işi yaparsanız, bir gün bile çalışmış sayılmazsınız.” “Puanım buraya yetiyor” diye yapılacak bir bölüm seçimi, kişiyi bir ömür boyu mutsuzluğa mahkum edebilir. Pandemi, mevcut ahval ve koşulları daha da hızlandırdı ve bizi yıkıcı bir dönüşüm sürecine yöneltti. Değişen dünyada meslekler de tercihler de dönüşmek durumunda kalacak. Teknoloji çağı ile birlikte eskiden hayal bile edemeyeceğimiz birçok meslek bugünün olmazsa olmaz meslekleri arasında yer alıyor. İnternet gazeteciliği, SEO uzmanlığı, drone pilotluğu, 3D yazıcı uzmanlığı, dijital oyun geliştiricileri, sosyal medya uzmanları, sanallaştırdılar, tematik yazılımcılar bunlara örnek olarak gösterilebilir. Girişimci ruhlar için özellikle seçmesi gereken alanlar veya uzmanlıklar maalesef yok, olmayacak da, çünkü girişimciler tabiatları gereği birden fazla disiplinle eşgüdümlü bir şekilde kolektif çalışmak durumundadır. Bu yüzden onlar için alan önerilerim temel bilimler ve beşeri bilimlerdir.
Tolga BİLDİRİCİ / GOSB Teknopark TTO Direktörü
“Tasarım ve yazılım önemli”
İnovasyon ekosisteminde Ar-6e, tasarım ve yazılım önemli bir yer tutuyor. Önümüzdeki dönem bu bakış açısı ile aslında tüm pozitif bilimler mezunlarına, tasarımcılara ve yazılımcılara talep olacaktır. Ancak inovasyonun en önemli unsurlarından birisi farklı bakış açılarına, yani teknik olmayan kişilerin de katkısına ihtiyaç duymasıdır. Bu çeşitliliği daha iyi analiz etmek üzere, 2015 yılında GOSB Teknopark içerisinde bulunan yazılım firmaları ile bir görüşme yaptım. Buradaki amacım üniversitelerde verilen yazılım dilleri ile teknoparkta ihtiyaç duyulan diller arasında farklılıkları bulmaktı. Böylece ilgili bölümlerde belki seçmeli dersler konulması yoluyla yeni mezunların daha hazırlıklı olması sağlanabilirdi. 15 en çok talep edilen yazılım dilini belirledim. Sonuç gerçekten çok şaşırtıcı oldu. 15 dilin birçoğu üniversitelerde veriliyordu. Salt yazılım dili açısından bakınca herhangi bir eksik yoktu. Ancak buradaki sorun, her yazılım dilinin hangi sektörde kullanılacağına göre şekilleniyor olmasıydı. Aynı yazılım dili olmasına rağmen güvenlikle ilgili yazılım yapan firma bu dili bilen birisini değil, bu dili güvenlikte kullanan bilen birisini arıyordu.
Üniversitelerden mezun olduğunuz zaman, genel anlamıyla bölümünüz hakkında bilgini; olur ancak bu bilgiyi çalıştığınız sektörde dikey olarak tecrübeye dönüştürürsünüz. Bu noktada da aslında ön plana çıkan, bölümden ziyade o bireyin sektörel tecrübesi olacaktır.
Doç. Dr. Korkut ULUCAN / Marmara Üniversitesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi
“Yüksek teknikerler ön planda olacak”
Önümüzdeki yıllarda sağlık ve teknoloji bölümleri cazibesini korumaya devam edecek. Özellikle “bireye özgü tedavi” kapsamında yeni nesil tedaviler, yaklaşımlar ve hatta bireye özgü ilaçların yılları olacak. Gene gastronomi alanında genetik verilerin desteklemesi ile kişiye özel beslenme, kozmetik alanında kişiye özgü kremler gibi daha nokta atış uygulamalar görülecek. 3D sisteminin desteği ile kişiye özel organ, implant ve yaklaşımlar artık mühendislik ve sağlık alanlarının entegrasyonunu daha da ön plana çıkaracak gibi duruyor. Yazılım teknolojileri ve her alanda yapay zeka uygulamaları cazibe merkezi olacak gibi duruyor. Bir başka önemli alan ise enerji ve gıda güvenliği. Bu iki akanda halen doygunluk net olarak sağlanmadı. Artan nüfus ile her geçen gün beslenme ve enerji tasarrufu giderek gerekliliğini gösteriyor. Bu alanda yeni ve yaratıcı girişimlere halen çok ihtiyaç var. Aslında önümüzde artık izole mesleklerden çok bütünleşik mesleklere ihtiyaç olacak gibi. Örneğin düz bir sağlık teknikeri değil, mühendislik ve teknolojik bilgisi yüksek teknikerler ön planda olacak. Düz yazılım mühendisi değil, özelleşmeleri sayesinde enerji veya sağlık alanında felsefesi olan yazılım mühendisleri. Bu konuda eğitim programlarını zenginleştiren üniversiteler bir adım önde olacak.
Dr. Yalçın DEDEOGLU / Biyolog
“Biyoteknologlar öne çıkacak”
Yeni çağa baktığımızda beslenmeden dolayı organik tarım ve tarım teknolojileri, gıda mühendisliği ve diyetisyenlik gibi bölümler öne çıkıyor. Sağlık sektörünün önemi de gitgide artıyor. Ağrı tedavisi olarak adlandırdığımız, Algoloji çok ilgi gören bir alan. Günümüz çağında insanlar hareketsiz kalıyor, bu nedenle bel ve sırt ağrıları çok görülüyor ve stresten dolayı da migren ağrıları görülüyor. Covid-19 salgını viroloji ve epidomiyoloji gibi alanların önemi daha da artırmıştır.
Genetik mühendisliği, biyomedikal mühendislikler ve sağlık teknolojileri alanlarının önü açık. Tıbbi araç ve gereçlerin tasarımında, bakımında, üretiminde görev yapan Biyomedikal mühendisleri de son yıllarda önem kazanan bölümler arasında yer alıyor. Doğa bilimleri, mühendislik ve bilgisayar bilimleriyle birlikte çalışan biyoteknologlar da aranan meslekler arasında yer alıyor. Kalıtsal hastalıkların, kanserin, yaşlanmanın tanısı ve tedavisine çok önemli çözümler sunan moleküler biyoloji ve genetik bölümü de çağımızın en önemli meslekleri arasında.
ÜRÜN DIRIER