Kültür Sanat Haberleri

Murat Bardakçı’nın Yeni Kitabı “Neslişah”

“Prenseslik bir meslektir” kendi sözü. Hâlâ bu konuda eskisi kadar titiz mi? Prenseslik değiştirilebilecek, vazgeçilebilecek bir özellik değildir. Protokole çok dikkat eder. Ona kimse “Hanımefendi” diye hitap etmez. Geleneklere uygun olarak “Sultan Efendi” demelisiniz. Erkek olsaydı “Efendi Hazretleri” denecekti.

Protokolün gereklerini bilmeyenlerle karşılaştığı da oluyordur… Olursa, üzerinde durmaz, unutur. Zaten yaşı ilerlediği için pek dışarı çıkmıyor artık. Nadiren çıktığınde da yakın dostlarına gidiyor. 90’ına basması şerefine Rahmi Koç’un verdiği davette İstanbul’un gerçek aristokrasisi vardı. Ağır protokol olan bir topluluktu. Tuhaf ve yapay konuşmalardan bahsetmiyorum, çünkü herkes gayet samimiydi, gırgır, şamata eksik değildi. Ama saygı çerçevesinde… Türkiye’de bugüne dek öyle bir doğum günü partisi kutlanmadı. İhtişamdan değil zarafetten bahsediyorum.

Kaç kişi kaldı hanedandan bugüne? Sultan ve şehzade olarak 30-40 kişi. 5 yaşında olan torunlar dahil. Ama aralarında Neslişah Sultan ayarında biri yok. Dedim ya, o çok başka, çok farklı. O bir prenses. Neslişah Sultan’ın çocukluğu.

Zabıt kâtibi Vehbi Koç

“Neslişah” kitabında yakın tarihimizin önemli simaları da yer alıyor. Ahmed Vehbi Efendi bunlardan biri. 23 yaşındaki bu genç adam, Büyük Millet Meclisi’nin iki zabıt katibinden biriymiş. Aslında bakkal olmasına rağmen, çağırıldığında Meclis görüşmelerini kaydediyormuş. 3 Mart 1924’te yapılan ve Hilafet’in kaldırıldığı gizli celsenin zabıtlarını tutan oymuş. Murat Bardakçı’nın anlattığına göre, o gece sağ eli saatlerce yazmaktan tutmaz olmuş. “Meclis’te zabıt kâtipliği eden delikanlı ile genç devlet yukarılara uzanan basamaklarda beraberce yükseldiler” diyor Bardakçı. “Cumhuriyet yerleşti, güçlü bir rejim hâlini aldı; zabıt kâtibi de o devletin önde gelen işadamlarından, modern Türk sanayiinin kurucusu oldu.” O delikanlıyı bugün biz Vehbi Koç adıyla tanıyor, hatırlıyoruz.

‘İngiliz Hasta’nın arkadaşı

Başrolünü Ralph Fiennes’in oynadığı 9 Oscarlı “The English Patient” (İngiliz Hasta), uçak kazasında yanan bir askerin ölmeden önce yaşadığı aşkları ve uğradığı ihanetleri hatırlamasını anlatıyordu. Doktorlarla hemşirelerin “İngiliz hasta” adını taktıkları yaralı gerçek bir şahsiyetti; Zsadany ve Törökszentmiklos Kontu olan Macar asilzadesi Laszlo Almasy… Bardakçı’ya göre filmde ölüm biçimi dahil tüm hikâyesi yanlış anlatılıyor, gerçekte olduğundan çok daha renksiz, macerasız gösteriliyordu. “Neslişah”ı okurken şunu da öğreniyoruz. Hollywood’un bu ödül rekortmeni filmine ilham veren Almasy, harp yıllarında gizli gizli Kahire’ye gidip geldikçe Neslişah Sultan’la tanışmış. Savaştan sonra ise çok samimi arkadaş olmuşlar. Birlikte operalara gider, davetlere katılırlarmış.

Önceki sayfa 1 2 3

Hem indirmesi hemde kullanımı tamamen ücretsiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu