Kariyer ve İş

İş Bulma Garantili Teknoloji Ağırlıklı Fakülte ve Bölümler

İşte, geleceğin mesleklerine giriş kapısı aralayan adresler

Meslekler dönüşüyor

İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, gelişen teknolojiyle birlikte günümüz mesleklerinin dönüşüm geçireceğini anlattı. Gençlerin gelecekte bu alanlara yönelmesinin ülke kalkınmasına katkı sağlayacağını belirten Karaca, söz konusu mesleklerin maddi getirisinin de iyi olacağına dikkati çekti. Üniversite sınavları sonrasında meslek seçiminde bulunacak gençlere tavsiyelerde bulunan Karaca, geleceğin mesleklerini şöyle sıraladı:

“Dijital dönüşümle birlikte günümüzde bildiğimiz birçok meslek miadını dolduracak. Onların yerine öne çıkarak hayatımıza yön verecek olan meslekler şu şekilde, Endüstriyel Veri Bilimciliği, Robot Koordinatörlüğü, Endüstriyel Bilgisayar Mühendisliği, Bulut Hesaplama Uzmanlığı, Veri Güvenliği Uzmanlığı, Şebeke Geliştirme Mühendisi, 3D Yazıcı Mühendisliği, Endüstriyel Kullanıcı Arayüzü Tasarımcılığı, Giyilebilir Teknoloji Tasarımcılığı.”

Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi kuruldu

Türkiye ile Japonya arasında imzalanan anlaşmaya dayalı olarak faaliyet göstermek üzere kamu tüzel kişiliğine sahip Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi kuruldu. Türkiye’nin YÖK’ten bağımsız ilk üniversitesi olan Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesi için İstanbul Pendik’te Sabiha Gökçen Havalimanı bölgesinde 1600 dönüm arazi tahsis edildi. Japonya ile yapılan ikili anlaşma neticesinde “özel statülü devlet üniversitesi” olarak YÖK Yasası’ndan muaf tutulan üniversite, kendi akademik kadrolarının statüsünü belirlemek konusunda özgür olacak,

YÖK ve Sayıştay tarafından denetlenemeyecek. Üniversite kanun kapsamında kurulan Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Vakfı (TJBTV) tarafından yönetilecek. Bir diğer ilk ise mütevelli heyeti tarafından yönetilecek ilk devlet üniversitesi olması. Yüksek karar ve denetim organı 11 kişilik konsey olacak. Mütevelli konseyinin altı üyesini Türkiye Cumhurbaşkanı, dört üyesini ise Japonya Hükümeti atayacak.

Prof. Dr. Melih BULU / İstinye Üniversitesi Rektörü
“Meslekler hayat boyu 7-8 kere evriliyor”

Önceden makine mühendisliği, elektronik mühendisliği gibi klasik bazı meslekler vardı. Ama teknolojinin, özellikle yapay zekanın devreye girmesiyle oyunun kuralları değişti. Geleceğin meslekleri şu anda tam olarak ismi konulmamış mesleklerdir. Örneğin bilgisayar oyunu kurgulamak bir mesleğe dönüştü. Geleceğin önemli mesleklerinden biri bu alanda. Sosyal medya yönetimi de ön plana çıkan geleceğin mesleklerinden. Kurumların kendi sosyal medyalarını yönetmek için çok kalifiye insanlara ihtiyacı oluyor. Yeni medya da geleceğin meslekleri arasında yer alıyor çünkü teknoloji medyanın, basının iş yapma şeklini de dönüştürmeye başladı. Ayrıca, veri bilimi, sürdürülebilir tarım, sensör teknolojisi gibi alanları da, geleceğin meslekleri arasında saymak gerekir. İstinye Üniversitesi olarak bu işin liderliğine soyunduk. Kurduğumuz Yapay Zeka Laboratuvarı, yapay zekanın etkin olacağı alanların, mesleklerin hepsinde, ilgili bölümlere çok yakın çalışıyor. Bunlardan en önemlisi tıp alanı.

Sağlık bilimlerinde yapay zeka doktorların bazı işlerini almaya başladı bile. Özellikle hastalık teşhis noktasında çok önemli ilerlemeler var. Biz bu konuda bazı projeleri merkezimizde yürütüyoruz. Sosyal medyadaki trendleri takip eden ve yönlendirmeye çalışan yazılımlar üzerinde çalışıyoruz. Drone’ların kendi başına uçması üzerine bir projemiz var. Kısacası yapay zekayı, geleceğin meslekleriyle alakalı değişik alanlarda uygulamaya başladık. Gençler tercih yaparken şu an çok popüler olan mesleklerin 10 yıl sonra nerede olacağını iyi düşünmeli. Klasik mesleklerin birçoğu ortadan kalkacağı için gençlerin belli yetenekleri öne çıkacak. Bu yeteneklerden en etkili olanı bence liderlik. Bunun yerine teknolojinin, yapay zekanın geçmesi mümkün değil. Teknolojiyi iyi bilmek bir diğer önemli kıstas. Çünkü artık teknolojisiz bir mesleği düşünemiyoruz. Önemli bir değişim de şu; bir bölüm seçip hayat boyu o alanda çalışma devri artık kapandı. Artık seçilen meslekler hayat boyu teknolojiyle bağlantılı olarak 7-8 kere evriliyor. Adaylara, paniğe kapılmadan meslekleri adına uzun planlar yapmalarını öneriyorum.

Prof. Dr. Mesut GÜNER / Yıldız Teknopark Genel Müdürü
“Blok zinciri, nesnelerin interneti ve yapay zeka”

Özellikle nanoteknoloji, nesnelerin interneti, blok zinciri, sağlık teknolojileri, büyük veri gibi alanların öne çıkacağını söyleyebiliriz. Yıldız Teknopark olarak bu alanlarda birbirinden değerli projelerimiz var. Özellikle malzeme alanında, nanoteknoloji alanında, donanımsal ürünler alanında ciddi projelerimiz var. Bu seviyede altyapı desteği sağlayabilen tek kuluçka merkeziyiz. Donanımsal ürünlerin çalışılabileceği, kuluçkaların fikirlerinin hayata geçirebileceği fiziksel altyapıyı sağlıyoruz. Dünyadaki en yeni ve gelişime en açık trend blok zinciri, nesnelerin interneti ve yapay zekadır. Endüstri 4.0 ile birlikte dijitalleşme her alanı kapsadı. Sistemler kendi arasında haberleşmeye ve öğrenmeye, kendini geliştirmeye başladı. Günümüzde neredeyse her bir nesnenin adında akıllı kelimesi geçiyor.

İlk kez 1999 yılında başlayan nesnelerin interneti devrimi, şu anda kullandığımız hemen hemen her nesneye sıçramış durumda. Gelecekte daha çok otonom sistemler devrede olacak ve bu alanlarda da daha nitelikli insan kaynağıma ihtiyaç duyulacak. Bu nedenle öğrencilerin meslek seçiminde, hem sevecekleri hem de bu alanları göz önünde bulundurmalarında fayda olacağı kanısındayım.

Lütfı BAYBOGAN / Çağ Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı
“Avrupa’da ilk 100’e girdik”

ELSA Avrupa Genç Hukukçular Derneği İzmir Şubesi tarafından düzenlenen “Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez Kurgusal Duruşma Yarışması”nda bölgemizde kurulan ilk hukuk fakültesi olan Çağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi 35 takım arasından birinci oldu. Globalleşen dünyada iş bulmak için artık üniversite mezunlarının da çağdaş ve üstün niteliklerle donatılması gerekiyor. Öğrencilerimizi uluslararası standartlarda rekabet edecek güçte yetiştiriyoruz.

Aynı zamanda Avrupa’da ilk 100 özel üniversite arasına girmeyi başardık. Globalleşmeyle birlikte ortaya çıkan yeni dünya düzenindeki gelişmelerin Türkiye ekonomisine entegrasyonuyla birlikte, aileler ve öğrenciler uluslararası standartlarda eğitim veren yükseköğretim kurumlarını tercih ediyor. Bu bağlamda da gerek bölgenin, gerekse ülkenin ekonomik koşullarına göre bölümler açan üniversitemiz, beyin göçünün önüne geçilmesine de destek olunuyor.

Çünkü mezuniyet sonrası işe yerleşme oranı yüzde 100’e yakın olan Çağ mezunları, ulusal ve uluslararası firmaların öncelikli tercihi oluyor. Eğitim dili İngilizce olan üniversitemizin İngilizce Hazırlık Okulu, uluslararası alanda gurur verici bir başarıya da imza attı. Uluslararası, tarafsız ve bağımsız ‘Pearson Assured’ kalite denetimine tabi tutulan İngilizce Hazırlık Okulu, kurum tarafından konulan 68 kalite standardına uyumlu olarak uluslararası akreditasyon aldı. Böylelikle bölgede bu akreditasyona sahip ilk üniversite olma özelliğini elde ettik. İspanyolca, Almanca, Fransızca, Çince, Rusça gibi dünya dillerini de öğrencilerinin talepleri doğrultusunda ikinci dil olarak veriyoruz. İkinci dil bilmek mezunların kariyer basamaklarını daha hızlı çıkmalarında önemli bir rol oynuyor. Bölgesinde “Diploması Avrupa’dan Onaylı” ilk üniversite olma özelliğine de sahibiz. Amerika, Asya, Afrika ve Avrupa’dan 50’nin üzerinde seçkin üniversiteyle anlaşması bulunan üniversitemiz, değişim programlarıyla öğrencilerine dünyanın kapılarını açıyor.

Prof. Dr. Tunç BOZBURA / Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Yardımcısı
“Yeni meslekler birçok eğitimin birleşiminden oluşuyor”

Teknolojik gelişmelerin meslekler üzerinde belirgin etkisi var. Öğrencilerimizin üniversite mezunu olup iş dünyasına atılacağı yıllarda, şimdi var olan bazı mesleklerin ortadan kalkacağı ve bugün var olmayan mesleklerin ortaya çıkacağı bir gerçek. Toplum gelişirken meslekler de değişim gösteriyor. Ancak çağımız meslekleri tek bir eğitimden değil birçok eğitimin birleşiminden ve yaşam boyu eğitimden geçmektedir. Bu da öğrencilerin üniversite eğitimini, akademik gelişim, düşünce yapısında değişim ve küresel bakış kazanmasın! zorunlu hale getiriyor. Bulut hesaplama uzmanlığı, veri analizi mühendisliği, siber güvenlik mühendisliği, yapay zeka uzmanlığı, robot hukuku, psikoloji mühendisliği ve gastro terapi gibi meslekleri yakın gelecekte çok duyacağız. Biz üniversite olarak eğitimde uluslararası iş birliğine çok önem veriyoruz. Üç kıtada, 10 ülkede, dokuz üniversite ve üç dil okulu ile öğrencilerimizin eğitimlerinin bir dönemini farklı ülkelerde almasına imkan sağlıyoruz. Okulumuzda big data, siber güvenlik, e-spor ve blockchain gibi merkezler bulunmakta.

Prof. Dr. Betül ÇOTUKSÖKEN / Maltepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı
“İnsanı anlamadan teknoloji üretilemez”

İletişim ağlarının yönetilmesi herkesi etkileyecek. Bu durumda da değişen, artan ve çeşitlenen ilişkiler dünyasında ‘danışmanlık’ gittikçe önem kazanacak gibi görünüyor. İster mühendislik alanlarında olsun, ister hukuk, eğitim başta olmak üzere, insan ve toplum bilimleri alanında olsun, danışmanlık, gittikçe belirsizleşen insan-dünya ilişkileri bağlamında iyice öne çıkacak. Danışmanların yetiştirilmesinde alan bilgisi kadar, etik nitelikli bilgi gittikçe öne çıkacak. Dar uzmanlık alanına sığınmak artık mümkün değil, geniş açılı bakış, birçok işi bir arada yapabilme, tıpkı birjongiör gibi dünyaya yönelme ve mesleğini icra etme söz konusu. O nedenle çocuklar, gençler çok yönlü yetişmeli. Çok farklı ilgileri olmalı, varlık ilgileri çok zengin olmalı ve her bir alana tutkuyla bağlanma vazgeçilmez hedefleri olmalı. Biz de öğrencilerimizi çok farklı alanlarla, konularla karşılaştırıyoruz. Hem doğrudan seçimini yaptıkları alan bilgisiyle birlikteler, hem de çok sayıda farklı alanla, konuyla bağlantılılar. “Etik Lider Akademisi”, “Akran Mentörlüğü”, “Gökyüzünde Fark Yaratanlar” bu türden çalışmalarımız var. Öğrencilerimizin müfredat kadar müfredat dışı çalışmalara katılması son derece önemlidir bizim için. Teknolojiye katkı vermek isteyenler, insanı ve onun olası gereksinimlerini çok iyi biliyor olmalı. Bu nedenle insan dünyasını gözlemlemek, insan gereksinimlerini çok iyi kavramak, kısacası insanı tanımak gerekiyor. Bütün bu gerekçelerle adaylar seçim yaparken, mühendislik alanlarında yetkin olduğu kadar, insanı ve toplumu tanıma ve anlama konusunda da yetkin kadroları olan üniversiteleri tercih etmeliler.

Serkan SEVİM / TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi
“Üniversite-sanayi işbirliği kritik önemde”

Bilimsel araştırmaların yenilikçi ürünlere dönüştürülmesi ve bu yolla ekonomik değer yaratılması için üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesi kritik önem taşıyor. Üniversitelerde gerçekleşen araştırmaların patente dönüşmesi ve ticarileşebilmesi dijital dönüşüm sürecinin diğer bir kritik alanını oluşturuyor. Bu konularda üniversiteler ile sanayi arasındaki iş birliğini artıracak mekanizmaları güçlendirmemiz gerekiyor. TÜSİAD’ın ODTÜ ile sanayinin teknolojik dönüşümü konusunda yürüttüğü işbirliğinin yanı sıra TÜSİAD, BEYSAD ve Özyeğin Üniversitesi işbirliğinde Sanayi 4.0 dönüşümünde BEYSAD üyelerine pilot proje, danışmanlık, eğitim ve Ar-Ge çalışmaları kapsamında destek olabilecek “Sanayi 4.0 Mükemmeliyet Merkezi” için çalışmalar devam ediyor. Bunlara ilave olarak, ülkemizin yenilikçi ve girişimci üniversiteleri ile etkileşim içinde olmaya da özen gösteriyoruz. Teknolojiyi kullananlarla teknolojiyi üretenleri buluşturarak teknoloji ekosistemini ülkemizde geliştirmeye katkı sağlamayı hedeflediğimiz TÜSİAD Sanayide Dijital Dönüşüm (TÜSİAD SD2) programımız da üniversitelerimiz bünyesindeki yetkinliğin iş dünyası ile buluşmasında katalizör rolü oynuyor. TÜSİAD’ın ayrıca üniversitelerle çeşitli konu başlıkları altında oluşturduğu forumlar mevcut.

Bu kapsamda, Bilkent Üniversitesi ile Bilgi Toplumu Forumu – BTF, Boğaziçi Üniversitesi ile Dış Politika Forumu – DPF, Koç Üniversitesi ile Ekonomik Araştırma Forumu – EAF, Özyegin Üniversitesi ile Sürdürülebilir Kalkınma Forumu – SKF ve Sabancı Üniversitesi ile Rekabet Forumu – REF araştırma ve bilgi yayılımı çalışmalarını sürdürüyor.

Dr. Öğr. Üye. Nuri KARA / İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dijital Oyun Tasarımı Bölüm Başkanı
“Altjab ile disiplinler arası projeler”

Büyük veriyi işleyen, akıllı sistemleri tasarlayıp geliştirebilen, kullanıcı dostu etkileşimi yüksek teknolojilerin kullanılabilirliğini çalışan kişilere ihtiyaç artıyor. Yapay zeka mühendisliği, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik tasarımcılığı, insansı robot çalışmaları ve büyük veri analizi gibi iş kollan geleceğin meslekleri arasında gösteriliyor. Teknolojinin hayatımızla entegrasyonunun bu denli artması ve akıllı sistemlerin yaşantımızla bütünleşmesi bu dijital potansiyelin enerji alanındaki çalışmalara da yansıması kaçınılmaz görülüyor. Dolayısıyla alternatif enerji bilimi, biyoteknoloji ve nesnelerin interneti tabanlı mühendislik ve tasarım bilimi de geleceğin önemli meslekleri arasında yerini alıyor. Bilgi İletişim Fakültesi bünyesinde 2019 yılı içinde kurulan yenilikçi teknolojiler ve inovasyon faboratuvan Altjab İletişim, mimarlık, mühendislik ve sosyal bilimler gibi farklı alanlardan pek çok kişiyi bir araya getirip, ortak proje üretmelerine imkan tanıyor. Bu projeler, mobil oyun geliştirme, sanal gerçeklik oyunu geliştirme, veri haritalama, elektronik sayaç devresi geliştirme ve web kazıma gibi projeler olabiliyor. Bu projelerde farklı disiplinlerden gelen kişiler ortak bir ekip oluşturarak çalışıyor ve teorik bilgi ve becerilerini pratiğe dönüştürme fırsatı buluyorlar.

Altjab aynı zamanda üç boyutlu yazıcılar, yapay zeka, veri madenciliği ve sosyal medya verilerini işleme gibi pek çok alanda seminerler ve çalıştaylar oluşturarak üniversitenin inovasyon ve araştırmacı ekosistemine önemli bir katkı sunuyor. Ayrıca Türkiye’nin ilk deneysel iktisat laboratuvarı olan BELİS’te iktisadı deneylerle, sorgulayarak öğreniyorlar.

Prof. Metin BAYRAM / Sanko Üniversitesi Rektör Yardımcısı
“Geleceğin meslekleri multidisipliner olacak”

Gelecekte sağlık alanında parlayacağını düşündüğümüz alanlar, kişiselleştirilmiş tıp (kişisel ilaç üretimi, kişisel mikrobiyoloji/ epidemiyoloji, uzaktan sağlık yöneticiliği), geriatri, moleküler biyoloji ve genetik, yapay organ üretimi, biyomühendislik, yapay zekanın tıpta desteği ve kullanımı.

Biz üniversite olarak gelecekte Endüstri 4.0 eksenine veri hazırlayacak dördüncü nesil üniversite kavramına önem veriyoruz. Sağlık temelli faaliyet gösteren mevcut bölümlerimizi, açık inovasyon ile ulusal ve uluslararası ekosistehne güçlü bir şekilde entegrasyonunu gerçekleştirdik. Bu entegrasyon başarılı işbirliği ağı ife eğitimimize, bölgedeki akademisyenlere katkı sağlamaktır.

Bu doğrultuda, kuruluşumuzdan bu yana yürüttüğümüz SANKONUK ve SANTİVAP isimli iki program bulunuyor. SANKONUK programı ile çalışmalarını halen yurtdışında (Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da) devam ettiren, uluslararası arenada bilimsel etki değeri yüksek yayınlar yapan, bilim dünyasının önemli kurum veya kuruluşları tarafından çalışmaları ödüle layık görülen Türk bilim insanlarının, üniversitemiz tarafından bir hafta süreyle misafir ediyoruz. SANTİVAP (Tıpta İnovasyon Programı) ile yurtdışındaki Türk ve yabancı bilim insanlarımızı, ulusal ekosistem içerisindeki paydaşlarımız ile buluşturduğumuz bir program. Multidisipliner kongre ve sempozyum dizileri kapsamında düzenlediğimiz bu programımızın altıncısını önümüzdeki sene düzenlemeyi planlıyoruz. Bu program, üretilen bilginin sürdürülebilir işbirliği ile ürüne dönüştürülmesi adına oldukça faydalı oldu. Böylelikle elde edilen verinin daha kısa sürede toplumsal fayda oluşturabileceğini düşünmekteyiz. Lisansüstü programlarımız kapsamında vermiş olduğumuz eğitim ve açtığımız bölümlerin multidisipliner etkileşim oluşturmasına dikkat ediyoruz. Moleküler tıp, biyolojik ve biyomedikal bilimler gibi lisansüstü bölümlerimizi örnek verebiliriz. Dikkat edersek geleceğin meslekleri de bütünüyle multidisipliner etkileşim ile şekilleniyor.

ÜRÜN DİRİER

Önceki sayfa 1 2 3 4

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu